Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları ve merkez yürütme kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası devam ediyor.
Gazete Duvar’ın haberine göre, davanın Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki salonda görülen bugünkü duruşmasında, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın avukatı Cihan Aydın’ın beyanları ile başladı.
Aydın, Kışanak’ın yasal tutukluluk süresi dolmasına rağmen, 75 gündür cezaevinde tutulmasına itiraz ederek serbest bırakılmasını talep etti. Bu talebe savcı “Tutuklu kalmasında kamu yararı vardır” cevabını verdi. Mahkeme başkanı ise “Tutukluluk sürecine ilişkin üst mahkemede itiraz süreci devam ettiğinden, bu aşamada karar verilemeyeceğine” karar verdi.
Avukatı Aydın, heyetin bağımsız ve tarafsız olmadığını belirterek heyetin reddini istedi.
Verilen aranın ardından savunmasına başlayan Gültan Kışanak şöyle konuştu:
“Benim savunamayacak tek bir faaliyetim yok, halkıma karşı vicdanım rahat. Kimseyi şiddeti teşvik etmemiş, her zaman barış için mücadele eden bir kadınım. Siz kimsiniz beni yargılıyorsunuz? İlk günden bu yana diyoruz ki ‘ben doğrudan 2009’da Meclis’te yapılan özel oturumda konuşmuşum.’ Kürt sorunu ile ilgili konularda, 23 Nisan’da 29 Ekim’de buna dair söz almışım. ‘Demokrasi içerisinde çözelim’ demişim ama bakmıyorsunuz. Grup konuşmalarımın hiçbirine bakmıyorsunuz ama ‘Kışanak anadile dair referandum istemiş. O yüzden bağımsız Kürdistan’ı kurmak istiyor’ diye bana suçlama yapıyorsunuz. Ben o Meclis’te bu konuya dair yasa teklifi sundum, neyini suç sayıyorsunuz? Bütün bunları biliyorsunuz, o yüzden yasama sorumsuzluğuna bakmıyorsunuz. Bile bile yaptınız ve bunun itirafını da savcı mütalaasında yazmış. ‘Dokunulmazlığı kalktıktan sonra 2020 yılında ifadesi alındı’ demiş. Şu anda beni ANF’de çıkan 8 tane haberden mi bilmem kaç tane müebbetten yargılıyorsunuz?
Birleşen dosya nerede? Neden gelmedi buraya? Kumpas kurdunuz. Daha fazla cezaevinde tutmak için yeni hukuksuzluklar icat ettiniz. ‘Polis tutanakları aksi ispatlanmadıkça delil niteliğindedir’ diyor savcı. Aksini kim ispatlayacak? Ben mi? 8 yıldır cezaevinde tuttuğunuz kadın siyasetçi mi ispatlayacak? Bu hukuk devletindeki gibi bir suç isnadı değildir. Enginizasyon mahkemesindeki suç ithamlarıdır. Hakkımda şu mütalaadaki iddiaların neredeyse tamamı sadece darbeci polislerin uyduruk tutanaklarına dayanıyor. Bir tane fotoğraf var orada. Altına tutanaklar döşenmiş. Nerede bunların görüntüleri? Bunun akla uygun bir tarafı var mı? Diyarbakır Nevrozu’unda yaptığım konuşmanın dahi CD’si yok. Sen de diyorsun ki ‘bu hukuki bir delil.’ Neyine inanacağım?
Yasa açık. En uzun tutukluluk süresi 7 yıldır. Siz iki aylık tutukluluk süresi yazıp bunu boşa çıkarmaya çalıştınız. Belgeleriyle ispatladık. ‘3 yıldır yargılama yapıyorsunuz. Beni bu yargılamaya ne zaman dahil ettiniz’ diye soruyoruz. Buna bile cevap veremiyorsunuz. Gayet de iyi biliyorsunuz ama AKP-MHP otoriter rejimin kara propagandasına bir hukuk kılıfı giydirmek için uğraşıyorsunuz. Seçim meydanlarında attıkları yalanlar var, siz de buna hukuk kılıfı giydirmeye çalışıyorsunuz. O yüzden bilmediğiniz bir şey yok. Bile bile yapmaya devam ediyorsunuz. Biz bu hukuksuzluklara ortak olmamak için itirazlarımızı yağıyoruz. Sizi reddediyorum. Adil bir yargılama yaptığınıza inanmıyorum. Sizin özel yetkili, görevli bir heyet olduğunuz çok açık.”