Kazım Karabekir Mahallesi’nde yaşanan olaylar silsilesi, 19 Şubat’ta bir aile içi tartışmayla başladı. İddiaya göre, Ebubekir Baran ile eşi S.N.B. arasında yaşanan tartışmanın ardından S.N.B., 4 yaşındaki kızını evde bırakarak gece yarısı evi terk etti. Ertesi gün çalışmak zorunda olan Baran, çocuğa bakması için annesi Lamia Baran’ı çağırdı. Ancak, çocuğunu almak üzere gelen S.N.B., iddiaya göre kayınvalidesi ile tartıştıktan sonra onu merdivenlerden itti.
Yaşananların ardından cenaze nedeniyle memleketine giden Ebubekir Baran, burada eşinin boşanma davası açtığını ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığını öğrendi. Baran, mahkemede söz hakkı alacağını ifade ederken, eşinin kardeşi M.C.S. tarafından tehdit telefonları almaya başladı.
İddialara göre M.C.S., Baran’a telefonla küfürler yağdırdı ve evini yakmakla tehdit etti. Pompalı tüfekli, kar maskeli fotoğraflar göndererek korku salan M.C.S., tehditlerini daha da ileri taşıdı. Memleketten dönen Baran, karakola giderek durumu anlattı ve şikayetçi oldu. Ancak tehditler devam etti.
Baran, 5 ay boyunca tehditlerle yaşamaya devam ettiğini, defalarca ek ifade verdiğini belirtti. Bir gece evine gelen M.C.S., iddiaya göre ziline basıp silah çekti. Baran apartmana kaçarak canını kurtardı. Saldırganın daha sonra da evlerinin önüne gelip tehditlerine devam ettiği, çocuğunu saklayacağını ve “baban öldü” diyeceğini söylediği öne sürüldü.
Öte yandan, S.N.B.’nin avukatıyla birlikte Baran’ın evine gelerek onu evden çıkması için tehdit ettiği, bu anların güvenlik kamerası tarafından kaydedildiği belirtildi.
Yaklaşık 5 ay sonra polis ekiplerince yakalanan M.C.S., çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. Can güvenliği olmadığını belirten Ebubekir Baran ise şu sözlerle yetkililere seslendi:
“Beni pompalı tüfekle tehdit etti. ‘Kafana sıkarım’ dedi. 7 kez ifade verdim. Evimi bastı, annemi darp ettiler, silah çekildi, tehdit fotoğrafları atıldı. Eşim ve avukatı evime gelip mafyavari şekilde tehdit etti. Devletimizden can güvenliğimiz için yardım bekliyoruz.”