Karakola alışan için karakola girmek yolgeçen hanına uğramak gibi bir şey olmuş. Geçen hafta gencecik bir polis memuresi aymazlıkların neticesinde şehit oldu.
Ülkemizde adalet ve emniyet topu birbirine atsa da asayiş berkemal değil.
İt kopuk meydanlarda cirit atıyor. Polis it kopuğu tanıdığı halde bana bulaşmasın diye ona dokunmazken yasal sınırları dışında arama tarama yapmaktan da geri durmuyor. Polis şüpheliye masum takılırken, masum vatandaşa şüpheli hareketler sergiliyor. Bu hareketlerde kişisel olmaktan çok kurumsal ahlak haline geliyor!
Özellikle Soylu döneminde kurumsallık ve ciddiyet ağırlığını kaybeden emniyet teşkilatı yeni dönemde de imajını düzeltmek yerine asparagas gündemler ile kendi kendine kağıt üzerinde asayişi sağlıyor ama ateş düştüğü yeri yakıyor.
62000 personel gencecik bir meslektaşını koruyamıyor!
Meslekte torbacılık yapan mı dersin, suçlulara yataklık yapanı mı sorarsın, aramalarda ele geçirdiği teçhizata el koyup satanı mı ararsın ama disiplin soruşturması bunlara değil gerçek soruları soranlara, sorunların üzerine gidenleri bulur. Ama ne gam ki lüks araçlara biniliyor, kağıt üzerinde her şey güzel görünüyor.
Adalet boyutu ise AKP Feto siyam ikizleri sayesinde adaletsizliğin, saçmalıkların, düzensizliklerin organize olarak hareket ettiği bir yapı haline geldi.
Adalet ve emniyete siyaset girince, adalette emniyette aranan şey haline geliyor. Ülkemizde siyaset devlet yönetimine hizmet etmekten çok seçilmişlerin bürokrasi oluşturmasına, köşe dönmesine, hukuku guguk etmesine maruf bir araç olarak kullanıldığı için siyaset diğer yapıları çıkarları için çok kolay kullanıp yozlaştırabiliyor.
Yozlaşmanın ilk adımı çakar ile sonra emniyete verilen lüks arabalar ile sonra da adalet personeline verilen lüks konutlar ve adalet sarayları ile devam ediyor.
Bürokrat, siyasetçi, , bilumum şahıs resmi makama yakışmayan gayri ciddi açıklamalar yapmaktan geri durmuyor. Bu ciddiyetsizlik bakanlardan başlıyor, bu ciddiyetsizlik CİMER’den başlıyor, bunların temeli de tek adam zihniyetinin yoz ve erdemsiz yaklaşımına dayanıyor.
Bu kadar silah yakaladık, bu kadar kişi yakalandı, şu kadar şu oldu tarzı açıklamalar artık kimseyi tatmin etmiyor.
Bu açıklamalar TUİK açıklamaları kadar anlamsız ve tutarsız. Yahu bir teşkilatın artık ruhuna işlemiş gevşekliği yüzünden gencecik bir polis ölüyor, gencecik polisler ciddiyetsiz yöneticileri yüzünden intihar ediyor sorulduğu zaman eskiye nazaran maaşları, iyi arabaları iyi deniyor.
Şirketlerin çift defter tutması gibi emniyette anlaşılan çift defter tutuyor. Açıklanan veriler ile şehir ve şehrin sokakları aynı şeyi söylemiyor.
