"Bir gece ansızın gelebilirim" sözünü bu kez gerçekten hayata geçirdiler. Ama ne romantizm, ne de şarkı; bu kez gelen, halkın iradesini hiçe sayan bir yargı baskısıydı. Şile Belediyesi’ne sabahın erken saatlerinde düzenlenen operasyonda, Belediye Başkanı Özgür Kabadayı ile birlikte toplam 6 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun talimatıyla gerçekleştirilen operasyonda suçlamalar yine aynı: “Suç örgütü kurmak”, “irtikap”, “rüşvet” ve “ihaleye fesat karıştırmak”. Ancak dikkat çeken ayrıntı şu: İddialar, şaibeli bir ihale baronunun ifadelerine ve yandaş tetikçilerin uydurduğu karalama kampanyalarına dayanıyor.
Her geçen gün saraya bağlı yargı mekanizmasının muhalif belediyeleri hedef aldığına dair yeni bir örnek ekleniyor. “Kaçma şüphesi” gerekçesiyle gecenin bir yarısı yapılan bu gözaltı operasyonları artık sıradanlaştı. Ne var ki AKP’li belediyelerin yolsuzluk dosyaları, usulsüzlük belgeleri, torpil listeleri yıllardır ortada durmasına rağmen tek bir savcı kıpırdamıyor.
Adama sormazlar mı?
Yıllarca kamunun malını yandaşa peşkeş çeken, ihaleleri aile içinde döndüren, milyonlarca liralık zarara yol açan AKP’li belediyelere dair haber yapan gazeteciler hakkında dava açılırken, bu yazılanlar neden delil sayılmıyor? Neden o belediyelere şafak baskını yapılmıyor? Çünkü bu ülkede demokratik yollarla kim seçilirse ve iktidara kim karşıysa suçludur…
Çünkü bu ülkede artık adalet değil, saray konuşuyor. Mahkeme salonlarında vicdan değil, talimat yankılanıyor. Dev adliye binaları sadece makyaj; içinden adalet değil, zulüm çıkıyor.
DEMOKRASİ DARBESİ YAPMAYA DEVAM
Oysa bir yurttaşın dün gece titreyerek attığı mesaj her şeyi özetliyor:
“Abi bu sefer ansızın geldiler… Hem de gecenin bir vakti. İrademize el koydular.”
Evet, halkın seçtiği belediyelere yapılan her müdahale, sadece siyasi değil, aynı zamanda bir demokrasi darbesidir. Bu ülkede yargı, artık bir çete gibi davranan güç odaklarının sopası haline getirilmiştir.
Suçlu olan elbette adil bir şekilde yargılansın. Ama bu böyle olmaz. Geceleri ev basarak, iftiralarla yalanlarla, halkın oyuyla seçilmiş yöneticilere baskı kurarak hukuk değil, zorbalık inşa edilir.
Ve biz biliyoruz: Bu zulmün bir ömrü var. İrade gaspçılarının saltanatı bir gün sona erecek. Halkın iradesine gece çökenler, bir sabah güneşiyle tarihten silinecek. Devran dönecek yapanlar elbette hukuk önünde hesap verecekler.