12 Eylül öncesinde kontragerilla faaliyeti yürüten faşistler, bizzat emperyalizm ve sermaye devleti tarafından Bahçelievler Katliamında kullanılmıştır.
Bahçelievler Katliamı başta olmak üzere çeşitli siyasi cinayetlere imza atmış olan bu kişiler yeri geldiğinde ellerini kollarını sallayarak dolaşmış, yeri geldiğinde milletvekili olmuş en sonunda ise cezaevindekiler AKP’nin 2012 yılında çıkarttığı yargı paketi sayesinde tahliye olmuşlardır.
Katliamın en öne çıkan ismi Haluk Kırcı’nın bir televizyon kanalında, yaptıklarını pişkince savunması ve “katliam değil intikamdı” diyerek o dönem Türkiye’nin çıkarlarının ABD’nin çıkarları ile örtüştüğünü ve kendilerinin bu yolda mücadele ettiklerini söylemesi, faşistlerin gerçek yüzünün ifşası olmuştur.
Tarihe “Bahçelievler Katliamı” diye geçen bu katliam da 12 Eylül Faşist Diktatörlüğüne giden yolda gerçekleştirilen bir Kontrgerilla cinayetidir. Acımasızca katledilen daha 20’li yaşlarında olan 7 Üniversite öğrencisi, Sosyalist Dünya görüşünü benimsemiş, okullarını bitirip bir an önce iş sahibi olmayı, üretmeyi bekleyen; silahsız, korumasız masum genç insanlardı. 12 Eylül Faşist Diktatörlüğüne giden kanlı yolda kolay hedefti Kanlı Örgüt Kontrgerilla için. Şartların olgunlaştırılıp Faşizmin oturtulabilmesi için Kontrgerillanın ABD’li teorisyenlerinin önerisi gereği gerçekleştirilmesi gereken bir katliamdı Bahçelievler katliamı. Devlet tarafından korunarak zayiat verdirmeden, sonrasındaki bütün katliamlarında kullanabildiler katillerini.