Halbuki her yenilik olduğunda arkasından güzellikler gelir. Ama biz alışamadık güzelliklere, unuttuk gülmek denilen alışkanlıklarımızı, şakalaşarak yeni ufuklara doğru umutla bakmayı. Çoğumuz tüm yıl yaşadığımız o karanlıkları, o olumsuzlukları bir kenara bırakarak, yeni bir yıla yeni hayallerle ile gireceğiz diye barış, huzur ve bereket beklerken yeni yıl sabahına eski yıllarda olduğu gibi kötülüklerle başladık.
Her yeniliğe başlarken olumlu değişimler olur, yılların yenisinin geldiğinde eski yılın tüm kötülüklerini unutur yeni yılın umut yılı olmasını bekleriz. Aslında böyle düşünmek hakkımızdır ama hakkımız olanı bize hayal olarak yaşatanlara tüm yıllar haram olsun. . Sanki sihirli bir değnek değecek ve her şey yeni yılda farklı olacakmış gibi beklentiler içerisine olmak ne güzel değil mi? 12 ay rayları olmayan gar önünde tren bekler gibi boşu boşuna beklemek elbette biz gençlere hiç yakışmıyor.
Ömrümüz hep hayallerle gelip geçiyor… Bir genç olarak bizlerden önceki büyüklerimizin ömürleri nasıl bir güzellikle buluşmamışsa acaba bizimde ömrümüz böylemi bitecek diye umutsuzluğa kapılmadan aydınlık yarınlara koşmak görev ve sorumluluğumuz olmalı. Unutmayalım herşeye rağmen umutlar bitmesin, umutlu ve mutlu yarınlar biz gençlerin avuçları içinde.
Geçen yıl uzun ve açılarla dolu, yoksulluğun, arsızlığın, yüzsüzlüğün ve her türlü kötülüğün yılı oldu. Kaybeden ise bu coğrafyanın emek eksenli insanı, doğası, kuşu, aydını, yazarı, madenleri, ormanları ve politik yönden en başta CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP kitlesi oldu. Kaybeden, demokrasi, barış, kardeşlik ve özgürlük isteyen yurtseverler oldu. Kaybeden inanın insanlık oldu, laiklik isteyen cumhuriyet sevdalıları, halk mücadelesi veren amiyane tabirle bu ülkenin bir avuç “Enayisi” dedikleri devrimci yurtseverleri oldu.
Kazanan tüm kötülüklerin mimarı, faşizan kafalılar, bir avuç halkın kanını kemiren kemirgenler, vampirler, hırsızlar, ahlak yoksunu olan kişiliksizler oldu… Olan ise doğaya, kadına, çevreye, gazeteci meslektaşlarımıza oldu. Siyasetin ballı kazananı ise elbette AKP’li cumhurbaşkanı ve kendilerine kulluk yapan emek ve halk düşmanları oldu. Yandan çarklı beslemeleri, vicdansızca haram lokmalarla semirenler, kemik yalayarak kazanmış gibi olanları bu halk asla unutmayacak. İşte onlar; halka ihanetlerine, halk düşmanlığına eski yılda olduğu gibi yeni yılda da devam edecekler... Aman dikkat…!
Bu savaş bitmez, biz bitsin desek bile bitmeyecek gibi duruyor. Emek kesimi, ülkenin gerçek sahipleri olarak elbette yeni yıldan beklentilerimiz var ama bu beklentileri gerçekleştirmek için motivasyonumuz, enerjimizi bırakın boşa harcamayı, birleştirerek yapacağımız her hamle inanın kurtuluşumuz olacak. Bu ceberut iktidara son vermek, bu ucube sistemi değiştirmekle işe başlayalım. Gelin kurtuluşun ilk meşalesini biz gençler yakalım, yakalım çoban ateşini, aydınlatalım yurdun dört bir yanını. Gelin önümüzdeki yerel seçimlerde bu ülkenin kurtuluşunun mimarı biz gençler olalım.
Genç nesiller olarak yarınlar bize emanetse gelin soğuk havaların sıcaklığı ve karanlık sabahların aydınlığı olalım, kış uykusuna dalanları uyandıralım, uyaralım. Gelin umutsuzluğu umuda çevirelim, geleceğimiz olan yarınları biz planlayalım… Her şeye rağmen bu yılın umut, barış, kardeşlik yılı olmasını haykıralım. Her alanda pranga vurulan özgürlüklerin önündeki prangaları kıralım, bariyerleri darmadağın yapalım. Gelin bu yılı özgürlükler yılı yapalım. 2023’ün Özgür ve tam bağımsız bir yıl olması dileklerimle…