Tarih: 22.05.2024 19:13

DERVİŞOĞLU İKTİDARI ‘YILANA’ BENZETTİ

Facebook Twitter Linked-in

Dervişoğlu, “İktidar adeta kendini yemeye çalışan bir yılan misali kendi kuyruğuyla savaşıyor. Kendi geçmişini unutan bir meczup gibi aynada gördüğü suretine terörist diyor, albümde gördüğü fotoğraflarına ise darbeci diyor FETÖ’cü diyor. Vesayet vesvesesine sığınarak millete operasyon çekiyor.

28 Şubat zulmünde muktedirleri memnun milleti mağdur eden ve o haklı mağduriyetten insafsızca nemalananları abad eden yine o yargıydı. Şerefli Türk ordusuna kurulan şerefsiz kumpaslarda yalanları doğrular üzerine boca ettiren yine aynı yargıydı. Devlet sırlarını yağmalayan da o idi. FETÖ ile sözde mücadele edenlerin senin FETÖ’cün benim FETÖ’cüm borsasında yatırımı muktedirlere yapan yine o yargıydı.

Tek adam sisteminde Sinan Ateş’in kanıyla iddianame yerine hatır senedi yazan da o senedi cirolayan da yine aynı yargıydı. İddianame değil ibraname hazırlamışlardı.

‘AYHAN BORA KAPLAN’ SORUŞTURMASI

Kendisine yapılan haksızlığa karşı güvenle ve inançla  Ankara’da hakimler var diyerek kim kendi kendini teskin edebiliyor? Hangimiz karakoldan arandığında gönül rahatlığıyla yaptığından ya da yapmadığından emin olarak oralara gidebiliyor ki?  Ankara organize suçlar müdürü savcılığa gidip ifade vermek istiyor.

Savcı ifade vermeye gelene gözaltı kararı çıkartıyor. Emniyete güvenmeyip Jandarma’ya aldırıyor. Jandarma alıp istihbarat teşkilatına götürüyor. İl emniyet müdür yardımcısı ve beraberindekiler tutuklanıyor. Hiçbir şey olmasa bile belli ki bir şeyler oluyor.

KOBANİ DAVASI

“Açılım sürecinin tarafları hatırlatılmasını pek sevmezler ama ben kararlıyım ve unutturmayacağım. O ağalar Dolmabahçe’de 6-7-8 Ekim’den 4 ay sonra 28 Şubat 2015’te buluşup sonrasında da barış bildirisi okudular. Mahkemenin gerekçeli kararını bekliyoruz. Ülkemizi ateşe çevirmek isteyenlere verilen cezaları da ayrıca değerlendireceğiz. Ama onlarla Dolmabahçe’de pazarlık edenleri de asla unutmayacağız, unutturmayacağız!

Bir yandan mafya operasyonları derken, bir yandan 6-7-8 Ekim Davası eş zamanlı sonuçlandı. Bir yandan Gezi Davaları derken, bir yandan 28 Şubat afları gerçekleşti. Birileri takke alırken, birilerinin külah verdiği bu simsar sahnesinde hikaye hep üstünlerin hukukunu anlatır. Yönetmense hep muktedirlerin koltuğundadır. Bu hikayede ‘Laiklik elden gidiyor’ diye laik tarumar edilir. Sorunları çözeceğiz diye milletin birliği çözülebilir. ‘Yeter’ artık diyenlerin sözü ‘Yetmez ama evet’ manşetiyle görülebilir. Ama hakkı istiklal olan bu millete hiçbir zaman o hak reva görülmez.

‘REÇETEYİ DE TEDAVİYİ DE SÖYLÜYORUZ’

Başka bir sorumlu aramaya gerek yok; yeni bir şey lazımsa, Türkiye’de eğer değişecek bir şey varsa o da bu hilkat garibesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ta kendisidir. Bu yüzden kurulduğumuz günden beri önerilerimizi ortaya koyduk. Yıllardır yalnızca hastalığı teşhis etmiyor; gereken reçeteyi de söylüyoruz, tedaviyi de söylüyoruz. Karşı karşıya kaldığımız tüm sorunlarla ilgili olarak ilgilileri zamanında uyardık. Yapmayın etmeyin dedik. Attıkları yanlış adımların nelere sebep olacağını da ayrıntılarıyla birlikte milletimizle paylaştık Ve her zaman haklı çıktık. Bu yönüyle bakıldığında İYİ Parti bu ülkenin erken uyarı sistemidir. Gelin yeni maceralar peşinde koşulacağına; ülkenin gerçeklerini konuşalım, erkleri birbirine karıştıran, ülkeyi tek adamın hırslarına ve heveslerine terk eden bu ucube sistemden kurtulmanın yollarını arayalım.

‘TÜRK MİLLETİNE PUL KADAR BİLE DEĞER BİÇİLMİYOR’

Adalet terazisini hurda demir fiyatıyla görenler, Türk milletine pul kadar bile değer biçmiyor. Toplumun her kesimi gibi emekliler iktidarın zulüm sopasından payını düşeni fazlasıyla alıyor. Herkesi emekli ederken, ekmeğe muhtaç etmekten hicap duymuyorlar ama kendileri ne emekliliği ne de emeklinin yaşadıklarını elbette düşünmüyorlar. Ülkemizde şu anda yaklaşık 16 milyon emekli vatandaşımız vardır. Çaresizliğinden milyonlarca emeklinin en düşün emekli maaşını ancak 10 bin lira yapabildiniz.

İKTİDARA EMEKLİ MAAŞI ÇAĞRISI

Bugün milyonlarca emekli vatandaşımızın asgari ücretin altında emekli maaşı almasının tek sebebi, AKP iktidarının 2008 yılında yapmış olduğu düzenlemelerdir. Güncelleme katsayısını yüzde 100’den yüzde 30’a düşürdüler. Aylık bağlama oranını yüzde 75’lerden yüzde 50’ye çektiler. Sonuç ise 2003 Ocak’ında en düşük emekli maaşı asgari ücretten yarı yarıya fazla iken, bugün en düşük emekli maaşı asgari asgari ücretin altındadır. Emekli vatandaşlarımızın dertlerini bir nebze olsun çözecekseniz saçma sapan vaatler yerine en düşük emekli maaşını 21 sene önceki haline getirin ve asgari ücretin üstüne çıkarın.

‘BÜYÜKŞEHİRLERDE SUÇ GETTOLARI OLUŞTU’

Ülkemizin 81 ilinden gelen haberler gasp yaralama vahşet cinayet sanılmasın ki sadece organize suç var. Sanılmasın ki sadece mafya ve devlet ilişkisi var. Dillerine pelesenk ettikleri Türkiye Yüzyılı’nda market kuyrukları Sovyetler Birliği, sokaklar Orta Doğu, yollar Latin Amerika haline geldi. Ve Tayyip Erdoğan Türkiye’si gazetelerde koskoca bir üçüncü sayfa haberinden ibaret kaldı.

Artık büyükşehirlerin bazı yerlerinde suç gettoları oluşmuş durumdadır. Can, mal, ırz güvenliği kalmamış haldedir. Alınan bekçiler nerededirler? Alınan bekçiler görev saatlerinde gerçekten dolaşmaktadır mıdır? Yargıda reform iddiaları ortaya atanlar, güvenlik birimlerinize yardımcı olmanızın bir yolu da infaz düzenlemelerini gözden geçirmektir. Katili caniyi gözü dönmüş ıslah olmamışları sokaklara salmamaktır. İktidarın görevi sokakları övünebilir değil yürünebilir yapmaktır! Bu memleket siyasileşmiş cemaatlerin, mafyalaşmış siyasetçilerin ve siyasallaşmış mafyaların devlet içindeki güç mücadelesinden bıkmıştır.”

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —