Abdullah Aksu girdiği yolda egemenlerin engeline takıldı.
Aksu, çıktığı bu siyasi yolculukta, karaya varmak için engin denizlerde azgın dalgalara karşı koyarken alabora oldu. Şimdi, büyük bir mücadelenin ardından alabora olan, Aksu'nun siyasetteki geleceği belirsiz. Karaya çıkıp çıkamayacağı da belirsiz.
Vefasızlık ve Siyasetteki Zorluklar
Abdullah Aksu’nun Sosyal medya üzerinden yükselen isyanı elbette vefasızlık yapanlara. Egemenler masa kurar, masa devirir ama senin olmadığın ortamda. Egemen güçler var oldukça siyasetin acımasız yüzünü görmek elbette dik duranlara nasip olur. Abdullah Aksu, başkanlık için çıktığı bu yolda, “kendinin ifadesine göre” yıllarca birlikte çalıştığı partililerinden beklediği desteği önce bulmuştu sonra ne olduysa o söz verenler kıvırarak yol ayrımını seçtiler, darağacı kurarak ( Bahçeli’nin attığı ip) gibi ansızın ip attılar.
Aksu'nun sosyal medya yolu ile feveranı, eleştirileri, özellikle AKP içindeki bazı güç odaklarına, tarif ettiği veya işaret ettiği abi diyerek övgüler dizdiği kişilere yönelik sesli bir isyan olarak yankılandı.
Esenler’deki siyasi kulislerde, Aksu’nun adaylık süreci başladığında, kendisine güven verenlerin, bir süre sonra en büyük engel haline gelmesi, parti içindeki güç mücadelesinin ne denli sert olduğunu gözler önüne serdi. Kahvaltı sofralarında konuşulanlar, kısa sürede büyük bir karara dönüştü ve sadece 5 saat içinde Aksu’nun adaylık süreci yuvarlak masada, yüksek iştişare tarafından yok sayıldı.
Siyasi Liyakat ve Koltuk Mücadelesi
Parti içindeki hizipleşmelerin, seçim süreçlerinde daha da belirgin hale geldiği bir dönemde, AKP'de liyakatin ve adaletin pek de öne çıkmadığı gözlemleniyor. Kul olmak ve sadakat göstermek, parti içindeki koltukların anahtarını elinde tutanlar için en belirleyici faktör haline gelmiş durumda. Aksu’nun başkanlık adaylığı, bu zorlu siyasi atmosferin bir yansıması olarak, partisinin içindeki "ağabeyler" tarafından engellenmiş oldu. Aksu'nun bu süreçte yaşadığı hayal kırıklığı, sadece onun siyasi kariyerini değil, Esenler'deki AKP teşkilatının geleceğini de etkileyecek gibi görünüyor. Her ne kadar Aksu, "Böyle gelmiş, böyle gitmez" diyerek, bu süreçteki haksızlıkları dile getirse de, parti içindeki egemen güçlerin belirlediği yol haritası, onun bu kongre sürecinde açmiş olduğu bayrağı çok konuşacak.
Siyasi arenada "ahde vefa" kavramının yok sayıldığını, AKP içindeki güç mücadelesinde bir kez daha görmeyenler gördü. Aksu’nun yaşadığı bu süreç, partinin gelecekteki politikalarına dair pek çok soruyu da beraberinde getiriyor.