Bu kutsal ayda bile, asıl görevleri yardımlaşma, dayanışma ve kültürel faaliyetler olması gereken dernekler, ne yazık ki bambaşka bir yarışın içine girmiş durumdalar. Kendilerini siyasilere meze yaparak adam diye ortalıkta dolaşan ve pavyonların kıvıran dansözlerine taş çıkaran STK başkanları, Esenler'deki Ramazan etkinlik stantlarında sergiledikleri yalakalık ve kıvırtma şovlarıyla adeta rekor kırıyorlar.
Belediye başkanına ve iktidar yöneticilerine duyulan bu sınırsız yalakalık, Esenler'deki derneklerin asıl var oluş amacını gölgede bırakmıştır. Ramazan ayının ruhuna uygun olarak yardımlaşmayı ve dayanışmayı pekiştirmek yerine, bu dernekler, iktidar yanlısı bir çıkar peşinde koşarak toplumun hakkını hiçe saymaktadırlar. Adeta bir siyasi rant ve çıkar yarışı içine girmişler, milletin çıkarlarını değil, kendi geleceklerini düşünür hale gelmişlerdir.
Esenler'de faaliyet gösteren 480 STK içerisinde, misyonuna sadık kalan ve işini layıkıyla yapanların sayısı maalesef ki iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. Bu durum, toplumsal sorunlara duyarlı ve etkin çözümler üretmesi gereken sivil toplum alanının, ne kadar vahim bir durumda olduğunun açık bir göstergesidir. STK'lar, asıl görevlerini unutarak siyasi birer ajan gibi hareket etmekte, yalakalığın ve çıkar ilişkilerinin toplumsal değerler üzerindeki ağır yükünü taşımaktadırlar.
Sorun, sadece Esenler ile sınırlı değil; Yozgat'tan Kayseri'ye, Sivas'tan Bayburt'a Malatya'dan Adıyaman'a, Mardin’den Diyarbakır’a, Sinop’tan Kastamonu’ya kadar geniş bir coğrafyada benzer senaryoların tekrarlandığına şahit oluyoruz. Dernekler, iktidar yanlısı faaliyetlerle, asıl amaçları olan toplumsal faydayı göz ardı ederek, siyasi Saiklerle hareket etmektedirler.
Bu durum, sivil toplumun ve toplumsal dayanışmanın önemi konusunda ciddi bir uyanışa ihtiyaç olduğunu göstermektedir. STK'ların, toplumun genel çıkarlarını gözeterek, siyasi çıkar peşinde koşmadan, asli görevlerine dönmeleri elzemdir. Esenler ve Türkiye genelindeki STK'ların bu siyasi pavyon kültüründen sıyrılarak, toplumsal değerleri ve dayanışmayı önceleyen bir yaklaşımı benimsemeleri gerekmektedir.
Sivil toplum kuruluşları, toplumun vicdanı ve sesi olmalıdır. Siyasi rant peşinde koşan ve toplumun gerçek ihtiyaçlarını görmezden gelen bir yaklaşım, sadece STK'ların değil, toplumun bütün olarak zarar görmesine yol açar. Esenler'deki ve genel olarak Türkiye'deki STK'ların bu gerçeği görmesi ve asli görevlerine geri dönmesi, toplumsal barış ve dayanışma için şarttır. Bu yalakalık ve siyasi çıkar yarışı, derhal son bulmalıdır. Bu sözü yazmadan geçemedim. BAŞKANLAR SİZİN BİR GÖREVİNİZ YOKMU…