Bugüne kadar (Kılıçdaroğlu talimatıyla) birçok skandalı halının altına süpüren Erdem, bu kez doğrudan isim vererek CHP içindeki kirli ilişkileri iyi bilen birisi olarak ifşa etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e açıkça hodri meydan diyen Erdem, hem meydan okudu hem de belgeleriyle mahkemeye çağırdı.
ERDEM, OZAN IŞIK’A “AYAKÇI VE YALAKA” YAKIŞTIRMASI YAPTI
Eren Erdem, yaptığı açıklamada Özgür Özel’in son günlerde gündeme taşıdığı “partiye kayyum atanacak” söyleminin bilinçli bir PR çalışmasının ürünü olduğunu iddia etti. Bu sürecin arkasında Özgür Özel’in sağ kolu olarak bilinen ve Erdemin “ayakçı ve yalaka” yakıştırması yaptığı Ozan Işık’ın olduğunu öne sürdü, bu ismin gazeteci Nevşin Mengü’ye organize şekilde bilgi sızdırdığını, muhbirlik yaptığını söyledi. İddialara göre Özgür Özel, Ozan Işık aracılığıyla Mengü’ye “kayyum” söylemini pompalattı, ardından da bu sahte gündem üzerinden parti tabanını Trollerle manipüle etmeye girişti.
“Şayet Erdem’in iddialarında zerre kadar olsa da doğruluk payı yoksa işaret edilenlerin biran önce hukuki süreci başlatmasını bekleriz. Yoksa üzerlerine yapıştırılan bu lekeyi hiçbir deterjan temizlemez.”
ERDEM, KONUŞMASINDA OZAN IŞIK’A FENA YÜKLENDİ
“Buradan çağrı yapıyorum, Sayın Özgür Özel bana dava açın! İddialarımı HTS kayıtlarıyla, belgelerle ispatlamaya hazırım. Ozan Işık ile Nevşin Mengü’nün görüşmeleri Emniyet kayıtlarında mevcuttur. Bu bir tezgâhtır! Partiyi ve kamuoyunu aldatmaya yönelik profesyonelce hazırlanmış bir algı operasyonudur.”
Bu açıklamalar, CHP içinde uzun süredir devam eden çürümüşlüğün yeni bir boyutunu daha gözler önüne serdi. Bir dönem Kemal Kılıçdaroğlu'nun en yakınında yer alıp Esenler’deki taciz skandallarını görmezden gelen Eren Erdem’in, bugün ‘namuslu gazeteci’ pozlarında çıkıp konuşması ise en az yaptığı ifşalar kadar ironik.
Ancak asıl sorun şurada: CHP’nin içindeki bu kirli yapılar birbirini deşifre ederken halkın temsilcisiymiş gibi rol kesmeye devam ediyorlar. Ne Eren Erdem’in ne Özgür Özel’in ne de onların PR tetikçiliğini yapan Ozan Işık gibi isimlerin halkla, emekle ya da sol değerlerle en ufak bir ilgisi yoktur. Bunlar, dönemine göre kim güçlüyse onun gölgesinde varlık gösteren siyaset tüccarlarıdır.
Gazetemiz olarak şunu açıkça ifade ediyoruz: Bu ülkede solun, emekçilerin ve namuslu insanların arkasına saklanarak rant devşiren bu tip siyasiler ve gazeteciler artık ifşa olmuştur. Halk bu oyunları görüyor ve notunu çoktan veriyor.
Son olarak, Türkiye İşçi Partisi’ne, solculara ve bu ülkenin onurlu insanlarına edilen küfürleri aynen iade ediyoruz. Bu çürümüş düzenin karşısında susmak, suç ortaklığıdır!