CHP’NİN PATRONU KILIÇDAROĞLU MU, ÖZEL Mİ?

CHP’NİN PATRONU KILIÇDAROĞLU MU, ÖZEL Mİ?

CHP Esenlerin siyasi önderlerinden İnş. Mühendisi Yüksel Kılıç, CHP’nin genel başkanı Özgür Özel olduğunu söyleyerek, parti örgütlerine çağrıda bulunarak “örgütün içe dönük kavgalardan bir an önce kurtulmasını” söyledi.

Bir önceki dönem CHP Esenler Belediye meclis üyesi İnş. Mühendisi Yüksel Kılıç, “CHP 38. Olağan Kurultayı’nda yeni genel başkan, değişimcilerin adayı Özgür Özel seçildi. Ama Özgür Özel’in halen daha Atatürk’ün oturduğu koltukta oturduğunu değişimciler belli ki anlamamış. Halen daha duvarlara asılan resimler eski genel başkanın resimleri. İl ve ilçe başkanları yani örgütün temsilcileri;  “Genel Başkan” kimin olduğunu bir türlü kavrayamamış olmalı ki, Genel Başkanlarını güçsüz gösterip kendi isteklerini kabullendirme yolunu seçtiler. 

Özgür Özel, yoğun bir faşizm saldırısı ve karalama kampanyası altında iken maalesef il ve ilçe örgütleri gerekli sokak muhalefetini yapamayarak aciz duruma düştüler. Öyle ki il ve ilçe binalarında, sokaklarda, propaganda araçlarında halen daha eski genel başkanın resimleri yer almaktadır. Bu duruma şaşıran seçmenin de kafası karmakarışık. 

CHP seçmeni Yerel seçimde CHP’nin kazanmasını, 11 büyükşehri muhafaza etmesini, bunlara yeni büyükşehir eklemesini beklemektedir. Sokak ise İl ve İlçe Başkanlarından Özgür Özel’in lider olarak resimlerinin duvarları süslemesini, Kemal Kılıçdaroğlu döneminin bittiğini yüreklice ortaya koymasını istiyor.  

Örgütüyle bütünleşmeyen ve liderliğini örgütüne kabul ettiremeyen bir genel başkanla başarı sağlamak hayal olur. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmek nasıl bir mucize olduysa, önümüzdeki İstanbul belediye başkanlığı seçiminde aynı mucize olmaması için öncelikle Özgür Özel’e, CHP kadrolarının tamamına sonra ise eski genel başkana büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Hatta eski genel başkan açmış olduğu çalışma ofisini kapatıp derhal partisinin genel merkezine gidip partisi ile bütünleşerek çalışmalara destek vermesi kendisinden örgütümüz beklemektedir. 

Bakınız bizler sokakları dolaşarak halka konuşuyoruz. İnsanlar, hiçbir şey duymak istemediklerini ve sandığa gitmeyeceklerini söylüyorlar. Değişimle umutlanan seçmende partideki bu kargaşa yüzünden yeniden umutsuzluğa kapıldığını gözlemledik. Bu duruma son verilerek sokağa inilip halkla bütünleşerek umutları yeniden yeşermemiz gerekmektedir.