Ş. Ömer Kara: İYİ Partiden ve iyi partinin pankartlarından korkan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bakınız AK troller ve bazı siyası partinin trolleri alışkanlıklarından asla vazgeçmiyor. Geçmişte olduğu gibi bu seçimlerde de yine aynı klinik vakalar, hastalıklı ama ruh hastaları işbaşında. Bu ruh hastaları emeğe, insana saygı duymadıkları gibi demokrasi yarışını kirletmek için her yola başvuruyorlar. Gündüz astığımız pankartların gece kesilerek yerlerine rakibimiz olan Murat Kurum’un ve Göksu’nun pankartları asılıyor. Bu durum hiçbir vicdanla bağdaştıramıyorum, bu durum tamamen siyasi bir ahlaksızlıktır.
“BENİM VE PARTİMİN MÜCADELESİ AKP İLE DEĞİL BU UCUBE SİSTEMLEDİR”
Bir başka mesele ise tarafıma yapılan, karalayıcı ve yalan iftira kampanyası. Neymiş, Ömer Kara ve İYİ Parti, AKP yandaşlığı yapıyormuş. Bakınız ben onlara Pir Sultan Abdalın “Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan” deyişi ile cevap vereceğim. 5 buçuk yıldır İlçe Başkanlığı döneminde özellikle Esenler Belediye Başkanı Göksu’ya ve Adalet ve Kalkınma Partisine karşı yaptığım mücadelem ortada, ben bu mücadeleme devam ediyorum. Aslında benim ve partimin mücadelesi AKP ile değil bu ucube sistemledir, bu sisteme ve bu sistemi savunanlara karşı ben yolumdan dönmedim, dönmeyeceğim.
Esenler’de haksız ve hakkaniyetsiz bir yönetimi var, peşkeş ve yandaş ile alakalı arazilerin satışı var. Esenler halkının hiçbir şekilde haklarını korumadan sadece yandaşlarını koruyan bir belediye başkanı var! Bizler bu anlayışa karşı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik. Bu anlayışa ve bu anlayışın yanlışlarına karşı projelerimle alanlardayım. Ama görüyorum ki Esenler halkının ve bizlerin geleceği çalındığı gibi projelerimizi de çalmışlar. Hep söylüyorum projelerimizi alsınlar ve halk adına kullansınlar, bu konuta hiç de sıkıntı görmüyorum ama kendi projeleriymiş gibi halk anlatmaları siyasi nezaketsizlik olduğu gibi emek hırsızlığıdır.
“BU SİSTEME KARŞI OLMAMAK BU ÜLKEYE, BU MİLLETE EN BÜYÜK İHANETTİR”
Ben bu sisteme ve bu sistemin beslemelerine karşıtlığıma devam ediyorum. Bu sisteme karşı olmamak bu ülkeye, bu millete en büyük ihanettir. Halkın geleceğine ipotek koyan, insanları haksız ve adaletsiz içeri atan, kendinden olmayanları terörist ilan eden, halkını açlığa mahkum edenlere karşı koymak her vatanını sevenin görevi her siyasetçinin vazifesidir. Düşünün bu ucube ve adına başkanlık denilen sistem iktidarda olanın işine yarıyor ama ülkenin ihanetine yol açıyor. Nasıl mı? Bakınız bu sistemin başında olan AKP Genel Başkanı varsayalım ki çok dürüst olabilir Vatansever olabilir ama insanoğlu fanidir bir gün ölür ve yerine bir bakarsınız Vatan hainin bir tanesi gelir ve aynı yetkilere sahip bu makama oturur. İşte o zaman son pişmanlık bile fayda yapmaz, onun için bu sisteme karşı olmak ahlaklı insanların işidir.
“ESENLER NEDEN BİR KADIKÖY VEYA BEŞİKTAŞ OLMASIN”
Herşeye rağmen ve tüm baskılara rağmen biz bu yola baş koyduk, yolumuz halka hizmet, yanlışlara karşı en doğrusunu yapmak için Belediye Başkan adayı oldum. Projelerim hazır, Esenleri bu kasaba yönetimi anlayışından çıkararak, çağdaş bir şehir yapmak için hazırım. Neymiş “yaparsa AKP apar işin özü bu tamamen yalan, batırışa, perişan ederse, aç bırakırsa, yandaşından başkasını düşünmezse AKP den başkası veya bu zihniyetten bu beklenir” dersek doğru demiş oluruz…
Esenler neden bir Kadıköy veya Beşiktaş olmasın, neden bir Bakırköy, bir Esenyurt kadar çağdaş bir şehir olmasın? Çıkıp halka projelerimizi anlatacağız. Anlatacağız İnşallah… Biz Başkan olursak kendimiz projelerimizi uygulayacağız. Şayet bizler İYİ Parti olarak yerelde iktidar olamazsak hazırladığımız projeleri herkes alıp uygulamada bir sakınca görmediğimiz gibi mutluluk duyarız” diyerek projelerini tek tek anlattı ve hazırlanan seçim broşürlerinde neler yapacaklarını herkesin imrenerek göreceğini söyledi.
