Tek çıkış yolu var ve kurtuluş: Satılmamış, eğilmemiş, dik duran yüreklerde. Bu düzeni değiştirecek olanlar, makam ve para karşılığında susturulamayanlardır. Üç kuruşluk menfaat için üç kuruşluk insanlara geleceğimizi satmayan temiz siyasilerle bu düzeni değiştirmenin tam zamanıdır.
Bugün tek adam rejiminin inşa ettiği dikta düzenine, emek sömürüsüne, kula kulluğa karşı suskunluk ihanettir. Saray için, koltuk için halkın en temel haklarını gasp eden bu iktidara karşı birleşmek, direnmek ve ayağa kalkmak zorundayız. Direnmeyen herkesin sıradaki kurban olacağı bir dönemdeyiz.
Bakın etrafınıza… Gezi tutukluları hâlâ içeride. Selahattin Demirtaş, Can Atalay, Tayfun Kahraman, gazeteciler, hak arayanlar, ses çıkaranlar… Bu ülkede adalet isteyen herkes ya içerde ya da hedefte! Demokrasi, bu topraklarda fiilen idam edildi. Son olarak Ekrem İmamoğlu’na dönük yargı sopası, artık bardağı taşırmakla kalmadı, o bardağı tuzla buz etti. Halk sokaklara döküldü ve gösterdi ki: Bu millet iradesine sahip çıkar! Bu halk ayağa kalkarsa, birlik olursa önünde hiçbir güç duramaz.
Bu iktidarın rehin aldığı tüm siyasetçiler derhal serbest bırakılmalıdır! Kayyum rezaletine, halkın oyunu hiçe sayan bu alçak düzene, bu alçak ABD ve Siyonizm sevdalısı memleket ve halk düşmanlarına ve onların beslendiği hukuksuzluğa son verilmelidir! Çünkü artık bu adaletsizlik halkın kimyasını bozdu, öfkesini taşırdı.
Özgürlüklerimizi kuşatan abluka her yerde. Üniversitelerde bilim susturuluyor, sokakta gençler coplanıyor, medyada gerçekler karartılıyor. Gözaltılar, yasaklar, baskılar… Anayasal haklar açıkça çiğneniyor ve bizden sessiz kalmamız bekleniyor! Kusura bakmayın ama bu halk artık susmayacak. Faşizm sokaklarda kurulduysa, saraylarda besleniyorsa sonunu sokaklara dökülen kitleler getirecek.
Saraçhane bu düzenin çöküşünün ilk işareti oldu. Yozgat gibi sağın kalesinde bile artık isyan sel olmuşsa. Köylüsü, çiftçisi, işçisi, öğrencisi… Herkes aynı şeyi haykırıyor: Yeter artık! Bu zulme daha fazla boyun eğmeyeceğiz! Bu ülkenin gençleri bu halk hareketine öncülük ediyor; çünkü onlar yapılan baskılardan yılmıyorlar…korkmuyorlar, çünkü onlar satılmadı!
Ve hepimiz bilmeliyiz ki kurtuluş tek başına gelmez. Omuz omuza, yan yana, sokak sokak örgütlenerek, direnerek gelecek. Çünkü bu ülkeyi karanlıktan çıkaracak olan da, aydınlığa taşıyacak olan da halkın ta kendisidir.
Artık oyun bitti. Ya teslim olacağız ya da özgürlüğümüzü geri alacağız. Karar sizin, ama biz sosyalistler olarak kararımızı verdik: Bu saltanat düzeni değişecek!