12 Eylül darbecileri tarafından 13 Aralık 1980’de 17 yaşındayken, çıkarıldığı mahkeme tarafından yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’in 35’ci ölüm yıldönümü nedeniyle Emek Partisi ve Emek Gençliği, Çanakkale Belediyesi Nikah Salonu’nda anma programı düzenledi. Erdal Eren’in için düzenlenen anma programına siyasi parti temsilcileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Anma programında Emek Partisi adına konuşan Muzaffer Dağtekin; “Sevgili yoldaşımız, genç Komünist Erdal Eren’in faşist diktatörlük tarafından katledilişinin 35’ci yılında yine birlikteyiz. Bu gün zor bir dönemden geçiyoruz. Reyhanlı, Roboski, Suruç, Diyarbakır katliamlarında olduğu gibi Ankara Katliamı’nında fiili ve siyasi sorumluları bulunmak istenmiyor, üstü kapatılmak isteniyor. Bu katliamların katilleri bulununcaya kadar AKP Hükümeti, katliamların sorumlusu olmaya devam edecektir. Ne bombalarınız, ne katliamlarınız bu koşmuş, çürümüş Emperyalist, Kapitalist sisteminizin yıkılıp gitmesini önleyemeyecektir” dedi.
“Onların yok etmek istediği, direnme ve dayanışma kültürümüzdür”
Dağtekin konuşmasında; “Ülkemizin bir bölgesinde adı konulmamış savaş sürmekte, günlerce sokağa çıkma yasağı ilan edilerek, çocuk yaşlı demeden terörist diyerek öldürülmekte, açlığa mahkum edilerek göçe zorlanmaktadır. Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü yerine AKP hükümetince savaş, çözüm yöntemi olarak benimsenmiştir. Yoksul halk çocukları, egemen güçlerin çıkarları için yeniden ölüme gönderilmektedir. Gazeteciler tutuklanmakta, televizyonlara zorla el konularak halkın gerçekleri öğrenmesi engellenmek istenmektedir. Medyayı sadece kendi yalanlarıyla, halkı kandırmanın aracı olsun diye baskı altına almışlardır. Tutuklu gazeteciler, serbest bırakılıncaya kadar dayanışmamız sürecektir. Terör eylemlerini bahane eden egemen güçler, toplantı, gösteri ve miting yapmak isteyenlere alanları yasaklamak, onları tehdit ederek, korkutarak hak arayamaz hale getireceklerini düşünmektedir. Onların yok etmek istediği, direnme ve dayanışma kültürümüzdür. Hiçbir dinci faşist tedbir, halkın birleşik, haklı, örgütlü mücadelesini durduramadı, bundan sonra da durduramayacaklar” ifadelerini kullandı.
“AKP, kendi atını tımarlayan bir gençlik istiyor”
Erdal Eren’i anma programında Emek Gençliği adına konuşan Deniz Çelebi ise; “Bundan tam 35 sene önce, tam da bu gün Erdal Eren’i 17 yaşında idam ettiler. Bu kadar süre geçmesine rağmen Erdal, hala devrimci görevini yerine getirip, bu kadar insanı bir araya getirmeye devam ediyor. Özellikle 68 Gençliğinin bıraktığı mücadele mirasıyla insanlar okullarında, fabrikalarında, grevlerle, boykotlarla ülkedeki siyasal gündem hakkında söz hakkına sahip oluyorlardı. 12 Eylül Darbesi’nin de aslında en büyük hedefi, ülkede söz sahibi olmak isteyen gençlerin önünün kesilmesi, onların susturulmaya çalışılmasıydı. Bu sebeple öncelikle üniversitelere YÖK adı altında bir kurum getirildi. O dönem binlerce insan, binlerce genç fişlenmiş, işkencelerle bu ülkeden göç ettirilmeye zorlanmıştır. O dönemde Erdal’ı idam edenler biraz da süreci hızlandırmak için, o dönemin temel dinamiği olan gençliğe gözdağı vermek istiyorlardı. Gençleri geleceksizlikle sınayan, onların hayatlarını çalan, onlara yaşama olanağı tanımak istemeyen bu devlet gençliği anti-depresanlara itmiştir. Yine gençliğin geleceksizliğini sağlayan AKP Hükümeti, iktidar olduğu yıllar boyunca kendine biat eden, kendi atını tımarlayan bir gençlik istiyor. Bu günde Ortadoğu’da yapılan tüm hamlelere karşı savaş istekleri bundandır. Kendi geleceklerini garanti altına almak için, biz gençleri geleceksizliğimizle baş başa bırakıp, savaşlarla ölüme terk ediyorlar” dedi. Etkinlikte yapılan konuşmaların ardından, Emek Gençliği üyeleri tarafından hazırlanan, Erdal Eren’in idam edilişini anlatan bir tiyatro gösterisi gerçekleştirildi. Anma programı, müzik ve şiir dinletisiyle sonlandırıldı.
