BİRLİKTELİĞİMİZİ BOZANLARLA BİRLİKTE OLMAYIZ…

BİRLİKTELİĞİMİZİ BOZANLARLA BİRLİKTE OLMAYIZ…

Tüm örgütler elinde, biat edenler dört yanını sarmalamış, her türlü haksızlığı yapmışsın, kayırmacılığın kitabını yazan birisisin, kim derseniz? Kılıçdaroğlu deriz.

Dokunmatik 1300 biat eden, herşeye eyvallah diyen delegen var,  PM ve fonladığınız gazeteciler Zaten yanınızda iken kurduğunuz bu siyasetin şirketine halen daha güvenmeyip halka açılmanıza gerek mi vardı ki “YANIMDAMİSİNİZ?” diyorsunuz.

Gerçi ben sana ve RTE gillere  asla oy vermeyeceğim, benim emeğim var,  sana ve infazcı birlik komutanlarına ise çok söz söyleme hakkım var.

M. Kemal Atatürk, liderdi ve arkasında senin gibi delegeler ve delege ağaları yoktu… Çanakkale vardı. Bak; Kılıçdaroğlu, senin arkanda kaybettiği 9 seçim, kazık yediği Ekmelettin, havada uçuşan ama yerine getirmediğin sözler ve solun üzerinden Kenan Evren gibi ezip geçtiğin kurultaylar, kıyımlar var. Bunlar varken bana güvenin demek veya benimle misiniz söylemek yüzsüzlük değil de nedir? Kılıçdaroğlunu tarih yalancı diye yazmazsa o tarihi yazanlar aşağılık insanladırlar. Nedenini yazının sonunda yazacağım.

Kemal Beyin, ilk ve son söylemler tamamen şark kurnazlığıdır.  Ekmelettin olayında tıpış tıpış oy verilmesinin faturası oy verene kesildi, halen daha o olayın hesabını vermedin, korkudan ve yalaklıktan olacak ki kimsede sana hesap sormadı.  Hata yapana değil hatayı alkışlayana cezanın kesildiği bir kültürde yuvarlanıyoruz. Kılıçdaroğlu, bu seferde faturayı söz verenlere kesmek için “Halkı tekrar ikna etmelisiniz, benimlemisiniz” diyor ve bu sözleri yalaka korkaklara sorup duruyor. Sonuç umarım hüsran olmaz, olursa seninleyiz diyenlerin vay haline, vay haline o yeminli murakıpların “Yanımda adam gibi durmadınız” diyecek olan göreceksiniz yine Kemal bey olacak.  

Kemal bey sen samimi değilsin ki, birlikte olalım. Evet, seninle olmasa da bu yolda sen yokken bin bir zorluklarla yoları yürüyenlere kılıç sallayan sen oldun. Şimdi hangi yüzle bize birliktemiyiz diyorsun.  Sen üretmeden tüketen mirasyedisin, sen faşizan uygulamalar ile kumpaslarla ve ayak oyunlarınla kapının önüne koyduklarına diyemezsin birliktemiyiz. “Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz?” sordukların en yakın arkadaşlarına kazık atmış, koltukları uğruna sağa yelken açanlar, bunlar dün arkadaşlarını satmışlarsa bugün babalarını satacak kadar yüreklidirler KEMAL BEY… sana ihanet yaparlarsa biz üzülmeyiz, sende üzülme.

Bak Kemal bey, yalaka örgütünün ön seçim istemeyenlerine karşı ön seçim isteyenleri sosyal medyada savaşıyor ve diyorlar,”  ön seçimin yapılmadığı yerde sol değerlerde olmaz, adalet olmaz. Sermayenin derin ilişkileriyle belediye Meclis üyeliğinden başlayarak, yukarıya doğru yapılan aday belirlemenin yapıldığı bir ortamda sol değerlerin karşılığı olmaz” diyorlar

Ortakların 6’lı ganyan grubu ise sessiz, sokak ise şaşkın ve neden bir büyük anket yaparak kimin Cumhurbaşkanı olacağı halka sorulmuyor, biz tıpış tıpış oy vermek zorundamıyız” diyorlar.

Herkesi ve herkesi mi kandıran TESEV kurucusu Kılıçdaroğlu’nun bu büyük yalanıyla sonlandıralım yazımızı…

Yıl 2020 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayının bir siyasi parti genel başkanı olmaması gerektiğini söyledi. (83 milyonu kucaklayacak aday olma şartını her kesimden oy alabilecek bir aday olmalı” Bugün ise dün söylediklerini yalayan birisi olarak yarın neler yapacağını kim bilebilir? Sizce bu söylem yeterli mi?