Serkan Basut

Tarih: 15.09.2025 22:06

Lokmalar Küçülüyor, Saraylar Büyüyor

Facebook Twitter Linked-in

Öyle ki artık neredeyse halkın aldığı nefese bile vergi koyacak noktaya gelindi. Simit alırken vergi, çay içerken vergi, elektriği açsan ayrı, kapatsan ayrı yük. Vatandaş için lokmalar küçülüyor, ama Saray sofralarında kaşıklar büyüyor.

“Sabredin, kemerleri sıkın” diyorlar. Peki soruyorum: Zaten delik deşik olmuş bir kemeri nereye kadar sıkabilir esnaf? Zaten zararla açıp zararla kapatan küçük işletme sahibinin sırtına daha ne kadar yük bindirilebilir? Muhasebeciler hesap kitap yaparken artık dört işlemi değil, mucizeyi arıyor.

Bir muhasebeci dostum geçen gün dedi ki:
— “Müşterilerim artık bana kâr hesabı sormuyor, hangi vergiyi önce ödeyelim onu soruyor.” İroni mi? Hayır, gerçeğin ta kendisi.

Muhasebeciler artık hesap makinesi değil, artık aspirin taşıyor çantasında. Çünkü bu vergi oranlarını hesaplamaya kafa değil, ilaç dayanmaz.

 

Emekliye gelince… Ayın başında maaşı alan emekli, ayın ortasında bakkala borç yazdırıyor. Ayın sonunda ise bir umut, gelecek ay maaşıyla geçen ayın borcunu kapatmaya çalışıyor. Yani emekli için zaman kavramı artık üç bölümden oluşuyor: “Maaş günü”, “borç günü” ve “dua günü.”

Ama Saray cephesinde durum farklı. Orada ekonomi şahlanıyor. Şatafat devam ediyor. Lüks araç konvoyları, milyonluk sofralar, şaşaalı davetler… Vatandaş kemerini sıktıkça Saray yeni bir delik daha açtırıyor, tabii kemerde değil masada.

Mehmet Şimşek ve ekibi halka hep aynı nasihati veriyor:
— “Biraz daha sabredin, biraz daha kemer sıkın.”
Fakat unutuyorlar ki halkın kemerinde artık delik kalmadı. Ülkenin gerçek ekonomisi, kasasında para kalmayan esnafın dükkânında, pazarda çürüyen sebzede, emeklinin boş cüzdanında.

Kısacası, Türkiye’nin ekonomisi rakamlarda değil, halkın lokmasında gizli. Ve o lokmalar gün geçtikçe küçülüyor. Ama ne gam! Saray sofraları büyümeye devam ediyor…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —