Bugüne kadar asaletimden dolayı bu tür saldırılara sessiz kaldım, fakat görüyorum ki bazı haddini bilmezler meydanı boş bulmuş, zamanlarını dedikodu üretmekle geçiriyorlar. Bu tür insanlara buradan sesleniyorum: Biz sizin gibi korkak, küçük hesapların peşinden koşan insanlar değiliz. Biz kaçak dövüşmeyiz, dedikodu üretmeyiz. Yaptığımız işler ortadadır, bizi tanıyan bilir.
Şunu bilin ki bu saatten sonra haddinizi aşmayın. Eğer ben de sizin kirli oyunlarınızı, karanlık işlerinizin detaylarını yazmaya başlarsam, ne insan içine çıkacak yüzünüz kalır ne de ailenizin yüzüne bakabilirsiniz.
Gördüğüm kadarıyla, sizin gibi insanlar varlıklarını iftiralarla ve uydurma hikâyelerle sürdürebiliyorlar. Gazetemizi ve ortağım Hüseyin Koç’un adını çirkin spekülasyonlarla lekelemeye çalışanlar, aslında kendi karanlık ve boş hayatlarının bir yansımasını dışa vuruyorlar.
Yıllardır ne siyasette bir yol alabildiniz, ne de bir araya gelip bir başarı sağlayabildiniz. Köşe başlarında, kahvehane ve meyhane köşelerinde, partinin adını kirleten dedikodularla vakit geçiriyorsunuz. CHP'ye bir kibrit çöpü kadar faydanız dokunmadı, hatta varlığınız partiye zarar verdi. Adam olan, siyasetini barakalarda değil, partinin çatısı altında yapar. Ama tabii adam olan!
Hüseyin Koç’a ve gazetemize yönelik bu tür saldırılar, sadece bizim değil, doğruyu savunan herkesin sesini kısmaya çalışan zavallıların çırpınışlarıdır. Ben kaçak dövüşmem, dedikodu ile iş yürütmem. Bize yönelik bu haksız suçlamalara asla pabuç bırakmam. Bu gazete, yıllardır emekle, dürüstlükle ve topluma katkı sağlayarak ayakta duruyor. Gazetemizin misyonu, kirli eller tarafından lekelenecek kadar zayıf değildir.
Bu kendini ve haddini bilmezlere şunu hatırlatmak isterim: Bugüne kadar sabır gösterdim, ama bu sabrımı sınamaya kalkmayın. Bizler, dürüstlükten asla taviz vermedik; ama eğer sizler pisliklerinizi, çamurlarınızı sürmeye devam ederseniz, benim de kalemim keskindir. Kalemimin gücüyle sizin kirli oyunlarınızı, perde arkasında yürüttüğünüz ahlaksızlıkları bir bir açığa çıkarırım. Eğer bu kirli oyunlarınızı yazmaya başlarsam, Ailenizin yüzüne bakamaz hale gelirsiniz. Bu işler öyle kaybedilen davaların sonuçlanmamış evraklarını paylaşmaya benzemez. Beni sakın başkalarıyla karıştırmayın.
Son kez uyarıyorum: Bu saatten sonra, bu uydurma hikâyelerle, çamur atma çabalarına son vermeniz en akıllıca adım olacaktır. Bizim gibi insanların üzerine iftiralar atmak, karalamak, sizin acizliğinizi örtmez. Haddinizin bilincinde olun! Yoksa bu karalama kampanyasının ardında yatan gerçekleri tek tek ortaya döker, insan içine çıkacak haliniz kalmaz.
Saygılarımla
Serkan Basut