Vatandaşlar en büyük paramız olan 200 lira ile pazar alışverişine çıkıyor, ancak filesi boş, kalpı buruk çünkü, tane ile meyve almanın ezikliği ile evine dönüyor. Yurttaşlar, her şeyin yarım kilosunu bile alamadığı pazardan sadece sebze alıyor, meyve ise lüks olduğundan yanına yaklaşamıyor.
Esenler semt pazarında alışveriş yapan halkın isyanına şahit olduk. Pazar yerinde fiyatlara bakınca, “Ekonomist olmaya gerek yok” TÜİK’in ekonomisi ile vatandaşın ekonomisi arasındaki uçurumu net bir şekilde tespit etti.
“YAMA KÜÇÜK YIRTIK BÜYÜK”
Esenler’de yaşayan ve Pazar alışverişi yapan vatandaşlara sorduk, “Eskiden istediğimizi kısmen de olsa alabiliyorduk, şimdi alışverişe pazar arabasıyla gelmenin bir anlamı kalmadı. Çünkü alamıyoruz, fiyatlara yetişmek mümkün değil. Hele emekliysen ve 7.500 TL aylıkla neyi alabilirsin. Yama küçük yırtık büyük ne yana çevirirsen çevir uymuyor. Pazar yerine bir umutla gelip hayal kırıklığı ile dönmenin acısını yaşıyoruz.
Herşey ateş pahası, taze fasulye, bamya, peynir, kabak ve sarımsak gibi ürünler el yakıyor, ceplerimize uymuyor. Meyveler çağımızın lüksleri oldu yanlarına yaklaşamıyoruz, uzaktan seyredip geçiyoruz. En yürek yakıcı olay ise akşam saatlerinde semt pazarlarına gelen dar gelirli kimi vatandaşlar tezgâhlardan arta kalan ve satılamayan gıda ürünlerini toplamasına canımız acıyor. Vatandaşımızı bu durumlara düşürenlere ve sebep olanlara lanet olsun” diyen yurttaşların isyanına şahit olduk.
