Vatandaşlar yıllardır sağ politikalarla uyutulmuştu, uyuyan vatandaşları derin uykudan uyandırmak için uğraşanlar bile bugün Jeremy Rifkin'le, bir güzel uyudu, yalnız CHP’liler değil, 6’lı masadan umut bekleyen yığınlar hiç bir şey anlamadıkları bu panelle vallahi uyutuldu.
Ağır ağabey Jeremy Rifkin ‘İkinci Yüzyıla Çağrı’ toplantısın ağır misafiri, Kılıçdaroğlu’nun baş danışmanı, aldığı danışmanlık parasının miktarı belli olmayan, endüstriyel dönüşüm başkanı ve ekonomistlikle alakası olmayan bazılarına göre ukala, CHP’lilere göre kurtarıcı, böyle bir toplantıya uzaktan kumandalı katılarak ahkam kesti ve yığınları uyuttu.
Bir başka mesele ise Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun yeni başdanışmanı Jeremy Rifkin'le ilgili olarak, "Türkiye'nin kendi ekonomi programına kafa yormak yerine ithal ekonomi komiserlerine bel bağlayanlar, bu ülkenin geleceğine ışık tutamaz" dedi ve kendilerinin uyumadığını söylemek istedi ama onları da Şanlıurfa’da olmaları kurtarmadı, panel uyutma paneliydi, izleyenleri uyuttu, uymadım diyen yalan söylemiş olur.
BULUNMAZ NİMET RİFKİN’İN KONUŞMASINDAN ÖNE ÇIKAN SATIRLAR ŞU ŞEKİLDE:
“Bilimsel, teknik ve ekonomik girdi sağlayacağım. Türkiye’nin kapsamlı bir yön haritası oluşturmasına yardımcı olacağım. Başta Z kuşağı olmak üzere şunu söylemek istiyorum: İnsanlık için çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. Daha evvel beş defa benzer yok oluşlar yaşadık. Şimdi altıncısının başındayız.
Ekonomik hayatı ve hükümet ilişkilerini değiştiren üç büyük teknolojik devrim oldu: Birincisi iletişim devrimi, ikincisi yeni enerji rejimleri, üçüncüsü yeni taşıma ve lojistik. Akdeniz, iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenen bölge. Bütün Türk halkının dayanışma içinde olması lazım. Akdeniz havzası zor durumda. Çok ciddi seller yaşanıyor. Yaz aylarında kuraklık ve ısı dalgaları ile birlikte kıtlıklar yaşanıyor. Sonbaharda ise fırtınalar ve tayfunlar bizi vuruyor. Bunların hepsi bir araya gelerek, ekosistemimizi altüst ediyor.
‘MERKEL BENDEN YARDIM İSTEDİ’
Önümüzdeki 20 yılda güneş, rüzgar ve okyanus ile enerji üreteceğiz. Küresel enerji üretimi bu şekilde olacak. Biz insanlığı doğaya adapte etmek zorundayız. Şimdi genç kuşaklar, sokaklara çıkıp barışçıl protestolar yapıyor. Bir acil durum döneminden geçiyoruz. İlk defa bütün bir kuşak sokağa çıkıp protesto ediyor. Kendilerini bir tür olarak, yani tehdit altında yaşayan bir tür olarak görüyorlar ve protestonun zemininde de bu var Finans sermayesinden ekolojik sermayeye geçilecek.”
Eeee ne diyelim böyle bir kurtarıcıyı bulan, böyle bir değeri halkımız yararına çalıştıracak olan Kemal Kılıçdaroğlu’na bu halk yatıp kalkıp dua etmeli.