KEMAL’İN KAZIĞIYLA, AKP ZAMLARIYLA SARSILDIK!

KEMAL’İN KAZIĞIYLA, AKP ZAMLARIYLA SARSILDIK!

Kapalı kapılar arkasındaki Kemal Kılıçdaroğlu Tarih yazayım derken...! AKP’nin tüm yanlışlarının aynısını yaptı ve tarihe yazıldı... Sevgili Kılıçdaroğlu. İnan ki seni tarihin ezilen halkları tarihe gömecek.

Gelişin Gandi’li oldu, duruşun hep sancılı oldu. Diren Kemal’im diren ancak senin gibi diktatörler koltuklardan halk hareketiyle giderler, ama sen işini bildiğin için halk hareketini yasaklarken, seni savunan yayın organlarına düşman oldun ve sana kaset kumpası kuran CNN televizyonuna çare diye neden sarıldın? Sen, '15 Temmuz’u FETÖ yapmadı' diyen Eren Erdem gibi Sığır hırsızını da kadrona alıp genel başkan yardımcısı yaparsan esas görevini tamamlamış olacaksın. CHP Genel Başkanlığı’nı istila edip CHP mirasını bitirdiğin gibi ülkenin ve halkın yarınlarını da bitirdin. Seni tarih böyle yazacak Kemal’im. 

Kemal Bey, Ormanlar yanıyor, ağaçlar kesiliyor, zamlar kurşun gibi yağıyor, kayyumlar keyfe keder, Milletvekilleri rehin tutuluyor, gazeteciler içeri atılıyor, emekli geçinemiyor ve daha neler neler olup bittiğini bildiğin halde senin ve mütevelli heyetinin dünya umurunda değil. Yanan yüreğimizdeki ateşi sen ve havarilerin söndürmek yerine harlıyor. Halk yanarken, ülke batarken Kemal’im, bak sokaklarda yoksunuz... Sen halka, sevenlerine, ortaklarına yanı karşına kim çıktıysa kazık attın, tek kazık atmadığın AKP oldu Kemal Bey…   

Kemal Bey, kapalı kapılar arkasında yaptığın anlaşmalar aranızda kalsın ama babanın tarlasından bir karpuz dahi bedava veremeyeceğin bir ortamda şu dağıttığın bakanlıkların, milletvekilliklerinin, şu oynadığın ayak oyunların yüzünden, sana umut bağlayıp güvenen yığınlara ihanet içinde olduğunu sana ve yardımcılarına hatırlatalım istedik. Neyin karşılığında kimlere neleri peşkeş çektiğinin hesabını nasıl vereceksin. Veremezsin... Veremezsin çünkü yalnız bu kesimler değil birde ortada solculara ve Kürtlere yaptığın ihanet var,  hesap ağır Kemal’im.

Ortada bir yenilgi var Kemal’im ama sen yenilgiyi bile başarı kabullenerek öyle savruldun ki yenilginin faturasını utanmadan birgün suç ortakların olan beslediklerine diğer birgün bir başkasına ve şimdide basın emekçilerine… FETÖ artığı Eren’inle kesmeye başladın. Sahi Kemal Bey, sana göre gazetecilik suç mu? Sahi sana göre herkese kazık atmak, yalan söylemek, ezilen kesimleri kandırmak ahlaklı duruş mu- adalet mi

Kemal Bey, biliyormusun yalnız 6’lı masaya kazık atmadın, önce kendi partinin emekçilerine kazık attın, özgür düşünceye ve eleştiriye pranga vurdun. Halka ve cumhuriyete de kazık attın. Bu işleri sen tek başına yapamayacağını herkes biliyor, bu işleri çeteleşmiş, sağa yüzünü dönmüş faşizme yelken açmış hainlerinle yaptığını da biliyoruz. 

Haaa birde  ‘Geçmişi temiz birisi olursa yarın bırakırım’ dedin. Evet, doğru demişsin partide geçmişi temiz kimse bırakmadın, temizleri disipline verip partiden attırdın. Kalanlar ise tacizciler, ihale kovalayanlar, emek ve hak gaspı yapanlar elbette temiz olamaz. Atatürk’e kadeh kaldıran, fetö bağlantısı olan, cumhuriyetle hesaplaşmak isteyen, emeğe saygısı olmayanlar seninle kalmışsa kabahat senin değil mi?  

Bir başka mesele ise Kürt’lere, HDP’ye, Yeşil sol partiye ve sosyalistlere öyle bir kazık attın ki onları enayi yerine koyarak kekledin. Sana bu kadar umut bağlamanın sonunun böyle olacağını defalarca belgeleri ile yazdım. İnanmayan Kürtler şimdi bakalım bana haklısın diyecek mi? 

Bak Kemal’im AKP Kürtleri şeytanlaştırmaya kalkıştı beceremedi ama sen bu işi de becerdin.  Nasıl mı? Kürlere selam vermedin ama Kürtler sana oy verdi, Kürtlere selam veren partililerine PKK’lısın dedirttin, parti örgütleri kürlerle yan yana gelemeyerek, sana oy veren Kürtlerin ellerini sıkmamaya özen gösterdiler. Kürt vekillerin veya vekil adaylarının cenazelerine ilçe başkan ve yönetimlerinin katılmak yerine meyhanede kadeh tokuşturduklarına veya değişik bahanelere sığındıklarına tanık oldum. “Aman bizi AKP’liler bunlarla yan yana görmesin”  dediklerine şahit olduğum için Kürtleri sen ve parti egemenlerin AKP gibi şeytanlaştırmak istedi. Çok yazılacak veya söylenecek söz var ama…

Bir alındıyla sana güle güle Kemal’im demek istiyorum. “Sağ siyaset yüzeyseldir... Halkın kolayına gelir. Sağ siyasetçi "vatan, millet, bayrak, din, iman" elden gidiyor diye oy toplar. Vatanı milleti kurtarıyormuş gibi yaparak para babalarıyla birlikte halkı soyar. “Sen bu yolu seçtin Kemal’im AMA tutmadı, oy gelmedi, iktidar olamadın”

Yine alındı, “Solculuk “ben” ile başlamaz onun dünyası, yaşam biçimi “biz” üzerine kurulmuştur. Kendine hiç bir çıkar gözeterek, her bir şeyi merkezine koymaz/koyamaz. Sol.. Aydınlıktır... Çağdaş yaşamın içerisinde yer alabilmektir...”Bu sana uymadığı için kolay olanı sağcılaşmayı seçtin KEMAL’İM” öyle değil mi…?