“DEVLETİN DEVLET VASFINI KAYBETTİĞİ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

“DEVLETİN DEVLET VASFINI KAYBETTİĞİ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Sera Kadıgil, İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, Adliyesi Önünde Seslendi: “Lubunya Olmak Suç Değil, Bu Bir Hukuksuzluk ve İşkencedir”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Sera Kadıgil, “Onur Haftası kapsamında Yoğurtçu Parkı’nda yapılan barışçıl bir etkinlik nedeniyle gözaltına alınan LGBTİ+ aktivistlerin maruz kaldığı muameleye tepki gösterdi. Kadıgil, “Arkadaşlarımızı hukuksuz biçimde gözaltına aldılar. Hâlâ içeride olan 13 kişi, adli kontrol adı altında esir tutuluyor” ifadelerini kullandı.

Ters Kelepçe, Açlık, Çıplak Arama İddiaları

Etkinliğe katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 47 kişinin ters kelepçeyle saatlerce bekletildiğini, İstanbul Vatan Emniyet’te kötü muameleye maruz kaldıklarını belirten Kadıgil, "Bazı arkadaşlarımız çıplak aramaya maruz kaldıklarını söyledi. Hâlâ doğru düzgün görüşemedik. Sabah sekizden beri içeride sadece bir sandviç verilmiş. Su bile saatler sonra ulaştırılıyor" dedi.

“Bu Gözaltılar Hukuki Değil, Tamamen Keyfi”

Kadıgil, serbest bırakılan 28 kişinin ardından kalan 13 kişinin Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldığını ve adli kontrol altında tutulduğunu hatırlatarak, sürecin tamamen keyfi olduğunu vurguladı. “Bunca kişiyi gözaltına alıyorsunuz ama buna yetecek kadar hakim görevlendirmemişsiniz. Bekletiliyoruz, içerideki arkadaşlarımız işkenceye varan bir şekilde aç, susuz bırakılıyor" dedi.

“Lubunya Olmak Suç Değildir”

“Buradan Tayyip Erdoğan’ın ismini verdiği Anadolu Adalet Sarayı’ndan sesleniyorum” diyerek konuşmasını sürdüren Kadıgil, LGBTİ+ bireylerin hedef alınmasına tepki gösterdi: “Lubunya olmak suç değildir. LGBTİ+ olmak suç değildir. Onur Haftası’nı kutlamak, parkta sohbet etmek suç değildir. Tüm bu gözaltılar, bu iktidarın düşmanlaştırma politikasının bir ürünüdür. Devletin devlet vasfını kaybettiği bir dönemden geçiyoruz.”

“Bu İşkenceye Derhal Son Verilsin”

TİP Milletvekili, yaşananların sadece hukuksuzluk değil, aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu belirterek, “Bu ülkede özgürlük, eşitlik ve insan onuru için mücadele eden kimseyi susturamayacaksınız. Derhal içeride hukuksuz biçimde tutulan arkadaşlarımız serbest bırakılsın. Bu keyfi işkenceye son verilsin!” çağrısında bulundu.