Esenler’de “Telif Hakları ana akın medyanın ve beyaz ekranların kadrolu yol bulanları, “TUZU KURU, kimi sağa kimi sola evrilmiş” kalemşorlar tarafından konuşuldu. Yerel basın adına kimse konuşmadığı gibi konuşanlar ise “Ülkemizde yaklaşık 4 bine yakın süreli yayın olduğunu BİK görev alanında ise 2 bin kuruluş olduğunu” bu kadar yayın organı olmasından rahatsız olduklarını söylemeleri aslında herşeyi özetlemiş oldu.
Sahneye konuşmacı olarak televizyonların köşecileri, düzenin nemacıları oturtuldu. Onların bir kısmı iktidarın nimetlerinden, bir kesimi ise belediyelerin kasasından nasiplenenler olduğu biliniyor. Onlar yerelin halinden ne anlar veya ne bilirler ki, “Telif hakkı” hakkında yerel basının sorunlarını anlatabilsinler. İsterdik ki ve çok merak ettiğimiz şu; bu çağrılanlar Esenlere neyin karşılığında geldiler, Esenler belediyesinin gayretleri ile Esenlerden ne kadar götürdüler.
Sempozyumda dijital yayınlar, radyo, televizyon, gazete ve ajansları ilgilendiren telif hakları ve yeni medya düzenlemeleri konuşuldu. Biz yine isterdik ki Esenler’de böyle bir programda yerel basın mensubu bir arkadaşımıza söz verilip birkaç dakika konuşmasını, yerel basının hangi şartlarda çalıştığını, uyduruk davalarla haksız, hukuksuz yargılandığını ve neden gazetecilik yaptığını bu düzenin nemacılarına anlatmasını. İsterdik yerelden bir gazetecinin yerel adına konuşmasını ama kendi evimizde konuşmadık… Konuşturulmadık.
Konuşmacının biri belli ki demokrasi kültürü almamış ki çok medya mensubu ve yayın organı olmasından rahatsızlık duymuş. Meydan yalnız bu egemen kadronun elinde olmalı, kendinden başkası gazeteci olamazmış, kendilerinden başkası hiç bir şey bilmiyor, herşeyi onlar biliyor. Söz alabilseydik Çok sesliliğin demokrasinin gelişmesine katkı sunduğunu onlara bir güzel anlatırdık. Sempozyumda katılım sayısı az olduğundan “kendiniz çalıp kendiniz oynadınız” Devletten bir kuruş almadan kamu yararına, halkın menfaatine gazetecilik yapanların verdiği mücadeleyi görmeyen bu ana akıncıların gözüne biz kalemimizi sokmamız lazım.
Bakın bir başka konuşmacı ise “Teknolojinin değişmesi ile yeni bir medya anlayışı var artık. Yeni dönemde herkes birer gazeteci oldu. Elinizde bir telefonla sokaktan yayın yapabiliyorsunuz. Bir de telif hakları kavramı var bizlerin, medya sektörünün ürettiği içeriklerden pay alınması lazım. Google’da YouTube’da kullanılan içeriklerin çoğu bizim ürettiğimiz içerikler, buralardan pay almamız lazım, bu mecraların denetlenmesi lazım” dedi. Doğru söylemiş ama işi evirip çevirip paraya getirmek bize uymaz. Biz yerel olarak ana akın medyaya asla saygısızlık yapmayız ama ortada bir hortumcu gurub varsa ve biz onu görüyorsak bu yapılanmaya saygı duymamızı bizden kimse beklemesin.
Bizden kimse bu belediye başkanının Esenler halkının parasını böyle saçma sapan işlere harcamasına ve Esenler yerel basınını yok sayan anlayışına saygı duymamızı beklemesin. Gelin yeni bir panel yapalım, çağırın bu egemenlerinizi, çağrın yerelin emekçilerini bakın bizler neler konuşacağız ama kimseye bir kuruş vermeden, biliyoruz onlar parasız gelmez ve sizde o yürek yok!