Bak, Kemal nam Hafız…

Bak, Kemal nam Hafız…

“Halkın Kurtuluş Partisi Genel Merkezinden Kılıçdaroğlu’na: Seni bir kaset kumpasıyla CHP’nin tepesine çöktüren efendin ABD Emperyalist Çakalı mı “Yenilgiye kurgulayıp” öne itti? Umarız yanlış anlaşılmamışızdır…

Ülen bugüne kadar 7 defa hezimete uğradın Tayyip’in karşısında. Daha hevesini almadın mı?

ABD Haydudu, Kaçak Saraylı Narsist’e kısmen de olsa Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıktırttı. Onun yerine günbegün Ortaçağcı Faşist bir Din Devleti inşa ediyor bu Diplomasız Mücrim ve avanesi. Sana da Mustafa Kemal’in, İnönü’nün CHP’sini yıktırttı. Onun yerine Mustafa Kemal’e “Kefere Kemal” diye saldıran kaşar Ortaçağcılardan, “TR705” kod adlı tescilli CIA ajanlarından, Selina Doğan gibi Türk ve Türkiye düşmanlığını hayatının merkezine koymuş meczuplardan ve yine Türk ve Türkiye düşmanlığını aynı şekilde içselleştirmiş Pervin Buldan’dan, Gültan Kışanak’tan zerre miktarda farklı bir siyasi görüşe sahip olmayan Canan Kaftancıoğlu gibi fırdöndülerden, “Ege’de bize 3 mil mesafe ötede kalan adaların tamamı Yunanistan’a aittir” diyen satılmış, CIA’ca devşirilmiş, kaşar, ölüsü kokmuş Yalım Eralp’lerden ve onun klonlanmış yeni figürü, boynuzun kulağı geçmesi gibi onu ihanette daha da geçerek “Ege’deki adaların tamamı bize ait değildir. Buralardaki durum için işgal sözcüğü kullanılmamalıdır”, diyen Ünal Çeviköz ve benzerlerinden derleşik bir CIA aparatı “Yeni CHP” kurdun. Burada şunu da özellikle belirtelim ki bu Yeni CHP’nin kurucularının birincisi Sorosdaroğlu Kemal Efendi’yse ikincisi de CIA gönüllüsü, Yeni CHP’nin “Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı” Oğuz Kaan Salıcı’dır.

Evet, Sorosçu Kemal, bu yeni İhanet CHP’sini kurdunuz, bunu da açıkça dile getirdin; “Biz 30’ların, 40’ların CHP’si değiliz”, diye…

Neyin CHP’sisin o zaman ülen?..

Bir günah çocuğu gibi karnında gizleme ihanetini, açık ol. Ama olamazsın, değil mi?

Bak, eski CHP’nin yıllar boyu yöneticiliğini yapmış Onur Öymen ne diyor?

“Amerikalılar 2008’den itibaren Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getirebilmek için çalışma başlattılar.”

Bir zamanların parti sözcüsü ve Samsun Milletvekili Dr. Haluk Koç; “CHP başkanlığına aday olmaya kalktığım için Amerikalılar bana suikast düzenleyip öldürmek istediler. Fakat şans eseri belim kırılarak ölmeden atlattım bu tuzağı Bizim belirlediğimiz adayın yani senin karşına çıkmamam için yaptı Amerikalılar bunu. Mesajı aldım ve çekildim”, diyor.

İşte sen böylesine hain bir ABD devşirmesisin. Efendilerinin sana verdiği ihanet görevini de eksiksiz yerine getirdin: CHP’yi yıkıp yok ettin, onun yerine yeni, sahte CHP’yi inşa ettin. Fakat ihanet görevin daha bitmemiş olacak ki efendilerin, yenilgiye kurgulanmış bir seçimde bir kez daha yenilmen ve Tayyip’in gerçekleştirmekle yükümlü olduğu Türkiye’yi yok etme görevini tamamlayabilmesi için, onu 2023’te bir kez daha seçtirebilmek için karşısına çıkarıyorlar seni.

Hadi sen böylesin. Koltuk, ün, makam, post için her şeye varsın. Fakat çevrendeki kullaşmış amigoların da seninle aynı zavallılığı paylaşıyor. Onların içinde de sorgulayan zihne sahip pek kimse yok herhalde. Hiç düşünüp sormuyorlar ya bu amigolar; “Tayyip 2023’te karşısına en çok kimin çıkmasını ister?”, diye. Bunu soruverseler cevap ayna gibi karşılarına çıkıverecek. Elbette ki seni ister. Çünkü sen 12 seneden bu yana Tayyip’in, bak sadece ve sadece diyorum, şamar oğlanlığını yaptın. Tayyip ve şu an bilmem kaçlı masada yanı başında oturan Davidson Ahmet sana etmedik hakaret bırakmadı ya. Sen bunların hiçbirine insan gibi, mertçe bir karşılık veremedin.

Çünkü sen İbişsin oğlum… En kızgın, öfkeli pozlar takınıp nutuk atmaya kalktığın durumlarda bile komik görülmekten öteye gidemiyorsun.

Başka türlü ifadelendirirsek, sen kümes kuşusun. Şahinliğe özenme…

Bugüne kadar Tayyipgiller’in hırsızlıktan vatan satıcılığına, Laik Cumhuriyet yıkıcılığına, Anayasayı tarumar edişine ve kanun tanımazlığına karşı zerre miktarda olsun etkili, en küçük bir eylemde bulunamadın. Zaten ABD’li devşiricin de seni Tayyip’in karşısında bu rolü oynayasın diye getirip çöktürttü CHP’nin başına.

Kaçak Saraylı Despot ve onun iktidarı, senin ve diğer şu anki müttefiklerinin muhalefetiyle zayıflayıp çöküşe doğru, bayır aşağı gitmiyorlar. Onları çöküşe götüren, Türkiye ekonomisini iflas ettirmiş olmalarıdır. Üretmen köylülerimizi, işçilerimizi, gençlerimizi açlığa mahkûm etmiş olmalarıdır. Merkez Bankasının içini boşaltıp şu an bile 50 küsur milyar dolar eksiye düşürmüş olmalarıdır. Türkiye’ye 10 milyonu aşkın Suriyeliyi, Afgan’ı, Pakistanlıyı, Afrikalıyı doldurmuş olmalarıdır. Bu Kaçak Saray avanesinin Türklükle ve Türk Milletiyle zerre kadar bağları olmadığı için Türkiye vatandaşlığını 250 bin dolara satışa çıkarmış olmalarıdır (Sonradan 400 bin dolara çıkardılar satış bedelini). Ege’de 20 Adamızı ve 2 Kayalığımızı, ABD ve AB Emperyalist Haydutlarından oluşan efendilerine yaranabilmek için Yunanistan’a kendi elleriyle teslim etmiş olmalarıdır. Bunların suçları saymakla bitmez. Her biri tepeden tırnağa binbir suça batmış durumdadır Tayyipgiller avanesinin.

Gün gelecek, bunlara bulaşan herkesten AKP İlçe Yöneticileri dahil herkesten hesap sorulacak. Alayının mal varlıkları incelenecek. Ve kamudan aşırdıkları trilyonlarca dolar ellerinden alınıp kamuya-halkımıza iade edilecek.

Yokluğun, kıtlığın, açlığın girdabına soktu Türkiye insanını bu Hırsızlar İmparatorluğunun Kaçak Saray Sultanlığı. İşte bu AKP’giller’i bayır aşağı tekerlendirip çöküşe götüren, işledikleri bu saymakla bitmez ihanet dolu suçlarıdır.

Bak, Sorosdaroğlu Kemal Efendi; eğer 2023’te Tayyip’in karşısında bir kez daha hezimet yaşar ve onun Türkiye’yi yok oluşa götürüşüne sebebiyet vermiş olursan, onunla birlikte yaptığın bu ağır ihanetinden dolayı seni de aynı ceza kanunu maddelerinden yargılarız. “Ben ne suç işledim ki, seçime girdim yenildim”, deyip daha öncekilerde olduğu gibi kaçıp gidemezsin.

Bu Tayyip denen Narsist, 2 buçuk milyon kaçak oyu kabul ettirip yedirdi sana 2017 “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi Anayasa Referandumu”nda. Bu Tayyip, resmen “Seçimlerin Genel Hükümleri” denen kanunu ayaklar altına alıp çiğneyip geçti.

O gün vatandaşların oy kullanma süresi bitip sayıma geçildikten sonra Tayyip’in YSK’deki temsilcisinin bir dilekçesiyle Seçim Kanunu değiştiriliyor ya; “üzerinde sandık kurulu mührü taşımayan zarflardaki oy pusulaları da geçerli sayılacaktır”, diye. Bildiğimiz gibi üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan zarflardaki oy pusulaları geçersizdir, sahtedir. Zaten aynı günün öğle üzeri de YSK bu yönde bir karar yayınlıyor; “Sandık kurulu mührü taşımayan zarflar geçersiz sayılacaktır”, diye.

Sen böylesine açık, en kör gözlere batacak denli somut bir kanunsuzluğa bile sesini çıkaramadın, adam gibi bir tepki koyamadın. Tam tersine; “Aman sokağa çıkmayın. AKP’nin silahlı adamları sokaklarda sizi bekliyor”, diye bu büyük düzenbazlığa tepki gösterecek insanları da bloke ettin.

Ülen burjuva siyasetçileri; hepinizde tavşan kadar yürek, cesaret yok be… Alayınızın ipleri ABD Haydudunun elinde, kukla gibi oynatıyor hepinizi. Sana şu rolü verdim, öbürüne şu rolü verdim, şuna şu rolü verdim. Hadi bakalım marş marş, verdiğim rolleri eksiksiz oynayacaksınız diye çekiyor buyruğu, hepiniz de eğitilmiş sirk hayvanları gibi verilen görevi ve size öğretilen numaraları tekrarlayıp duruyorsunuz…

Biz bu hırsızlığa, yolsuzluğa, kanunsuzluğa karşı günlerce direndik sokaklarda, meydanlarda. Ama sen, Sorosdaroğlu Kemal Efendi, muhalefetin ana kitlesini oluşturan CHP tabanını terörize edip evlere tıktın. Bizim de gücümüz, sayımızın azlığından dolayı, daha fazlasına yetemedi ne yazık ki…

Bak, Sorosçu Kemal…

Efendilerinin öne itmesiyle çıktın, meydanlara, zıp zıp zıplıyorsun; “Ben yapacağım, ben edeceğim” filan diye. Bugüne kadar ne yaptın ki bundan sonra yapabilesin?

Bak, Kemal nam Hafız…

Tayyipgiller avanesinde numara çok. Senin hayal bile edemeyeceğin numaralarla ortaya çıkar onlar. Bir bakmışsın, faili meçhuller kraliçesi, Mehmet Ağar hayranı Meral Akşener’i yanı başından çekiverir kendi saflarına. Veya ne bileyim Karamolla’yı alıverir yanına. Ve Abdullah Öcalan’ı ev hapsine çıkarıverir. “Ya nerede kalmıştık Oslo’da ya da Dolmabahçe’de, hele bir bakalım”, deyiverir. Pervin Buldan, Mithat Sancar gibi sınangılı ABD meftunu burjuva Kürtçü siyasetçiler zaten bekleyip duruyorlar, Tayyipgiller’den böyle ballı bir teklif gelsin de hemen onunla alışverişe giriverelim, diye.

Tayyipgiller avanesi şu an Türkiye Cumhuriyeti için dünyada en büyük tehdit ve tehlikeyi oluşturmaktalar. Ülkemizi açıktan yok oluşa götürmektedirler bunlar adım adım. Tüm maddi ve manevi varlıklarımızı satıp savıp nakite çevirip yurtdışındaki kendilerince güvenli saydıkları merkezlerde istiflemektedirler, aşırdıkları trilyonlarca doları. Türkiye Vatanı, Halkı, zerre miktarda olsun umurlarında değildir onların. Bu bakımdan onlardan kurtulmaya çalışmak şu an biz devrimcilerin ve içtenlikli vatanseverlerin, halkseverlerin en öncelikli görevidir.

Bu sebeple de işi elden geldiğince garantiye almak gerekir.

Ne yapılmalıdır bunun için?

Tayyip karşısında en şanslı olan, en çok oyu alabilecek, içtenlikli sosyal demokrat bir adayın ortak aday olarak belirlenip Kaçak Saraylı Despot’un karşısına çıkarılması gerekir. Kişicil hesaplara, kariyer hesaplarına asla girilmemelidir. CHP’deki içtenlikli insanlarımıza bu gerçeği göstermek ve hiç çıkarmamacasına akıllarında tutmalarını isteriz. Sorosçu Kemal’i dizginlemelidirler. Ülkemizin, vatanımızın ve halkımızın geleceğini ön plana almalıdırlar. Böyle yapmazlarsa gelecekteki namuslular ve Tarih onlardan da hesap sorar.

Tabiî biz şunu da bu arada belirtmiş olalım: Bütün bu uyarılarımız dikkate alınmaz ve Sorosdaroğlu Kemal nam Hafız aday olursa biz ona da mecburen oy veririz, zayıf da olsa belki bir umut Tayyip karşısında başarılı olabilir, diye.

Mesela geçen Belediye Başkanlığı Seçimlerinde diğer CHP adaylarına olduğu gibi, siyasi tutum ve davranışını hiç benimsemememize ve onu karanlık bulmamıza rağmen Ekrem İmamoğlu’na oy verdik; yeter ki bu baş belası Tayyipgiller’den kurtulabilelim diye. İşte açık ve kesin kanıtı:

“23 Haziran Seçimine ilişkin tutumumuzdur

“Saygıdeğer arkadaşlar;

“23 Haziran’da üşengeçliğe kapılmadan, o günkü ortaya çıkabilecek özel işlere öncelik vermeden, seçim sandıklarına gidiyoruz, oylarımızı Ekrem İmamoğlu’na veriyoruz.

“7 Mayıs 2019

“Halkın Kurtuluş Partisi Genel Merkezi” (https://www.hkp.org.tr/23-haziran-secimine-iliskin-tutumumuzdur/)

Hep söyleyegeldiğimiz gibi; Halkımızdan bir tek şey istiyoruz: Anlaşılmak…

Umarız yanlış anlaşılmamışızdır…

Halkız, Haklıyız, Yeneceğiz!

13 Eylül 2022

HKP Genel Merkezi



Ümit Balaban
26.09.2022 17:19:03
Hele şükür, gerçek ve korkusuzca bir Kemal Kılıçdaroğlu gerçegini dile getirebilenler var ülkemizde .