Bizim mücadelemiz, bu bozuk düzenin ve sömürü düzeninin değişmesi içindir" dedi. Yalçınkaya, adil düzeni kurma yolunda kararlılıkla ilerlediklerini ifade etti.
Esenler’deki parti teşkilatlarıyla birlikte sahaya çıkan Yalçınkaya, sokak sokak dolaşarak vatandaşlarla görüşmeler gerçekleştirdi. Bu ziyaretlerde halkın geçim derdiyle boğuştuğunu gözlemlediklerini vurgulayan Yalçınkaya, " yaşadığımız veya milletimize yaşatılan sömürü düzenini yıkmak yerine adil bir düzen kurmak için mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz. İnsanımızı “merde değil namerde” muhtaç ettiler. Namerde muhtaç olmak, ölmekten beterdir. “AKP önce yoksullaştırıyor sonra biat ettiriyor” diyen Yalçınkaya, işçileri asgari ücrete ezdirmediler, köleleştirdiler, emeklileri bir lokma ekmeğe muhtaç ettiler. İnsanlarımız geçim sıkıntısı içinde. Çarşı-pazar gezmekten bitap düşmüşler. Nereden daha ucuza alışveriş yapabilirim diye her yeri dolaşıyorlar. Semt pazarlarında pazarcılar bile ekmek parası kazanamıyor. İnsanlarımız, tane ile gramla alışveriş yaparken fileleri değil gözleri doluyor.
Bu manzarayı bizim halkımıza reva görenler utanmalıdır" utanmalıdır halkı aç ve yoksulken din pazarlayanlar, Saray mutfaklarında ejder meyvesi eksik etmeyenlerdir. Evet, bu halk, milyonları işsiz bırakıp doğayı, çevreyi, yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizi bir avuç halk düşmanına peşkeş çekenlere, ülkeyi karanlığa gömenlere elbette hesabını soracaktır. Tüm muhalefet partileri başta olmak üzere ezilen, yoksullaşan halkımıza sesleniyorum “Ağlamak yok, kararlılıkla mücadele etmeliyiz...” Gözyaşı yok hesap sormalıyız sermaye düzeninden. Etimiz, kemiğiniz bir olmalı, umudumuz nasırlı ellerimizde bize kader diye dayatılan bu çürümüşlüğü YIK-MA-LI-YIZ”
EĞİTİMDE SORUNLAR DERİNLEŞİYOR
Yalçınkaya, eğitim sisteminin geldiği noktayı da eleştirerek, Esenler'deki okullarda ciddi altyapı sorunlarının yaşandığını dile getirdi. Okullarda temizlik malzemelerinin eksik olduğunu, güvenlik görevlilerinin yetersiz olduğunu ve okul idarecilerinin velilerden yüksek aidatlar talep ettiğini belirten Yalçınkaya, "Okullar ticarileşmiş, eğitimin kalitesi her geçen gün daha da düşüyor. Veliler, çocuklarını sağlıklı bir şekilde okula gönderemediği gibi, okul idarecileri de bol keseden aidatlar toplayarak velileri adeta soyuyor. Eğitim, yalnızca maddi gücü olanların ulaşabileceği bir hizmet haline gelmiş durumda" dedi.
SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA
Yalçınkaya, sağlık sisteminin de büyük bir çöküş içinde olduğunu ifade etti. Esenler hastanesi olmayan olduğu söylenen kadın doğum hastanesinin içi boş, yeterli hizmet veremiyor, aile hekimlerinin ilaç yazmakta zorlandığını ve uzman doktor reçetesi olmadan eczanelerden ilaç temin edilemediğini belirtti. Ayrıca, hastanelerde randevu sisteminin çökmesi nedeniyle diyabet hastaları ve diğer hastaların aylarca sıra beklemek zorunda kaldığını vurguladı. Yalçınkaya, "Sağlık hizmetlerine erişim neredeyse imkansız hale geldi. Fakir bir vatandaş, hastaneye gittiğinde ancak aylar sonra tedavi olabiliyor. Bu durum, insanların sağlığını hiçe saymak demektir" dedi.
YOKSULLUK VE GEÇİM DERDİ: TÜRKİYE’NİN GERÇEK SORUNLARI
Esenler’deki yoksulluk seviyesinin alarm verici olduğunu belirten Yalçınkaya, halkın yalnızca geçim derdiyle değil, aynı zamanda yüksek kira, doğalgaz ve elektrik faturaları gibi ek yüklerle de boğuştuğunu ifade etti. "İnsanlar ayın sonunu getiremiyor, mutfak masraflarını karşılayamıyor. Gençler iş bulamıyor, geçici işlerde çalıştırılıyor, asgari ücrete mahkûm ediliyor" diyen Yalçınkaya, Türkiye’nin ekonomisinin iflas noktasına geldiğini belirtti. AKP hükümetinin, Türkiye’nin kaynaklarını rantiyecilere, faizcilere ve bankacılara peşkeş çektiğini, fabrikaların birer birer satıldığını ancak halkın hala yoksulluk içinde yaşadığını vurguladı.
"KURTULUŞ İÇİN BİRLİK OLMALIYIZ"
Yalçınkaya, Türkiye’nin mevcut ekonomik ve sosyal krizinden çıkışı için halkın birlikteliğine ve muhalefet partilerinin ortak mücadelesine ihtiyaç olduğunun altını çizdi. "Bu bozuk düzenin değişmesi için tüm muhalefet partilerinin bir araya gelmesi gerekiyor. Kurtuluş, halkın birliğiyle mümkündür. Türkiye'nin tüm kaynakları halk için kullanılmalı, insanlarımız adil bir şekilde zenginleşmeli" diyerek, tüm muhalefet partilerini ortak bir mücadele için çağrıda bulundu.
Yalçınkaya, son olarak şunları söyledi: "Türkiye'nin potansiyeli büyük, ancak bu potansiyel yanlış yönetiliyor. Kaynaklarımızın büyük bir kısmı rantiyecilere peşkeş çekilmişken, halk yoksul kalmaya devam ediyor. Bizi yönetenlerin kim olduğunun bir önemi yok. Önemli olan, bu düzenin değişmesi ve halkın hak ettiği refah seviyesine ulaşmasıdır. Bunu başaracak tek güç halktır ve halkın bu sisteme karşı çıkması gerekiyor."
"YALNIZCA BİR PARTİ DEĞİL, SİSTEM DE DEĞİŞMELİ"
Esenler Saadet Partisi İlçe Başkanı, son olarak, mücadelelerinin sadece bir partinin ya da bir şahsın değil, tüm Türkiye’nin mevcut sistemine karşı olduğunu ve bu düzenin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Yalçınkaya, "Bu bozuk sistemin değişmesi için hepimizin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bizim mücadelemiz, bu sömürü düzenine karşıdır. Bu bozuk düzenden kurtulmak için, öncelikle AKP’nin ve destekçilerinin demokratik yollarla sandıklara gömülmesi şarttır”