EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNDEN “KAYYIM REJİMİNE İSYAN!”

EMEK, BARIŞ VE DEMOKRASİ GÜÇLERİNDEN “KAYYIM REJİMİNE İSYAN!”

Esenyurt’ta “Kayyım rejimine hayır” diyerek eylem yapan İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, ““Kayyım darbedir, yoksulluktur, takandır, hırsızlıktır ülkenin çetelere teslim edilmesidir” dedi.

CHP İST İl Başkan Yardımcısı Ali Ekber Cömert’in çağrısı ile , İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, “Kayyım rejimi halk iradesine darbedir” sloganıyla Esenyurt Meydanı’nda bir araya geldi. “İrade gasbına karşı direnerek kazanacağız” pankartının açıldığı eylemde sık sık, “Esenyurt’tan Mardin’e halk kazanacak”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız”, “Kayyımlar gidecek biz kalacağız” ve “Esenyurt kayyıma dar edecek” sloganları atıldı.

Eyleme CHP, DEM Parti, EMEP, TİP, SODAP, Partizan, ESP, SOL Parti, Devrimci Parti, EHP, SYKP, DEM Parti Milletvekilleri Cengiz Çiçek, Çiçek Otlu ve Kezban Konukcu, EMEP Milletvekili İskender Bayhan ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi katıldı.

“KAYYIM DARBEDİR, HIRSIZLIKTIR ÜLKENİN ÇETELERE TESLİM EDİLMESİDİR”

Eylemde ilk olarak konuşan DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek, “Kayyım darbedir, yoksulluktur, takandır, hırsızlıktır ülkenin çetelere teslim edilmesidir o yüzden kayyıma karşı mücadele emeğin, yaşam alanlarını savunanların, biz ötekilerin mücadelesidir. Direniş halktır” dedi.

Ortak basın açıklamasını Eren Ertin okudu. Son beş ayda arka arkaya Hakkâri, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti halkının iradesini gasbedildiğini söyleyen Ertin, “AKP-MHP iktidarının 31 Mart yerel seçimlerini ezici bir şekilde kaybettiği belediyelere kayyum darbesi ile adeta çökmeyi hedeflediğini tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. Hedef açıktır. Tüm toplum iradesinin gasbedilmesine alıştırılmak, kayyım darbeleri olağan hale getirilmek istenmektedir” dedi.

 “KAYYIM POLİTİKALARINI HİÇBİR DÖNEM KABUL ETMEDİK, ALIŞMADIK” 

“Herkes bilmelidir ki yaşanan bu hukuksuzluklara karşı parti, siyasi görüş ayrımı yapmadan ülke genelinde yeterli düzeyde tepki yaratılmaması halinde kayyım darbesi yeni belediyeler ile sürecektir. Emek, barış ve demokrasi güçleri olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyım politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık.

Bugün de kayyım darbesini kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasbedilmesine alışmayacağız! Duymak istemeyen kulaklara, görmek istemeyen gözlere inat bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasbedilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Belediye Başkanları derhal görevine iade edilmelidir” ifadelerini kullandı.

POLİS MÜDAHALESİ

Açıklaması sonrası yürüyüş yapmak isteyen kitleye polis müdahale etti. Çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alınırken polis çekim yapan gazetecilere de engel oldu. 

BAYHAN: İNSANCA YAŞAMAK İÇİN KAYYIMLARA KARŞI ÇIKMALIYIZ

Açıklama sonrası değerlendirmede bulunan EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, “Cumhur İttifakının temsilcileri en başta Erdoğan ve Bahçeli olmak üzere bütün bu siyasetin merkezi en çok kullandıkları cümleyle bir iç cephe oluşturmak ve terörle mücadele kavranmalarıyla ifade ettikleri bir politika izliyor. Türkiye bir terörden bahsedilecekse bunun adı çok açık, büyük bir sömürü terörüyle bir Cumhur İttifakı ve onun arkasındaki sermeye güçlerinin estirdiği bir terörle yüz yüzeyiz” dedi.

Bu terörle ancak işçilerin ve emekçilerin gücüyle baş edilebileceğini vurgulayan Bayhan, şunları söyledi; “Çünkü bu terörün hedefinde asgari ücretlisiyle, toplu sözleşme hakları çiğnenen, sendikal özgürlükleri çiğnenen işçi ve emekçiler var. Bu terörün hedefinde yeni doğan çetelerine karşı mücadele eden işçiler ve emekçiler var. Bu terörün arkasında doğasına, toprağına, suyuna sahip çıkan bu ülkenin üreticileri, köylüleri var. Bu terörün hedefinde kendi demokratik iradesine kendi politik tercihlerine sahip çıkan Kürdüyle, Türküyle bu ülkenin sömürülen ve ezilen hakları var. Bu terör ancak ve ancak bu hedefe koyduğu halk kesimlerinin, emekçi kesimlerin ittifakıyla püskürtülebilir. Eğer insanca yaşayacak bir ülke istiyorsak, eğer insanca çalışacak bir fabrika, iş yeri ve çalışma hayatı istiyorsak, eğer insanca yaşayacak bir ücret istiyorsak ve eğer gerçekten barış içerisinde kardeşçe bir arada yaşamak istiyorsak kayyımlara karşı çıkmak durumundayız. Bu ülkenin geleceğine emek, barış, demokrasi için sahip çıkmak zorundayız. Onun için kayyımlara hayır diyoruz.”