Hüseyin Koç

Tarih: 09.07.2025 18:16

SİYASET İKTİDARSAN YOLSUZLUK SERBEST, MUHALEFETSEN DÜŞMAN HUKUKU

Facebook Twitter Linked-in

77 milyonun ortak malı olan fabrikalar yok pahasına elden çıkarıldı. Özelleştirme adı altında yapılan bu büyük yağmanın faturası ise yine halkın sırtına yıkıldı. Fabrikalar, limanlar, arsalar ve kamu malları yandaşa peşkeş çekilirken susarsan bugün sıranın sana gelmesine üzülme. 

Satılan sadece şeker fabrikaları değildi. Telekom’dan SEKA’ya, limanlardan enerji tesislerine, arazilerden madenlere kadar ne varsa ya satıldı ya da birilerine peşkeş çekildi. Sonuç? Türkiye artık çayını, şekerini, buğdayını, samanını bile ithal eder hale geldi. Ülke, “yerli ve milli” masalları anlatılırken Amerika’dan şeker, Kanada’dan mercimek, Rusya’dan buğday, Çin’den sarımsak ithal ediyor.

ŞEKER GİBİ SOYULDULAR! KAMU MALI GİTTİ, HALK YOKSULLAŞTI

Çalışan Halk, Açlığa Mahkûm Edildi

Şeker fabrikalarının kapatılmasıyla binlerce emekçi işsiz kaldı, tarım üreticisi ürününü satamaz hale geldi. Üretim zinciri kırıldı. Kırsalda köylü tarlasını terk etti, şehirde işsizlik patladı. AKP iktidarı, “ekonomiyi uçuracağız” diyerek ülkeyi yoksulluğa çiviledi.

Bugün asgari ücret açlık sınırının bile altında. Emekliler aç, gençler işsiz, çiftçi borç içinde. Ülkenin dört bir yanında insanlar kira ödeyemiyor, et alamıyor, doğal gaz faturasını taksitlendiriyor. Milyonlar sabahları boş cüzdanla uyanıyor ama Saray’da bir gün bile tasarruf yapılmıyor. İsrafın adı itibara çevrilmiş durumda.

YERLİ OLAN TEK ŞEY, YOKSULLUK. MİLLİ OLAN İSE, SEFALET!

Bir yanda dinozor parklarına 802 milyon dolar harcayanlar var, diğer yanda çocuğuna süt alamayan anneler. Bu iktidar, yolsuzluk yapanı ödüllendiriyor, suç işleyeni danışman yapıyor. Atatürk’e ve Cumhuriyet’e hakaret edenler imam, çocuklara istismarda bulunanlar “cezasızlık” zırhıyla korunuyor. Ama 128 milyar doları sorarsan sabahın beşinde kapına polis dayanıyor.

Muhalefetsen, suç bulmak kolay. Eğer iktidarın yandaşıysan, her türlü suçtan itirafla sıyrılmak mümkün. Hukuk, Saray’ın emir eri olmuş; mahkemeler, halkın değil iktidarın kılıcı haline gelmiş.

BU BÖYLE GİTMEZ!

AKP iktidarı, bu halkı hem soydu hem de susturdu. “Her şeyi sindire sindire kabul ettirdi” derken haklılar: Bugün ülkenin yarısı aç, öbür yarısı susturulmuş durumda. Ama artık yeter! Bu düzene “dur” deme zamanı geldi de geçiyor.

Çocuklarımızın geleceğini, ülkemizin kaynaklarını, emeğimizi ve onurumuzu daha fazla bu talan düzenine kurban etmeyelim. Bu ülke hepimizin. Şeker fabrikalarını satanlara, halkı açlığa ve işsizliğe mahkûm edenlere karşı susarsak, sıra hepimize gelir.

Gelin, hep birlikte bu “yerli ve milli” görünümlü, dışa bağımlı, ABD taşeronu halk düşmanı iktidara demokratik yollarla dur diyelim.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —