Peker, "Çünkü bende bir oda dolusu evrak ve ses kaydı var. Şarkıcı Gülşen'in 30 Nisan’da söylemiş olduğu bir sözü, tam da benim açıklama yaptığım gün gündeme getirmek aslında iyi bir stratejiydi. Gülşen Hanım'ın söylediği sözü tasvip etmek mümkün değil. Bazı vakıflarda ve Kuran kurslarında erkek çocuklarına tecavüz edildiğinde, o dönemki Aile Bakanı 'Bir kereden bir şey olmaz' tarzında açıklama yaptığında, o bakanı ayıplasaydınız, hatta lanetleseydiniz belki bu gün gösterdiğiniz tepkide daha çok haklılık payınız olurdu.
Acaba bu sözleri söyleyen eski Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu, kendi erkek torununa tecavüz edilseydi, bu rahatlıkta bu tepkiyi verebilir miydi? Ya da 'Küçüğün rızası varsa sorun olmaz' diyen şu an hali hazırda da Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ'a da tepki gösterseydiniz, bu gün şarkıcı Gülşen'e gösterdiğiniz tepkinin daha bir anlamı olurdu.
Ya da gazeteciler İsmail Saymaz, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın Kuran kurslarında ve bazı dini vakıfların mekanlarında ufak erkek çoçuklarına yapılan tecavüzleri belgeleri ile anlattıklarında kamuoyu önünde gerekli tepkiyi gösterseydiniz, sizin bugün şarkıcı Gülşen'e karşı gösterdiğiniz tepkinin toplumun her kesiminde bir karşılığı olurdu.
İşin en iğrenç yanı, bu olayı dine saldırı olarak topluma gösteriyorsunuz. Ama olayın olduğu gün değil de, benim suç ifşası yaptığım gün yayınlıyorsunuz. İşte bu yüzden yenileceksiniz. Çünkü bu yaptığınız bile Gayretullah’a savaş açmaktır.
Yapılan hırsızlıkları, alınan rüşvetleri örtmek için yine yüce dinimizi kullanıp, kendinizce strateji yapıyorsunuz. Ancak Yüce Allah'ımız her şeyi görüyor. Ses kayıtlarını, WhatsApp yazışmalarınızdaki skandalları yayınladığımda, şarkıcı Gülşen olayından daha ciddi şeyler bulmanız gerekecek. Ancak yaptığım ifşalara halk sahip çıktı. Yani planınız tutmadı. Gayretullah’a yenileceksiniz"