Her ne olursanız olun, her ne kadar maddi güce sahip olursanız olun eğer, adınızın başında “BAŞKAN” ibaresi varsa, işte o zaman hal hareket, giyim kuşam, davranış ve söylemlerinize dikkat etmek zorundasınız.
Bunlar yeterli mi, elbette yeterli değil, sev veya sevme milletin manevi değerlerine de saygı duyacaksınız.
Hele de büyük bir siyasi parti ilçe örgütünün başındaysanız işte o zaman, çok daha dikkat edeceksiniz.
- İlçenin önemli bir burjuvasıyla karşına alıp kadeh tokuşturmayacaksınız. Türkiye Cumhuriyetinin BANİ’sini kadeh tokuşturulan bir masada asla ve asla meze yapmayacaksınız.
Veya “Oda içerdi” diyerek yalan yanlış, kıt kanaat bilgilerinle ona sığınmayacaksınız. İçiyorsan delikanlı gibi içerek rakı masasında bile bu milletin manevi değerlerine saygılı olacaksınız.
En azından toplumun bir bölümü tarafından bu milletin atasının aşağılamasına ön ayak olmayacaksınız. Diyelim ki hiçbir değere saygılı değilsiniz, saygıda duymuyorsunuz, o halde sizin adınızın önünde “Başkan” yazıyor, bu sıfata saygı duyacaksınız.
Eğer siz saygılı olmazsanız bu millette size saygı duymaz, zaten bir bölümü size saygı falan da duymuyor.
Başkan olmak!
CHP, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucu İradesinin partisidir. Bir şekilde şans yüzüne gülmüş, asırlık çınarın gölgesinde kendine yer bulmuşsun. O halde sığındığın gölgede nasıl davranması gerektiğini bileceksin.
Her ne kadar İlçe Başkanı olsan da, Esenler’de hiçbir başkanın döneminde yaşanmayan olaylara gebe oldu bu parti.
Şahsınız iyi bir insan olabilir ancak yaşananlar iyi bir yönetici olmadığınızın açık bir göstergesidir.
Asırlık Çınar CHP, her ne çekiyorsa acemi ve basiretsiz insanların yaptıkları yüzünden çekiyor.
O burjuvayla ne işin vardı?
Neymiş efendim, Atatürk’ün yaklaşık yüz yıl önce yemek yediği yere gitmişlerde orada kadeh tokuşturmuşlar, hadi oradan. Tamam, kadeh kaldırdığını dünya âleme ilan ettin anladık da, o burjuvayla neler konuştuğunu da açıklasaydın ya.
O halde soralım, nasıl bir ilişkin var?, rant üzerine mi konuştunuz?, öyle ise bir anlaşmaya vardınız mı?
Hatırlatalım, Atatürk her kadeh tokuşturduğunda altından bir kazanım çıkardı.
Şimdi soralım; sen bir kazanım elde ettin mi?
Zafer Bayramımız Kutlu Olsun
NOT:
“Rozet, mesleklerin simgesi olmuştur. Kişi değersizliğini bir kimlik kartının, bir rozetin bir makamın gölgesine sığınarak örtmek ister ve kişisel boşluklarını böylece kapatmaya çalışır.”