HARUN KARADENİZ'İ UNUTMADIK…SAYGIYLA ANIYORUZ

HARUN KARADENİZ

ABD Emperyalizmine Kafa Tutan Devrimci Yiğit Ölümünün 48. yılında sosyalist öğrenci lideri; Harun Karadeniz…"Ülkemizin geleceği gençliğin geleceğinden ayrı düşünülemez" diyerek mücadele eden1968 kuşağının önemli bir ismidir.

6 Eylül 1942’de Giresun’un Armutlu ilçesinde doğan Harun Karadeniz, öğrencilik yıllarında Öğrenci Derneği Başkanlığı ve İTÜ Öğrenci Birliği başkanlığı yapmıştı. Yargılandığı davaların birinde girdiği hapishanede kanser teşhisi konmuş ve tedavisinin yapılmasına izin verilmemişti. Buna bağlı olarak kansere yenik düşen Harun Karadeniz 15 Ağustos 1975’te hayata gözlerini yumdu.

Yaşamı boyunca ülkenin sorunlarıyla ilgilenen Harun Karadeniz, 6 Eylül 1942’de Giresun’un Alucra ilçesi Armutlu köyünde doğdu. 1968-1969’da İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenci Birliği (İTÜÖB) Başkanlığı yaptı. Yüksek İnşaat Mühendisi Harun Karadeniz, 11 Haziran 1971 günü “Gizli TKP davası” ve “Dev-Genç davası” nedeniyle gözaltına alındı, sonra tutuklandı. Uzunca süre cezaevlerinde yattı. Yargılandığı bütün davalardan beraat etti. Kanser hastasıydı. Tedavisi geciktirildi ve 15 Ağustos 1975’de vefat ettiğinde 33 yaşındaydı.
11 Haziran 1971’de gözaltına alınıp götürüldüğü İstanbul Emniyet Müdürlüğünün üst katında “tabutluk” denen odanın yanındaki hücrede bir polisle yaşadığı olayı devrimci öğrenci lideri Harun Karadeniz özetle şöyle anlatıyor:

(Harun Karadeniz)
“Kaldığımız oda iki buçuk metreye altı metre kadar var yok. Gece gündüz aynı odanın içindeyiz. Bazı geceler yirmi yedi yirmi sekiz kişi oluyoruz bu kadarcık yerde. Uzanacak bir yer değil, oturacak yer bulunamıyor… İşkenceye gidecek adam deposu gibi bizim bölüm. Fakat insanın üstün yaratık olduğuna bir kere daha inanıyorum her geçen gün. İnsan kolay tükenmiyor. Şartlar ne olursa olsun insan gülüyor ara sıra. Bir gün, bir görevli odamızın kapısında belirdi. Şöyle durup etrafı süzdü. Odanın içinde çepeçevre oturmuş ve duvara yaslanmışız. Kapının eşiğinde ayakta duran görevli sırayla soru sormaya başladı:
“Sen hangi okuldasın?”
“Hukuk Fakültesi”
“Suçun ne senin?”
“Suçum filan yok.”
“Vardır vardır… De bakalım hele suçun ne?”
“Bilmiyorum”
“Bilirsin bilirsin.”
Kısa bir sessizlik. Soruya cevap verilmedi.
“Söyle bakalım, sen hangi okuldansın?”
“Teknik Üniversite.”
“Senin suçun ne?”
“Bilmiyorum.”
“Bilirsin, bilirsin.” Başka birine dönerek:
“Sen hangi okuldasın? Sende mi suçunu bilmiyorsun?”
“Çapa Öğretmen Okulundanım. Suçum filan yok.”

68’DEKİ ÖNDERLİĞİ
İTÜ ve İTÜTO 1968 Haziran işgali Harun’un başkanlığında sürdü. Temmuz 1968’de 6. Filo olayları nedeniyle polis İTÜ yurdunu bastı ve Vedat Demircioğlu öldürüldü. Harun, protesto eylemlerini yürüttü. 17 Temmuz 1968’de Çetin Uygur’la birlikte T.C. devletinin başı Cevdet Sunay’a gönderdikleri mektup ibret vericidir. Aynı şekilde Sunay’ın 30 Ağustos mesajına Harun Karadeniz başkanlığında 10 öğrenci örgütünün verdiği cevap da çok anlamlıdır.
4 Temmuz 1968 günü Derby fabrikası işgalinde Harun Karadeniz konuşma yapıyordu. “İşçi-gençlik el ele” sloganları atılıyordu.
1968 Ağustosu’nda Öğrenci Örgütleri Dayanışma Kurulu’nu oluşturduk. Onlarca bilim insanıyla mücadelemizi daha bilimsel, daha bilinçli kılmak istiyorduk. Bu çabalar ışığında “I. TÖS Devrimci Eğitim Şûrası”na katıldık: “Devrim İçin Eğitim.”
24-30 Aralık 1968’deki “Montaj Sanayi ve Ortak Pazara Hayır” haftası onun liderliğinde yürütüldü. 1969 başında ABD Büyükelçisi Kommer’in arabasını yakanların teslim olma töreninde Harun’la birlikte ODTÜ’deydik. 16 Mart 1969 öncesinde Amerikan 6. Filosu’nun gelişine karşı planlanan 7-14 Şubat protesto eylemlerinin başında da Harun Karadeniz vardı.
16 Şubat 1969 tarihli “Emperyalizm ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü” onunla başladı. Harun Karadeniz ardından Gerze Tütün Mitingi’ni gerçekleştirdi.