DEM’Lİ BAKIRHAN: TERÖRLE MÜCADELE KANUNU DEĞİŞMELİ

DEM’Lİ BAKIRHAN: TERÖRLE MÜCADELE KANUNU DEĞİŞMELİ

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, açılım sürecine ilişkin açıklamasında "Sayın Öcalan'ın özgür çalışma şartları hayati olup düzenlenme düzenlenebilir. Siyasi görüşler suç kapsamından artık çıkarılmalı " dedi.

Bakırhan, "Herkesin başına bela olmuş bu Terörle Mücadele Kanunu artık değişmeli" diye konuştu. 

“BU MESELENİN AKTÖRÜ TECRİT ALTINDA OLACAK BÖYLE BİR SAÇMALIK OLABİLİR Mİ?”

ANKA’nın haberine göre Bakırhan; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya çağırmasıyla başlayan ve terörist başının çağrısıyla devam eden açılım sürecine ilişkin mesajlar verdi.

Terörist başına özgürlük isteyen Bakırhan, “Cumhuriyetin en önemli meselesi tartışılacak ama bu meselenin aktörü tecrit altında olacak böyle bir saçmalık olabilir mi anlam vermekte insan zorlanıyor. Barış isteniyorsa, tecrit niye sürüyor? Barış için ilk adım olarak tecridin kaldırılması, son bulması gerektiğini belirtmek istiyorum” dedi. 

Bakırhan, “Herkesin başına bela olmuş bu Terörle Mücadele Kanunu artık değişmeli bu toplumun temel talepleri haline gelmiş bir meseledir. Bu konuda acil Meclis adım atabilir” diye konuştu.

 ‘SAYIŞTAY’I ÖZERK HALE GETİRELİM’

 ‘Biz haksızlıkların karşısındayız. Bunun için diyoruz ki tutuklu öğrenciler ve diğer tutuklular serbest bırakılmalıdır. Özellikle öğrenciler serbest bırakılmalı ki çünkü vize dönemi başladı. Zaten ‘Geleceğimizi çaldınız’ diye sokaktalar, şimdi vize döneminde öğrencilerin tutukluluğunu devam ettirmek bir yıl daha geleceklerini çalmak demektir. Bu gözaltı ağından Türkiye artık çıkmalıdır. Bir sabah uyanıyoruz toplumun bir kesimi bir şey gerekçe yapılarak gözaltılar devam ediliyor. Bundan vazgeçilmelidir. İnsanlar protesto edebilir, bu bir haktır. Kurumlar aleni bir şekilde halkı tehdit etmekten vazgeçmelidir.

Buradan Meclis Başkanı’na ve parlamentoda grubu bulunan siyasi partilere de çağrıda bulunuyoruz. Bir an önce siyasi etik yasasını çıkaralım diyoruz. Kamu ihale kanununu yeniden hazırlayalım. Nasıl bir ihale kanunu varsa Türkiye’de ünlü beşli dışında kimse ihale alamıyor. Bunu değiştirelim artık, hak eden alsın, toplum yararına alsın. Sayıştay’ı özerk hale getirelim.

Ben de belediye eş başkanlığı yaptım. Emin olun biz kendi personelimizden çok Sayıştaş personelini görüyorduk. Niye çünkü iktidar belediyelerine gitmek ve bir açığını çıkarmak çok zor, Sayıştay özerk hale gelsin parti ayırmadan kurum ayırmadan orada bir hukuksuz varsa ortaya çıkarsın.

85 milyonun olan her şey en kuruşuna kadar en bir santimetresine kadar denetlenmelidir ve buna uygun bir an önce yasaların çıkarılması gerekiyor. Çağrımız açıktır. Artık siyaset birileri için ekonomik kazancın kapısı olmaktan çıkarılmalıdır diyoruz.

‘BEKLENEN ADIMLAR KONUSUNDA REHAVET VAR’

Sayın Öcalan 27 Şubat’ta bir çağrı yaptı üzerinden 40 gün geçti. Resmi anlamda 40 gündür barışı konuşuyoruz. Sizlere umut verdik. Oradaki emekçiler halklar sayın Öcalan’ın barış ve demokratik toplum çağrısını desteklediklerini dile getirdiler. Destek verdiler. Ses verdiler. Dünyanın gözü kulağı artık devlette, iktidarda ve onların atacağı adımlarda. Fakat beklenen adımlar konusunda bir rehavet var, bir rahatlık var. Bir bekleme durumu söz konusudur.

Türkiye’nin en temel meselesi tartışılıyor ama bir bekleme durumu var. Bekleyerek dünyanın neresine barış gelmiş bilen var mı acaba? Bunun bir örneği varsa söylesinler. Biz de rahat rahat evimizde oturalım. Nasıl olsa barış gelecek diyelim. Madem kırkı devirdik bu konuda bizler artık yeni şeyler duymak, yeni şeyler konuşmak istiyoruz.

Bu sadece DEM Parti’nin talebi değil, bütün toplumun talebidir. Tekrardan söylüyoruz. Biz en baştan beri ‘demokrasi korkulacak bir şey değil, sahiplenecek, bir değerdir, bir onurdur’ dedik. ‘Korku değil cesaret zamanı’ dedik. ‘Gerilim değil, demokratik uzlaşı ve barıştan yanayız’ dedik demeye devam edeceğiz.

‘BU SESSİZLİĞE ARTIK SON VERİLSİN’

Fakat sürecin selameti ve sağlığı açısından herhangi bir adım atılmadı. Yürütme erki tarafından topluma güven ya da güvence verecek herhangi bir duruş sergilenmiyor. Biz de doğal olarak, ‘Barış korkulacak bir şey midir? Barış utanılacak bir şey midir? Barış yenme yenilme ikilemin bile küçük, dar siyasi hesaplara kurban edilecek bir şey midir diyoruz.

Barış beklenerek, zamana yayarak, kendi kendine gelen bir olgu mudur? Yoksa büyük çaba ve emek işidir’ sorusunu sizin huzurunuzda başta iktidar olmak üzere yönetenlere soruyoruz. Barışı konuşmaktan uzak durdukça, erteledikçe yetmezmiş gibi İstanbul’da olduğu gibi antidemokratik uygulamalar arttıkça nasıl güven tesis edilecek? Nasıl inanacak Kürtler ve emekçiler.

Lütfen iktidardan bir kişi çıkıp biraz önce sorduğumuz sorulara cevap versin. Siz de merak etmiyor musunuz? Barış bekleyerek, durarak, isteyerek geliyorsa bizi ikna etsinler. Bu sessizliğe artık son verilsin diyoruz.

‘TECRİT HALA DEVAM EDİYOR’

Bayramda sayın Öcalan ve yanındaki arkadaşlarını ailelerini ziyaret etti. Moralleri yerindeymiş. Bu görüşmelerde ortaya çıkan bir gerçek var. Tecrit hala devam ediyor. Her şeyden bağımsız cumhuriyetin en önemli meselesi tartışılacak ama bu meselenin en önemli aktörünün tecriti devam edecek. Böyle bir şey olabilir mi? Barış için önemli adım tecritin kaldırılmasıdır. Sağlıkları moralleri yerindeymiş. Herkese aileler aracılığıyla selam, sevgilerini göndermişlerdi.

Bu görüşmede ailelerle yaptığımız görüşmelerde ortaya çıkan bir gerçeklik var. Tecrit hala devam ediyor. Silahları susmasının konuşulduğu, cumhuriyet tarihinin en büyük olayını tartıştığımız bu günlerde ne yazık ki tecrit devam ediyor. Gerçekten her şeyden bağımsız, bütün siyasi kimliğimden bağımsız, bütün samimiyetimle söylüyorum. Ya cumhuriyetin en önemli meselesi tartışılacak, konuşulacak. Ama bu mesele aktörü hala tecrit altında olacak. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Anlam vermekte insan zorlanıyor. Barış isteniyorsa tecrit niye sürüyor? Bunu nasıl açıklayabiliyorsun?

Onun için bir an önce barış için ilk adım olarak tecritin kaldırılması, son bulması gerektiğini belirtmek istiyorum. Barış ve demokratikleşme süreci bir tutarlılık, bir samimiyet ister. Bak bizim yaptığımız gibi bir yandan barış ve çözüm denilirken diğer taraftan da bu süreç yokmuş gibi davranmak, tecriti sürdürmek kabul edilmez. Sayın Öcalan kalıcı çözüm için çalışırken bu kadar çaba sarf ederken bu çabalara karşı duyarsızlık başta Kürt halkı olmak üzere çözüme inanan herkes de kaygıları artırıyor.

İktidarın bu hassasiyeti anlaması buna göre davranmasını bekliyoruz. Sayın Öcalan’ın çalışma ve iletişim özgürlüğü güvence artına alınmalı. Toplumsal bakışın önündeki engeller somut, güven verici, resul adımlarla artık ortadan kaldırılmalıdır.

‘SİLAH BIRAKTIKTAN SONRA NE OLACAK?’

Şimdi müsaadenizle bu konuda da birkaç somut öneride bunu konuşmamı bitirmek istiyorum. Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesi hem söylem hem de uygulamada somut yasalarla güvence altına alınabilir. Meclis acil gündemle toplanıp demokratik dönüşüm ve barış teklifi hazırlayabilir. TBMM Başkanı tüm partilerle görüşerek uzlaşım metini hazırlayabilir.

Tüm siyasi partilerin katılımıyla sürecin siyaset zemininde sahiplenmesi ve barışın toplumsallaştırılması için özel kanunla kurulmuş tam yetkilendirilmiş bir özel komisyon kurulabilir. Silahsızlandırma süreci özel bir yasayı gerekli kılmaktadır. Bu konuda acilen bir şeyler yapılmalıdır. Silah bıraktıktan sonra ne olacak? Sorularına şimdiden çalışmak ve cevabını vermek gerekiyor. Kayyım uygulamalar kaldırılarak kalıcı değişiklikler yapılabilir.

Bu vesileyle seçilmiş ve şu anda cezaevinde olan belediye eş başkanları tutuksuz yargılanabilir ve görevlerinin başına iade edinmeleri sağlanabilir. Hasta tutsakların salıverilmesi ve şartlı tahliye zamanı geldiği halde infazları yakılan siyasi tutsaklara dönük bu hukuksuzluklara son verilebilir. Bu siyasi tutsaklar meselesi Türkiye’nin temel gündemi oldu. Neredeyse her gün bir cenaze ortaya çıkıyor. Ayıptır, yazıktır, günahtır. Devlet olmak, devlet yönetmek öyle bir şey değil.

‘TERÖRLE MÜCADELE KANUNU DEĞİŞMELİ’

Değerli arkadaşlar, umut hakkının gündeme alınması önemlidir. Sayın Öcalan tarihte eşi görülmemiş bir sorumluluk alarak büyük bir yükün altına girmiştir. Sayın Öcalan’ın özgür çalışma şartları hayati olup düzenlenme düzenlenebilir. Siyasi görüşler suç kapsamından artık çıkarılmalı. Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılabilir.

Herkesin başına bela olmuş bu Terörle Mücadele Kanunu artık değişmeli bu toplumun temel talepleri haline gelmiş bir meseledir. Bu konuda acil Meclis adım atabilir. Tüm bunların başında Anayasa 90/5 fıkrası uyarınca bir an önce AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğu gerçeğinden hareketle uygulanmasını öneriyoruz.”



  • Cumartesi 23.5 ° / 12.5 ° Güneşli
  • Pazar 22.7 ° / 11.4 ° Güneşli
  • Pazartesi 23.8 ° / 12 ° Güneşli