İnternet ortamında anlatılan şu meşhur, senden entelektüel olmaz anekdotu ile girizgah yapayım.
Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun? “dedi. “Entelektüel olmak istiyorum.” dedim. “Senden entelektüel olmaz” dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; “Dersinizi geçmeme rağmen sürekli dersiniz deyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. “Senden Entelektüel olmaz” dedi. "Doç. tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir entelektüel gibi “Niçin olmaz?" diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil, davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı? Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o unvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere artık diploma ve unvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi.
Bu anekdottan da anlaşılacağı üzere ağızları ne kadar vatanseverlik ve vatanperverlik üzerine açılıp kapansa da birileri ülkenin varlıklarının satılmasına sus pus olup aldıkları komisyonlar ile son model arabalarda cirit atsalar da vatansever olamazlar.
Birileri trafik sorunu ortada iken kendi kendilerine verdikleri geçiş öncelikli taşıtları ile çakar lambaları ile vatandaşı ikinci sınıf insan görüp, emniyet şeridinden anıra anıra geçerek vatansever olamaz.
Vatan hainlerini savunup, sevip, onları ihya edip, vatanseverlere ihanet ederek te vatansever olunmaz.
Milliyetçi takılıp, ölürüm Türkiyem türküleri söyleyerek te vatansever olunmaz.
Vatansever vatanın toprağı satılırken kolu koparılıyormuş gibi davranır. Devletin kendi kullanımına verdiği değerleri, kamu malı olarak görüp onu ona göre kullanır ve işi bitince verilen değeri en sağlıklı biçimde geri iade eder.
Örnek verecek olursam, deprem çadırları işi bitince devlete teslim edilir, ahır yapmak için saklamaz. Ya da deprem için verilen çadırları işi bittiği halde toplamayan bıyıkları aşağı salmaktan başka milliyetçilik bilgisi olamayan görevini yapmayan memur da muhtar da vatansever olamaz.
Muhafazakar ve geleneksel değerlere saygı, ulusal milli değerlere saygı, öze dönük kişisel değerler, sosyal toplumsal değerler, bilimsel yenilikçi değerleri bir arada sergileyemeyen bunu sadece söylemde bırakıp yaşam tarzı haline getiremeyen, bireysel ve grup olarak bu değerleri dillendirip sosyal olarak bunu gösteremeyenler vatansever değil olsa olsa vatan sevici olur!