TOKMAK SERMAYEDAR “HIYARLARIN” ELİNDE

TOKMAK SERMAYEDAR “HIYARLARIN” ELİNDE

Esenler ilçe seçimlerine sayılı günler kala hareketli ve arkadan dolambaçlı işler, en yakınına kazık atmalar son sürat devam ediyor. Listeler kapalı kapılar arkasında, odalarda, kahvehane köşelerinde yazılıyor, çiziliyor.

Esenler ilçesinin egemenleri, tüm kirliliklerin baş aktörleri olan zibidiler, CHP’nin ve parti üyelerinin kaderini belirliyorlar. Onlar aslında Esenlerlı değiller, onlar ithal defolu kadercilerdirler. Esenler’de şu ana kadar ortalıkta iki adayın ismi dolaşıyor. Ortalık da dolaşan bir diğer mesele ise CHP’liler her fırsatta birbirlerinin arkasından küfürler yağdırması. Yanı Esenler'de küfürler gırla gidiyor…

CHP ESENLER’DE DAVUL AHLAKSIZ BİRİLERİNİN BOYNUNDA, TOKMAK SERMAYEDAR “HIYARLARIN” ELİNDE

İlçe başkanlığına bakın kimler aday olmuş. Kemal Şahin, uşaklık yapmayı birilerinin hegemonyasında olmayı adamlık sanıyor. Bu insan müsveddesi aday olmuş.  Bu şahısın fırıldaklıkta eline kimse su dökemez ama “aday”. Daha önce sayemizde meclis üyesi olan Şahın, meclis üyesi görevini bırakarak boşalan ilçe başkanlığına yerleşiyor. Nasıl mı? Sivaslı 9 yöneticinin kumpasıyla. Meclis üyeliği dönemi tam bir facia olan Şahin, birçok kirli işleri olduğu gibi, ihale kovaladı, AKP’ye yandaşlık yaptı. Belirli süre ise Ütebay sülalesine yalakalık yaptı.

Peki, ikinci aday kim derseniz, Kaftancıoğlu’nun prensi, taciz, tecavüz işlerine bulaşmış, yüzme havuzcu eski ilçe başkanı Ütebay’in yiyeni. Bülent Ütebay, aday değil ama adaylar piyasaya sürüyor, her piyasacı adayı kullanıp kenara atıyor. İlk adayı kendisine kulluk yapan, arabasının kapısını acarken secde yapan  gençlik kolu başkanı oldu ama tutmayınca onu harcandı ama o gencin onuru ve hasiyeti olmadığından yalakalığa devam ediyor olması “vah CHP gençliğine” dedirtti. ikinci adayı Ozan Işık, “ayak oyunları bana uymaz” dedi, “helal olsun böyleleri de var dedirtti. Üçüncü şahıs olarak bu sefer devreye sokulan yerli, milli olan ve Ütebay’ın yiyeni Ali Ütebay sahne aldı. Bunları bile bile oy verenlere yuh olsun yahu… 

“BAKIN AYAK OYUNU HALKIN KADERİ NASIL BELİRLENİYOR…!”

Davul iki adayın boynunda, tokmak bakın kimlerin elinde… Ya siz kendini adam sanan delegeler neredesiniz ve göreviniz ne?

Önce Ütebay’lardan başlayalım. Ütebay önce davulu genç bir çocuğun boyuna astı, tokmağı eline aldı olmadı kullanıp attı… Sonra Ozan Işık’ın boyuna davul asılmak istendi ama davulun sesi hoş çıkmayınca, Ütebay’lara ve aile şirgetine uymadı.  Üçüncü kişi devreye sokuldu, öyle ya CHP karı- koca partisi olurda akraba, sülale ve cemaat partisi olmaz mı diyerek yedek bekleyen yiyen Ali Ütebay, çağrılıyor boynuna davul asılıyor, tokmak amca Bülent Ütebay’ın elinde olunca tamam İnşallah oldu maşallah, tokmakçı başı davula vurdukça vuruyor…

Şahin, kanat ise başka bir klinik vaka, uzaktan kumandalı ama bol sermayesi olan iki kişinin girdabında “beni başkan yapın ne olursa olsun” bismihşah dedi bir kere.  CHP Esenler delegesi dönüyor, döndürülüyor deli divane gibi kurulan üçlü, beşli tezgahın etrafında.  Olan halka oluyor CHP bu döneklerle döndükçe batıyor.  Masa kurulmuş, parselasyon yapılmış, pazarlıklar bitmiş zavallı ve saf delegenin ruhu duymuyor.   Üç beş çakal, namuslu delegeyi koyun yerine koymuş, liyakat, beceri, sosyallik davulun sesine, tokmağa vuranın vicdansızlığına esir etilmiş bir kere. Eziliyor delege, tokmak her inip kalktığında. Sessizliğe bürünen bazı yancı delege “bana bir parça kemik atsalar da yalasam” diye bekliyor.

Yanı Esenlerin kısadan özeti böyle… Böyle yapılanmadan kimse özgürlük beklemesin, başarı iç kavgalar, yerel ve genelde iktidar olmak umurlarında değil. adalet ve eşitlik çoktan mezara gömülmüş. Delege tanımadığı birilerine oyunu elbette kullanacak. Sonrası mı seçimlerde hüsran… Yaşamda hüsran. BENDEN SÖYLEMESİ.