İnce’nin sözlerinden öne çıkan başlıklar şöyle:
“İttifakların süresi geçmişti. Sayın Kılıçdaroğlu partimizi ziyarete geldiğinde ittifaklar artık bitmişti. Adaylıkların kesinleşmesine 24 saat kalmıştı. Bir nezaket ziyaretiydi. Belki de kamuoyu önünde ‘Bak ziyaret ettim’ demek içindi. Sayın Kılıçdaroğlu ve yardımcılarımız deprem konusu, seçim güvenliğini konuştuk. “Benim adaylığımda sandıklara sahip çıkamadınız” diye konuştuk. Trolleri konuştuk. Sonunda kapıdan uğurlarken ‘Hoşgeldiniz, güle güle’ dedim. Bu art niyetli cümle değildi. Onu yanlış yorumlayanlar oldu. Bir tweetle düzelttim ama. Sayın Kılıçdaroğlu giderken Halil İbrahim sofrasında bahsetti, içeride onu da söylemedi. Amaç anlaşmak, ikna etmek değildi zaten. Öyle bir amaçları olsaydı son güne kalmazdı, onu da milletimin takdirine bırakıyorum.
Şu anda seçimi kazanmak gibi bir dertleri yok. Hesapları, seçimin sonucunda biz kaybedeceğiz, suçluyu şimdiden ilan edelim; bu Muharrem İnce. Dertleri bu. Bunu milletimizin iyi anlaması lazım. Bir taraftan yüzde 60 ile kazanıyoruz. Muharrem İnce de 1-2… Yüzde 58 ile kazanın o zaman…
Kendilerine, adaylarına güvenmiyorlar. 13 toplantıda adaylarını belirlemediler. Erdoğan’a muhalefet edersen teröristsin, 6’lı Masa’ya muhalefet edersen hainsin. Ben adaylıktan çekilsem bile o oylar çantada keklik değil ki. Muharrem İnce tek başına bir adam değil. 3 yıldır yollarda. Parti kurmuş, 73 il, 483 ilçe binası olan gönüllülerin kurduğu parti. 115 bin kişi sandığa gitti imza verdi. Ben bunlarla birlikte iş yapıyorum, siyaset yapıyorum. Burada çekilmemizi gerekecek bir durum yok, teknik olarak da bu mümkün değil. Kuralar seçildi, yerler belli. Bitti orası.
Bu seçimin ikinci tura kalacağını herkes biliyor. Bu bir ön seçim olacak. İkinci tura kaldığında Kılıçdaroğlu mu Erdoğan’ın karşısında kolay kazanır, bunu düşünsünler. Ben çok daha şanslıyım Kılıçdaroğlu’na göre. Onu düşünsünler. Dolayısıyla ikinci turu düşünün. Erdoğan’ın karşısında sayın Kılıçdaroğlu mu daha şanslı, ben mi? Bunu herkes vicdanına, aklına, beynine sorsun.
Gençler benim samimiyetimi sorgulamıyorlar. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyorum. Ben bu ülkeyi şu sıkışıklığa düşürmek istemiyorum. Erdoğan’ın dış politikada sıkışmışlığıyla verdiği tavizler var. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de. Kılıçdaroğlu gelirse HDP’den dolayı taviz verecek. HDP desteklemeyeek bu konularda. Ben Türkiye’yi HDP’nin kıskacındaki Kılıçdaroğlu’na ya da uluslararası kıskaçtaki Erdoğan’a terk etmek istemiyorum. İlk turda kimse kazanamayacak. İkinci turda ben kalacağım. Seçmen yaşını 15’e düşürürsek ben birinci turda alırım.”
Yaptıkları şey şu; A’yı mı seçeceksin, B’yi mi? İnsanları aşağılıyorsun, hakaret ediyorsun. Belki bunlar sana ikinci turda lazım olacak. Ben diyorum ki, aşağılamayın benim arkadaşlarımı, ben de sizi aşağılamayayım. Aday ne kadar çok olursa katılım o kadar fazla olur. Katılım ne kadar çok olursa Erdoğan’ı yenmek o kadar kolay olur. Bugün bana ‘çekil’ diyenler. Ben 2018’de ben CHP’nin adayıydım, sayın Kılıçdaroğlu sayın Akşener’e, sayın Karamollaoğlu’na niye çekil demedin. Hatta milletvekili vermiştin. Böyle bir mantık yok. Önce birinci turu görelim, birbirimizi birinci turda incitmeyelim.
İlk kez seçime girdiğimiz için sandık kurulunda Memleket Partisi’nin elemanı olmayacak. Benim görevli koyma hakkım yok ki. Yasa böyle. Silahlı adam mı koyacağız, ne yapalım? Biz ancak müşahit koyabiliriz; ancak imza atma yetkimiz yok tutanağa. Bütün muhalefet partileri bir araya gelerek sandıkları kontrol edebilirdik. 50 kere söyledim bunu. 75 yaşında adam fark etmemiş olabilir Sen nasıl partilisin. Birbirine kumpas kuran tipler var orada.