Esenler Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin aşure ve kurban lokması etkinliğine çok sayıda vatandaş katılırken, alevi canların Esenler’de üç parçaya bölündükleri gözlerden kaçmadı. Esenler’de alevi canlar için yapılan tek cemevi’nın yetersizliği, ulaşım zorluğu ve etkinliklerin bölük pörçük yapılması canların birliğine zeval getirdi. Esenler’de buluna tek cemevinin ise bir nimet gibi sunulması bir başka mesele. Halbuki sosyal devlet tüm yurttaşların ibadetlerini özgürce yapmalarını sağlamak görevi olduğunu herkesin bilmesi gerekir.
Esenlerde ki alevi yurttaşların en eski ve ilk ibadet merkezi olan Esenler Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin bugünkü hali ve durumu iki davan arasına sıkışmış, ilkel şartlarda ibadetlerin yapıldığı, kirasını bile zor ödeyebildiği bir durumda olması elbette yönetenlerin ayıbıdır.
Esenler Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin aşure lokması etkinliğinde konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği yöneticileri isyan etti.
“Bu ülke Maraş'ı gördü, Sıvas’ı yaşadı, Tokat’ı, Malatya'yı gördü, Roboski'yi gördü, Suruç’u gördü. Çok ama çok acılar yaşadık, bize hep acılar yaşattılar. Bizim inanç merkezlerimiz olan bu derneklerimiz bugün ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Bizler ibadetlerimizi özgürce yapmak için çok olan bir şey değil Esenlere ve Esenler’de yaşayan alevi canlara diğer inanç guruplarına sağlanan imkanların sağlanmasını istiyoruz. Alevileri birbirine düşmanlaştırmak, ayrıştırmak isteyenlere şunu söylemek isteriz biz sizin bu oyununuza asla gelmeyeceğiz. Bizi biz yapan birlikteliğimizi bozamayacaksınız.
Bizler 500 bin nüfuslu bir ilçede, merkeze yakın, canlarımızın rahatlıkla ulaşabileceği bir cemevinin olması için mücadelemizden vazgeçmedik. Yıllardır eşit haklar mücadelesi için haykırıyoruz ve Cem evleri ibadethanemizdir diyoruz. Bugün derneklerimize, dergâhlarımıza gelip Gerçekten samimiyetsiz bir şekilde davrananları kınıyoruz ve sadece seçim dönemlerinde gelip Aleviler oy potansiyeli olarak görenlere cevabımız şudur. Kesinlikle bizi tanımayanı biz de tanımıyoruz. Biz yetmiş iki millete aynı nazardan bakan bir anlayışı savunuyoruz. Cem evimize gelen herkesin başımızın üstünde yeri var ”dediler.
