DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları: kayyum rejimi hep beraber karşı çıkmamız gereken bir rejimdir. Kayyum rejimine belediyelere kayyum atamalarına bizler daha güçlü bir şekilde karşı çıkmalıydık hâlâ karşı çıkmalıyız. Kürt illerine atanmış kayyumların batıya nasıl sirayet edeceğini vurgulamıştık. Keşke haklı çıkmasaydık. Keşke yanılsaydık ama ne yazık ki haklı çıktık ve bugün artık kayyum rejimi Türkiye'nin batı belediyelerine sirayet etmiştir. Esenyurt demek Türkiye demektir.
HATİMOĞULLARI: KAYYUM YOK HÜKMÜNDEDİR, AHMET ÖZER BU TOPLUMUN ONURUDUR
Esenyurt'taki kent uzlaşısına tahammül etmeyen iktidar bir şafak operasyonuyla halkın iradesine darbe vurmaya çalışmıştır. Kayyum bir darbe rejimidir. Kayyum yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir. Kayyum rejimi antidemokratiktir, hukuksuzluktur. Kayyum rejimi demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almak demektir.
Bu makama herkes saygı gösterecektir. Bu makam, halkın makamıdır; bu makam, halkın iradesidir. Sandık, halkın iradesidir. Halkın iradesine dün yine bir operasyon çekilmiştir. Halkın iradesini yok sayan; demokrasiyi, hakkı, hukuku ayaklar altına alan anlayışa karşı dün olduğu gibi bugün de mücadele etmeye devam edeceğiz. Saray, seçimle kazanamadığı belediyelere, Ahmet Özer’e yaptığı gibi, kayyum atıyor; halkın iradesini gasp ederek kendi memurunu oraya yerleştiriyor.
“KENT UZLAŞISINA OPERASYON ÇEKENLER İÇ BARIŞTAN NASIL BAHSEDEBİLİR?”
Bu ülkede eğer belediyeleri seçilmişler değil atanmışlar yönetecekse rejimin adı otoriter rejimdir. Bu rejime demokrasi diyemezsiniz, hukuk diyemezsiniz. Esenyurt Belediyesi, Türkiye’nin en büyük belediyesidir. Birçok ilden daha büyük olan bu belediyeye, iktidar ve kayyumcu zihniyeti aynı zamanda bir rant mantığıyla yaklaşmaktadır. Buradan rant elde etmek için kayyuma tevessül ettiklerini çok iyi biliyoruz. Hem halkın seçme seçilme hakkını elinden almak ve demokrasiyi ezmek için hem de kendilerine rant kapıları açmak için kayyum atadıklarını çok iyi biliyoruz. Kent uzlaşısı iç barışın ta kendisidir. Kent uzlaşısına tahammül edemeyenler, operasyonlar çekenler iç barıştan nasıl bahsedebilir? Bunun hesabını Türkiye halklarının vicdanına bırakıyorum.”
