İmamoğlu'nun tutuklanmasına, kayyımlara ve adaletsizliğe karşı TİP, CHP ve halk omuz omuza.
Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz bir kararla cezalandırılmasının üzerinden 100 gün geçti. Bu 100 gün boyunca, adaletin iktidarın keyfi kararlarına kurban edildiği her yeni gelişmede, halkın vicdanı bir kez daha yaralandı. Bu adaletsizliğe karşı susmayanlar, diz çökmeyenler, geri adım atmayanlar dün Saraçhane’de yeniden bir aradaydı. O meydanda en coşkulu, en örgütlü, en gür seslerden biri ise günden güne çoğalarak büyüyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) kortejiydi.
“Bu Daha Başlangıç” Diyenler Saraçhane’deydi
Yenikapı’dan Saraçhane’ye uzanan yürüyüş, sadece bir kortej yürüyüşü değil; emekçilerin, kadınların, gençlerin, ezilenlerin iktidara karşı öfkesinin, birikmiş adalet talebinin taşıdığı bir isyandı. TİP korteji yürüyüş boyunca “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Sivas’ın ateşi sönmeyecek”, “Tayyip, saysana, kaç kişiyiz baksana”, “Hükümet istifa!” sloganlarıyla hem iktidara hem de düzene meydan okudu.
Bu yürüyüş, sadece İmamoğlu’nun yanında durmak değil; faşizme karşı birleşik halk mücadelesinin imkanlarını bir kez daha gösteren güçlü bir mesajdı. Çünkü Saraçhane artık yalnızca bir meydan değil; dayanışmanın, direnişin ve halk iradesinin simgesi haline gelmiştir.
Saray Rejimine Karşı Halk Cephesi
Türkiye İşçi Partisi, uzun zamandır halktan yana siyasetin en dinamik ve kararlı aktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Dün Saraçhane’de de aynı çizgide yürüdü. TİP’in Saraçhane’deki varlığı sadece CHP’ye destek anlamı taşımıyor; bu destek aynı zamanda CHP’ye ve muhalefete bir hatırlatmadır: Halkçı bir çizgide durmadığınız sürece, gerçek bir değişimi kuramazsınız.
CHP'nin kent yoksullarını, gençleri, kadınları ve tüm ezilenleri kapsayan bir mücadele hattı kurması şart. TİP'in Saraçhane'deki sesi, iktidara karşı değil sadece; aynı zamanda alternatifsizliğe, muhalefetteki kararsızlığa ve düzenle uzlaşmaya da bir itirazdı.
Güç Sokağa Dönüyor, Halk Umutla Yürüyor
TİP’in disiplinli, coşkulu ve örgütlü korteji Saraçhane Meydanı’na ulaştığında meydan bir anda canlandı. CHP’lilerin alkışlarıyla karşılanan TİP’liler, sloganlarla, pankartlarla ve bayraklarıyla alanın havasını değiştirdi. Bu görüntü, sol-sosyalist mücadelenin halk nezdinde yeniden yükselişe geçtiğinin de bir göstergesiydi.
Bu yürüyüş, yalnızca İmamoğlu için değil; adalet arayan herkes için, emeği sömürülenler, kimliği yok sayılanlar, sesi bastırılanlar için yapılmış bir yürüyüştü. Türkiye’de halkçı bir çıkışın, laikliğe, sosyal adalete ve eşit yurttaşlığa dayalı bir geleceğin özlemiyle atılmış kararlı adımlardı bunlar.
Saraçhane gösterdi ki; bu topraklarda hâlâ birlikte mücadele etmenin, birleşerek kazanmanın umudu yaşıyor. Ve o umut, artık sadece seçim sandıklarına değil, sokaklara, meydanlara, omuz omuza yürüyenlere emanet.
