Bir heyecandır gazetecilik, meğerse ne meşakkatli bir görevmiş. Bu yazımda bir tarafta basın özgürlüğü için bu sisteme kafa tutan ağabeyim, duayen gazeteci, halk savunucusu Hüseyin Koç, diğer tarafta elinden geldiğince basın özgürlüğüne pranga vurmaya çalışan halkın habercilerini yargılatmaya çalışan siyasi, rantiyeci troller kalemime takıldı.
Evet! Esenler’ de bitmeyen bir kavgayı yerel basın ile iktidar ve muhalefet siyasetçilerin gazetemizin imtiyaz sahibi Hüseyin Koç’a dava üstüne dava açmaları benimde kafama ve kalemime takıldı. Tüm “VAR” itirazlarına rağmen kazanan yine her zaman olduğu gibi halkın çıkarlarını koruyup kollayan ve adaleti savunan KOÇ oldu.
Esenler’de her ayın rutin olayı haline gelen bir durum var: iktidarın trolleri ve CHP’li olduğunu iddia eden malum kişi ve kişiler
yine büyük bir hevesle KOÇ’a davalar açıyor,
‘Bu sefer inanın kesin kazanıyoruz!’ diye ortalığı ayağa kaldırıyor. :))
Ama sonuç? Hüseyin Koç yine kazandı!
Mal-um kişi mahkeme salonundaki performansı, Esenler halkı için artık bir dizi gibi oldu.
İlk bölüm: Büyük iddialar, tehditler, “Bu iş burada bitmez!” naraları… :) :)
İkinci bölüm: Mahkeme günü yaklaştıkça ortalıkta fazla görünmeme… :) :)
Final bölümü: Davayı kaybetme ve büyük bir sessizlik! :) :)
İnanılmaz ama gerçek, mal-um kişi kaybetme rekorları kırmaya devam ediyor!
Öyle ki, Esenler’ de insanlar artık “Bugün de mi kaybetti? ” diye espri yapmaya başladı.
Mahkeme kapıları bile tanır oldu MAL-um kişiyi! :) :)
KOÇ' un avukatları bile bu duruma alıştı, yargıçlar ise verdiği kararlarla mal-um kişiye bir kez daha hukuku öğretti.
Öte yandan, Hüseyin Koç ise dimdik ayakta! Gerçek gazeteciliğiyle, yalan dolanla mücadele etmeye devam ediyor. Hukukun üstünlüğü, mal-um kişinin hevesinden daha güçlü çıktı!
Ama ne diyelim, bazıları kaybetmekten keyif alıyor galiba…
Hani derler ya “Alimle sohbet et, alırsın mertebe Cahille sohbet etme, dönersin merkebe…” Bu iş nereye varacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.