KADIGİL: ÇOK NET BİÇİMDE SERVET TRANSFERİ YAPIYORLAR

KADIGİL: ÇOK NET BİÇİMDE SERVET TRANSFERİ YAPIYORLAR

FOX TV ekranlarında Çalar Saat programına katılan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, “Bizim artık Tayyip Erdoğan’ın oyunlarına ayıracak ne vaktimiz kaldı ne sabrımız kaldı” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, FOX TV ekranlarında İlker Karagöz’ün sunduğu Çalar Saat programının konuk oldu. Kadıgil programda Karagöz’ün sorularına yanıt verirken, Türkiye gündemine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Meclis’te görüşmelerin sürdüğü Plan Bütçe Komisyonu’na ilişkin açıklamalarda bulunan Sera Kadıgil, “Çok net biçimde servet transferi yapıyorlar” dedi.

Kadıgil, “Bütçe dediğimiz şey aslında Meclis’in varlık nedeninin özeti. Hepimizin maaşından kestiği vergiler, aldığımız ekmekten kestiği vergiler, sütten aldığı vergiler… Bunları topluyor ve nasıl dağıtacağına karar veriyor hükümet. Bütçe dediğimiz şey bu. Bu bütçeye baktığımızda da çok net bir şekilde hükümetin kimin hükümeti olduğunu, devletin kime çalıştığını görüyoruz. Bir servet transferi bütçesi yapmışlar. Sizden bizden topladıklarını alıp bir avuç zengine verme bütçesi olarak çok açık bir şekilde ifade edebiliriz. ‘Benden sonrası tufan bütçesi’ yapmışlar bunu da önümüze koymuşlar” diye konuştu.

‘VATANDAŞI ENFLASYONA EZDİRMEMİŞ HALLERİ BU MU?’

Saray’ın “Vatandaşı enflasyona ezdirmedik” çıkışlarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kadıgil, şunları söyledi:

“Şu anda kaşar peyniri almaya kalksanız 90 lira. Vatandaşı enflasyona ezdirmemiş halleri bu mu? Enflasyon oranlarına baktığımızda TÜİK atıp tutuyor onlara kimse inanmıyor zaten. Ben çok net bir enflasyon rakamı vermek isterim: Devletin geçen sena yaptığı bütçe 1 trilyon 750 milyar lira. Bu sene devletin bütçesi bunun üç katına çıkmış durumda. Bütçe üzerinden bir enflasyon oranlaması yaptığınızda yüzde 55’lik net enflasyonla karşı karşıya olduğumuzu bize Cumhurbaşkanı yardımcısı geçen hafta söyledi. Tablo o kadar açık ki…

Biz bu halkı temsil etmeyeceksek devlet bize neden maaş veriyor ki? O kadar saçma sapan bir düzen kurdular ki Sağlık Bakanı özel hastaneler sahibi, Kültür ve Turizm Bakanı oteller sahibi, bundan önceki Milli Eğitim Bakanı özel okullar sahibiydi. Saray tarafından atanan insanlara baktığınızda kimler için faaliyet gösterdikleri çok net bir biçimde önümüzde duruyor.”  

‘MARS CUMHURBAŞKANI’

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün katıldığı açılış töreninde yaptığı konuşmada “Ekonomisi göz dolduran bir Türkiye’ye ulaştık” demesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Kadıgil, “Mars Cumhurbaşkanının açıklamaları olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de yaşayan herhangi bir insan bir tek gün pazara ya da markete gitse şu cümleleri kurmaya utanır” dedi.

Kadıgil şöyle devam etti:

“Büyüme var ama kime büyüyor? Onu da zahmet edip söylesin insanlara. Kim büyüyor bu ülkede? Bankacılık sektörü büyüyor, büyük holding sahipleri büyüyor, büyük patronlar büyüyor. Pandemide yüz binlerce insan işsiz kalmışken büyük şirketlerin kârlarına bakıyorsunuz yüzde bin artmış, yüzde 500 artmış. Kendi temsil ettiği patronlar sınıfı büyüyor. O büyümeden sizin benim payıma düşen hiçbir şey yok. O büyümeden pazara gittiğinde bir kilo domates almaktan eli titreyen kadın için hiçbir şey yok. Bize düşen hiçbir şey yok. Bilakis, bizim ürettiklerimizden, bizim biriktirdiklerimizden alıp zaten hali hazırda çok zenginlere vermeye doymamış bir hükümetle karşı karşıyayız.”

‘ERDOĞAN’IN OYUNLARINA AYIRACAK NE VAKTİMİZ NE SABRIMIZ VAR’

Kadıgil programda baş örtüsü tartışmalarına ilişkin de açıklamalarda bulunurken, Erdoğan’ın dünkü Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamaları hatırlattı.

Türkiye’de kadınların gerçek gündeminin açlık, yoksulluk, işsizlik ve şiddet olduğunun altını çizen Kadıgil, “Daha ilkokul ortaokul çağında zorla aile baskısıyla, mahalle baskısıyla başörtüsü takmak zorunda bırakılan kadınları, kız çocuklarını ne yapacağız? Bir adım ötesine geçelim öldürülen kadınları, yoksullukla mücadele eden, iş bulamayan, eğitim fırsatlarından yararlanamayan o kadar çok baskı ve gerilim var ki üzerimizde, şimdi bir tane adam var, bu erkek bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı. Ve bu insan diyor ki ben kadınları çok düşünüyorum onlar için bir düzenleme yapacağım. Biz de diyoruz ki; yemeyiz! AKP ile değil Anayasa yapmak için yan yana gelmek, metrobüs beklerken bile yan yana durmayız” dedi.

Kadıgil, şunları söyledi:

“Bu ülkede okullarda açlıktan bayılan çocuklar var. Öğretmenler, veliler buna yetişemiyor. Çocuklar yetersiz beslenme nedeniyle kansızlıkla, anemiyle mücadele ediyor. Bu ülkede günde üç kadın öldürülüyor. Gençlerin durumu ortada. Biz şu anda yatıyoruz kalkıyoruz AKP’nin referandumunu konuşuyoruz. Bu bana zül geliyor. Ortada bu kadar gerçek ve yakıcı problemimiz var bize çıkmış referandum anlatıyor. Bizim artık Tayyip Erdoğan’ın oyunlarına ayıracak ne vaktimiz kaldı ne sabrımız kaldı.

Şu anda siyasetin en temel konusu açlık ve yoksulluktur. Bir ülkede insanların üçte biri sosyal yardımlarla yaşıyorsa, bir ülkede çocukların 7,6 milyonu şiddetli yoksullukla mücadele ediyorsa, bu ülkede bunu düzeltmekten daha acil ne gibi bir günden olabilir? 20 yılda ülkeyi getirdiğin nokta ortada, senin bizim önümüze getirdiğin şey bu.

‘ÖLDÜRÜLEN KADINLARI NE YAPACAĞIZ?’

O kadar aşinayız ki artık taktiklerine. Bakın 22 Ekim’de ne demiş: ‘Sıkıyorsa gel referandum’ bilmem ne… İki hafta geçti, dün ne diyor? ‘Temel hak ve özgürlükleri referanduma götürmeyi doğru bulmuyoruz’ Biz zaten bu iş çıktığından beri bunu söylüyoruz. Kadınlarla ilgili siz bir şey yapmak istiyorsanız bizim derdiğimiz baş örtüsü takmak ya da takamamaktan ibaret değil.

Hatta bir adım ötesi de var hâlâ baş örtüsü nedeniyle rahatsızlık hisseden kadın arkadaşlarım varsa elbette ben buna saygı duyarım, bunu gidermek için elimden geleni yaparım ama sadece bundan mı ibaret kadınların dertleri. Hemen tersine bakalım mülakatlarda başı açık olduğu için elenen kadınları ne yapacağız? Daha ilkokul ortaokul çağında zorla aile baskısıyla, mahalle baskısıyla başörtüsü takmak zorunda bırakılan kadınları, kız çocuklarını ne yapacağız? Bir adım ötesine geçelim öldürülen kadınları, yoksullukla mücadele eden, iş bulamayan, eğitim fırsatlarından yararlanamayan…”

‘OMUZ OMUZA MÜCADELE EDİYORUZ’

Programın devamında Emek ve Özgürlük İttifakı’na ilişkin açıklamalarda bulunan Sera Kadıgil, İlker Karagöz’ün “İttifak neyi vadediyor?” sorusuna yanıt verdi.

Kadıgil, “Siyaseti artık bir grup yaşlı, zengin, patron erkeğin tekelinden kurtarmazsak biz bir arpa boyu yol ilerleyemeyeceğiz. Bunun çok net bir şekilde farkındayız. Zaten tam bu sebeple Emek ve Özgürlük İttifakı’nı kurduk ve burada da gururla söylüyorum: HDP ile ve birçok sol sosyalist örgütle bir arada omuz omuza mücadele ediyoruz” dedi.

AKP- MHP görüşmelerine ilişkin de konuşan Kadıgil şu ifadeleri kullandı:

“Saray Rejimi’nin paçasını kurtarmak için görüşemeyeceği hiçbir şey yok. Ama burada HDP’nin marjinalleştirilmesine, terörize edilmesine, bir köşeye sıkıştırılmasına, ‘aman el alem ne der’ diye sessiz kalmanın ne kadar saçma bir politika olduğunu hepimiz gördük.”