Tam 7 yıl önce yazmıştım… Keşke ben yanılsaydım, sizler bu kadar soyulmasaydınız. Keşke sizlerin ananızdan emdiğiniz sütü burnunuzdan getiren bu iktidara bu kadar tahammül yapmasaydınız. Yapmasaydınız yahu, beni de fakirleştirdiniz ama biat ettiremediniz… Ben eyvallahı olmayan ama size göre lanetli kendime göre melek gibi bir insanım…
Ben ne dersem diyeyim biliyorum siz kula kulluğa devam edeceksiniz, üç kuruşa hem kendinizin hem de bizler gibi karşı kulvarda koşanların yarınlarını bu “UZUN ADAMA ve Çetelerine” peşkeş çekeceksiniz… bak kardeşim ben o gün böyle yazmıştım ve tamamını yayınlamasam da satır aralarından bir şeyler paylaşacağım…
Ogün…”AKP bugün bize kaşıkla verdiğini mislisiyle burnumuzdan getiriyor ve verdiklerini kepçe ile geri alıyor. Yarını beklemeye, nefes almamıza fırsat vermiyor. Yarınlardan umutlarımızı kestik bir kere, günü kurtarabilene helal olsun. Dün de bugün de hep ezilen emekçi halkımız oldu. Haklı olduğumuz halde, hakkımızı alamıyoruz, verilenle avunuyoruz, sadaka alırcasına verilenlere dört elle sarılan zavallılar olduk. Diye yazmıştım…
Geçmiş yıllarda emeği ile bir şeyler biriktirenler ve bir şeyler alabilenler bugün bırakın bir şeyler almayı veya biriktirmeyi yaşamın ipine tutunacak alanların kayıp gittiği bir süreç yaşıyoruz. Zamla, zulümle beslenen bu iktidar halkın temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam yapmaya istikrar diyor. Diye yazmıştım…
Vatandaşın ödediği vergileri az bulan iktidar, vergileri arttırarak halkı canından bezdiriyor. İşsizlik zirveye çıkmış, halkın beslenmesi zamlanmış, öyle ki sofraların ana besini olan ekmeğe bile el uzatarak yoksula yaşama ve beslenme hakkı tanınmıyorlar. Vatandaşın, Hastane masrafları ve eğitim masrafları cilalanıyor, zamlanıyor bir önceki günümüzü arar olduk. Diye yazmıştım…
İstikrar diyerek kitlelere mesajlar veriyorlar. Hangi istikrarı? Talan ve yalan istikrarını mı? Terördeki tırmanış istikrarı mı? İhanet istikrarını mı? İşsizlik ve yoksulluktaki istikrarı mı? Türkiye çok kötü yönetiliyor… Diye yazmıştım…
Yangın büyüyor, halk yoksulluğa teslim olmuş ses çıkaramıyor. Küçük promosyonlarla kandırılıyor, yoksullaşan toplumun büyük kesimini biat ettirdiler. Bu yaşanan tabloya nasıl istikrar diyebiliyorsunuz? Gelinen Bu durum istikrarı bozar mı bilmiyorum. Ama istikrar diye diye ülkeyi ve ülke insanının kimyasını bir güzel bozdular. Halkı ise klinik vaka haline getirdiler…Asgari ücretin ve emeklilik maaşlarının artırılması, taşeron sistemin kaldırılması gibi bir düşünceler yok, düzeni değiştireceğim diyen bir Allah’ın kuluna rastlamadık… Asgari ücretin arttırılmasına karşı olan bir iktidar “Kaynağı nereden bulacaksınız? Asgari ücreti artırmak işçiye zulümdür.” diyerek emek sınıfının ve tüm yurttaşların aklı ile dalga geçtiğini yazmıştım. Şimdi ne oldu… Olanlar yalnız sana olmadı senin yüzünden hepimiz yandık… Şimdi bu yangını birlikte değil sen söndür, bana ne diyen ben olacağım…
Her yer barış olsun, yaşasın demokrasimiz, yaşasın çağdaş, demokratik mücadeleye katkı sunarak yüreğini ortaya koyan yurtseverlerimiz ve onların onurlu mücadelesi. Özlemle beklediğimiz güzel günler ve mutlu yarınların kurulması için mücadele veren tüm yoldaşlarıma selam olsun…