Esenler Cemevi Başkanı Cemal Özdemir yaptığı açılış konuşmasında: Aşurenin anlamını önemini kavramak gerekiyor. Birçok çeşidin bir araya gelip çok iyi bir tat verdiği hissini, bütün toplumun bütün kesimlerinin bir araya gelebileceğini kardeşçe dostça arkadaşça, birliği beraberliği temsil eden aşurenin ikramındayız. Cinsiyetçi bir yaklaşımla sapık ruhlu insanlar tarafından kadınlar tecavüze uğruyor, katilleri ellerini kollarını sallayarak geziyorlar”
Esenler Cemevi Başkanı Cemal Özdemir’ın Konuşmasından Satır Araları…
“KERBELAYI ANMAK; İMAM HÜSEYİN ‘İN ŞAHSINDA BÜTÜN MAZLUMLARI ANMAKDIR”
Özdemir: Geçmişe karşı çıkabilirsiniz ama geçmişi yok edemezsiniz. Şayet geçmişi yok ederseniz asla geleceğinizi kuramazsınız çünkü geçmiş geleceğin ibretidir. Bu nedenle Kerbelayı anmak insanlığın gereğidir, Kerbelayı unutmak insanlığa karşı görev ve sorumluluğu yapmamaktır. Kerbelada İmam Hüseyin bir insanlık abidesidir. İmam Hüseyin bir insanlık abidesidir, ileri demokrasi öncüsü ve şehididir. Kerbelayı anarken; İmam Hüseyin ‘in şahsında bütün mazlumlar anılır, Yezidin şahsiyetsizliğinde tüm zalimler lanetlenir, kınanır. Yezide ve Yezitte sembolleşen tüm kötülüklere lanet olsun.
Aleviler için Muharrem Orucu; Adem Peygamberden başlayarak tüm peygamberlerin yerine getirdiği bir ibadettir. Aynı zamanda Hz. Hüseyin olmak üzere on iki İmamların şahadetleri ve tüm ezilen mazlumlar adına çekilen yadsır. Bu nedenle Muharrem orucunun diğer adı da Yas-ı matemdir.
Muharrem ayı; Mazlumların yad edildiği, zalime, zulme boyun eğilmediği, haksızlıklara karşı haykırış ayıdır.
“MUAVİYE'NİN KÖTÜLÜK ATEŞİ SEMALARDA KOL GEZİYOR”
Özdemir: Bizler Alevi inancına, yoluna, kimliğine sahip çıkan bireyler olarak Zeynep Ana kadar cesur olmalıyız ve haksızlıklara karşı tepkimizi koymalıyız. Yezit gibi açık , Merven gibi sinsi düşmanların ortalıkta cirit attığı, Hızır Paşaların küçük çıkarları uğruna iş birliğine hazır beklediği, yoluna Sıtkı sadakatle bağlı yurttaşların sindirilme çalışıldığı ve işbirlikçilerin manipüle edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Hala Muaviye’nin kötülük ateşi semalarda kol geziyor.
Cinsiyetçi bir yaklaşımla sapık ruhlu insanlar tarafından kadınlar tecavüze uğruyor, katilleri ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Yaşam alanlarımız, doğamız, ormanlarımız, nefes alacağımız tüm alanlar katlediliyor, yakılıp yıkılıyor. Tüm canlıların yaşam alanları dalan edilerek, çiçeklerin, böceklerin, kurtların, kuzuların yaşam hakları yok ediliyor. Söylemde kimse Yezit olduğunu söylemiyor ama yapılan eylemleri Yezitçe yapılıyor.
Biz Ali’ye Selman olanla, fikirlerimiz net, duruşumuz net olmalı ve hiçbir konuda şüpheye düşmeden, korkmadan; bu yolun talibi olmak dışında bir şansımız yok. Bu yol elimizin, dilimizin, belimizin kilididir. Canlar bu yola sahip çıkalım ki Hak da bize bu zor zamanları geçirdiğimiz dünyada sahip çıksın.
Tuttuğunuz Muharrem orucu, çektiğiniz Kerbela ve mazlumlar yası hak katına kabul ola.