TİP, Hatay’ın Samandağ ilçesinde dün (28 Mart) bir halk buluşması düzenledi. 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere 3 gün kala düzenlenen halk buluşmasına TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve TİP Samandağ Belediye Başkan Adayı Emrah Karaçay’ın yanı sıra binlerce yurttaş katıldı.
‘31 MART'TA OY VERMEYE GİDERKEN ALDIĞIMIZ YERİ TESCİLLEMEYE GİDİYORSUNUZ’
Adeta izdihamın olduğu halk buluşmasında konuşma yapan Barış Atay, Samandağ’ı kazanacaklarını ve halkla birlikte yöneteceklerini vurguladığı konuşmasında şunları kaydetti:
“Her geldiğimde aynı şeyi söylüyorum, bu nasıl bir coşkudur, bu nasıl bir dirençtir, bu nasıl bir güzelliktir? Hakikaten iyi ki varsınız. Sağ olun, var olun. Bugün Defne’den dostların selamını getirdik size. Orada şu cümleyi kurdum: Kazandığımız yere gidiyoruz, Samandağ'a gidiyoruz, çünkü aldık orayı. Siz 31 Mart'ta oy vermeye giderken aldığımız yeri tescillemeye gidiyorsunuz, unutmayın.
Çok uzatmayayım, sadece 6 yıl önce, genel seçim çalışmaları sırasında burada bize karşı gösterilen müthiş bir teveccüh vardı. Çok heyecanlıydık, yeni bir partiydik tekrar siyaset sahnesine gelen. Gerçekten ne üyemiz vardı, ne ne yapacağımızı bilen vardı. İnsanların sadece samimiyetimize inandığını biliyorduk. Bugün gördüğünüz şey asla sadece bizim başarımız değil, sizin varlığınızın sebebi. Siz olmasaydınız bunların hiçbiri olmayacaktı. Siyasete, parlamenter sistem olarak da belediyelerde bir hak iddiası ortaya koyarak veya sokakta mücadele ettiğimiz zaman da şunu söyledik: Bir kişinin, üç kişinin, beş kişinin iyi konuşması, iyi direnmesi, tabiri caizse iyi kavga etmesi yetmez. Ama Samandağ gibi kavga eden bir halk varsa arkamızda işte o zaman her şeyi başarabiliriz.
‘İRADENİZİ GASBETTİKLERİNİ BİLİYORUZ, CAN’I İÇERİDEN ÇIKARACAĞIZ’
O gün beni Meclis’e gönderen bu halktı. Ne güzeldir ki 2023’te ‘Burada bir hak gasbı var, biz iradeyi ortaya koyarız, o hak gasbını da insanlara gösteririz’ deyip Can Atalay'ı Meclis’e gönderen de bu halktı. Siz gönderdiniz! Can’ı içeriden çıkaracağız. Sizin iradenizi gasbettiklerini biliyoruz. Demin başkanın söylediği gibi burada 40 yıllık, 50 yıllık bir hak gasbı var. Biz Türkiye'de, sadece Samandağ'da değil, eğer iktidardan yanaysan ‘Ya bunlar giderse daha iyisi mi gelecek’ diye uyutulduk; eğer muhalefet tarafındaysak ‘E bizi seçmeyeceksiniz de bunlar mı gelsin’ diye uyutulduk. Bunu söyleye, söyleye, söyleye ben geldim 43 yaşıma, çoluk çocuk sahibi olduk, hala aynı şeyi konuşuyoruz.
Burası Türkiye'nin gerçekten en güzel yerlerinden biri. Öyle övmek için falan söylemiyorum, hepimiz biliyoruz. Türkiye'nin en uzun kumsalı burada, Türkiye'nin en iyi balığı burada, Türkiye'nin en iyi tarımı burada, Türkiye'nin en güzel insanlarının hepsi burada. Hakikaten, biz güzel bir halkız arkadaşlar. Deprem oldu, tam anlamıyla dünya başımıza yıkıldı. Ne kadar yalnız olduğumuzu gördük, yine biz bizeymişiz. Her zaman olduğu gibi yine omuz omuza vurduk, yine ayakta kaldık, yine kalırız. Kimseye tama etmeyiz, kimseye el açmayız, kimseye diz çökmeyiz, kimseye boyun eğmeyiz.
‘SOSYALİST, HALKÇI, KAMUCU BELEDİYECİLİK NASIL YAPILIR DÜNYA ALEME GÖSTERECEĞİZ’
Diyorlar ki ‘Ya bu halktan bir şey olmuyor, halk dediğin hak ettiği gibi yönetilir’. Ben katılmıyorum buna. Halk hak ettiği gibi yönetiliyor olsa Samandağ halkı böyle yönetilmezdi, çünkü bunu asla kabul etmiyoruz, asla hak etmiyoruz. Ve şunu söyleyeyim: Umarım Defne’yi de alacağız, Arsuz'u da alacağız. Samandağ'la birlikte burada sosyalist, halkçı, kamucu belediyecilik nasıl yapılır dünya aleme göstereceğiz, hiç şüphe yok! Ama kritik nokta şu, Samandağ halkı kendini yönetecek insan aramıyor, Samandağ halkı beraber yönetebileceği bir yoldaş arıyor ve işte öyle yoldaşınız Emrah Karaçay! Bu belediyeyi siz Emrah’la beraber yöneteceksiniz!
Kaldı 3 gün. Bugün eve gittiğinizde ulaşabildiğiniz, tanıdığınız, sokakta gördüğünüz herkese şu coşkumuzu anlatın. Bizim değil, kendi coşkunuzu anlatın. İlk defa yaşadığınız şehirde çamura bata çıka yürümeden, elektriğiniz kesilmeden, susuz kalmadan yaşayabileceğiniz günlerin geleceğini müjdeleyin insanlara. ‘Biz halk olarak şunu yaptık, hak ettiğimiz geleceği inşa etmek için bu yolu başlattık’ diyeceksiniz, ‘Bu şehri ayağa kaldıracağız’ diyeceksiniz.
‘SİZ VARSANIZ, SİZ İNANIYORSANIZ, SİZ MÜCADELE EDİYORSANIZ HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ’
2017’de parti kurulurken de, 2018’de seçime girerken de, Meclis’te olduğumuz 5 yıl boyunca bildiğimiz şekilde kendimizce mücadele ederken de insanlar Türkiye İşçi Partisi'nin ya da başka bir değişimin olabileceğine inanmıyordu. 4 milletvekiliydik partide, burada 2 tane üyeydik. Şimdi bir meydan dolusu insan var, buradaki ittifaka, Türkiye İşçi Partisi'ne ve Emrah'a destek veriyor. Şunu asla unutmayın: Eğer siz varsanız, siz inanıyorsanız, siz mücadele ediyorsanız her şeyi değiştirebiliriz! Her şeyi değiştirelim! Artık değişim zamanı, artık değişmek şart!”
