CHP İstanbul İl Başkanlığı Kent Yoksulluğu ve Sosyal Politikalar Komisyonu tarafından Esenler’de düzenlenen “Kent Yoksulluğu Paneli”, bilimsel içeriği ve katılım yoğunluğu ile dikkat çekti. 22 Haziran Pazar günü Adem Baştürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panelde, akademisyenlerden siyasetçilere, yerel temsilcilerden sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok isim kent yoksulluğu ve barınma sorunlarını masaya yatırdı.
Panele katılan bazı konuşmacıların bölgeyle ilgisiz, akademik temelden uzak konuşmaları izleyiciler arasında rahatsızlık yaratsa da, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Koçak’ın teknik, veriye dayalı ve çözüm odaklı konuşması salondan büyük alkış aldı.
KOÇAK: “Deprem olmadan yıkılan binalar, sistemin çürümüşlüğünü gösteriyor”
Prof. Dr. Ali Koçak, konuşmasında Türkiye’nin ve özellikle İstanbul’un ve kent yoksulu Esenlerin derin bir yapı stoku krizine sürüklendiğini şu sözlerle ifade etti:
“Bugün Türkiye’de 1999 öncesi yapılan yapıların çoğu mühendislik hizmeti almamış durumda. Küçükçekmece, Bahçelievler, Kartal gibi ilçelerde, daha deprem olmadan çöken binalar, bizim nasıl bir yapısal çöküntü içinde olduğumuzu gösteriyor. Eğer biz bu yapı stoğunu doğru biçimde dönüştüremezsek, büyük bir felakete doğru yürüyoruz demektir.”
“İstanbul, bir savaş görmemiş olabilir ama savaş kadar büyük bir yıkım içinde. Sadece bu yapıları güçlendirmek ve yenilemek için yaklaşık 450 milyar dolarlık bir kaynağa ihtiyacımız var. Bu rakam, bazı ülkelerin yıllık bütçesinden fazla. Yani bu mesele artık teknik değil, doğrudan hayatta kalma meselesidir.”
“ESENLER, RANTA DEĞİL İNSAN YAŞAMINA GÖRE PLANLANMALI”
Koçak, konuşmasının devamında kentsel dönüşüm projelerinin rantsal değil, bilimsel esaslara göre yürütülmesi gerektiğini vurguladı:
“Yıllardır mahallelerde insanların yaşadığı binalar, hiçbir denetime tabi tutulmadan yükseldi. Sonra bir bakıyoruz, çöküyor. İnsanlar ölüyor, sonra herkes susuyor. Bu şehirde, sadece deprem değil, yönetim anlayışı da öldürüyor. Bizim meselemiz bina yapmak değil, güvenli yaşam alanları inşa etmektir. Bu da rantla değil, planlamayla olur.”
“Şu an İstanbul’un neredeyse tamamı ve Esenler ilçesi de risk altında. Maviyle işaretlediğimiz alanlar sadece haritada değil, zihnimizde de alarm veriyor. Eğer siyaset bu işe omuz vermez, üniversitelerle, yerel yönetimlerle birlikte çözüm üretmezse; acı faturaları hep birlikte öderiz.”
BAZI KONUŞMALAR TEPKİLERE YOL AÇTI
Panele katılan bazı isimlerin, kent yoksulluğu ve dönüşüm üzerine yaptığı yüzeysel ve bölgeyi tanımayan açıklamaları, katılımcılardan tepki gördü. Özellikle dışarıdan gelen bazı konuşmacıların, Esenler’in sosyal dokusu ve gerçek ihtiyaçlarına temas etmeyen ifadeleri, salondaki yurttaşlar ve yerel temsilciler tarafından “anlamsız” ve “şov amaçlı” bulundu.
Bu durum, panelde gerçek bilgiyle, sahadan gelen sorunların konuşulmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
CHP ESENLER’DEN ÖRNEK ORGANİZASYON
CHP Esenler İlçe Örgütü, panelin hazırlık sürecinde sivil toplum kuruluşlarıyla birebir temas kurarak, kent yoksulluğuna dikkat çeken bu etkinliğe güçlü bir katılım sağladı. Özellikle İlçe Sosyal Politikalar Sorumlusu Hüseyin Boyraz ve Meclis Üyesi Yalçın Ateş’in yoğun çalışmaları, panele dinamizm kazandırdı.
Panel sonunda verilen mesaj ise çok netti: “Yoksulluk kader değildir; yeter ki bu toplum için bilim, vicdan ve ortak akılla hareket edilsin.”
