Memleket yangın yeri…Be lavuk…
Ama bizim bazı “gazeteci” kılıklı zibidiler neyin peşinde?
CHP'nin Esenler Cumhuriyet Meydanı’na koyduğu bir karavanın! Belli ki bu karavana bu aklı evvele durduğu yerde batıyor ama fena batıyor.
Yahu sen neyin gazetecisisin?
Gazetecilik halkın sesi olmaktır. Gerçekleri yazmaktır. Yöneteni sorgulamaktır. Yanlışı teşhir, doğruyu ise teşvik etmektir. Ama senin derdin gazetecilik değil, belli ki yandaşlığını paketleyip haber diye millete yutturma çabası içerisindesin.
Esenler’in en büyük sorununu karavan sanan birinin eline kalem ve klavyenin tuşları değil, ancak senden posta kotu olur veya dağda Keçi çobanlığı bile senin gibilere yakışmaz. Eğer bir çarpıklık arıyorsan bak bakalım Esenler’in sokaklarına, yaşanacak alan mı orası? Bir depremde yerle bir olacak beton yığınlarının hesabını sorabiliyor musun?
Yazabiliyorsan uyuşturucu batağına çekilen gençleri yaz.
Yazabiliyorsan üniversite öğrencilerinin açlık sınırında yaşadığını yaz.
Kadın cinayetlerini, işsizliği, sokakta mendil satan çocukları yaz.
Yazabiliyorsan devlet eliyle çocuklara oynatılan kumarı, parçalanan aileleri yaz.
Yazabiliyorsan trafik keşmekeşini, artan intiharları yaz.
Yaz da görelim gazeteci misin, yoksa iktidarın dudağının kıyısında yaşayan bir trol müsün?
Ama yok, sen kalkmış bir karavanı dert etmişsin kendine.
Bak: O karavan bir yerlerine batmasın diye mi haber konusu oldu?
Yoksa seni oraya gönderip “karala, vur, çamur at” diyen efendilerine yaranmak için mi?
Sana son bir nasihat be zibidi:
Gazeteciysen gazeteciliğini yap!
Değilsen çek git, aramızda dolaşma.
Çünkü bu meslek namuslu insanların işidir, tetikçilerin değil!
