Fitch Erdoğan'ı memnun etmedi. Ekonomik durumu Türkiye'den çok daha kötü olan ülkelerin notunun daha yüksek olduğunu belirten Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının yeniden yapılanma sürecine girmeleri gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun ekonomi muhabirleriyle yaptığı toplantıya değinen Erdoğan, bir dönem aşağıladığı Fitch'i önemli bir ekonomi kuruluşu diye tanıttı. Fitch açıklama yaptıktan sonra ne der bilmiyorum!
Türk lirası bizim için çok değerli diyen Kılıçdaroğlu'nu ulusalcı olarak niteleyen Erdoğan, "Biz Türk Lirasının dolar karşısında değer kazanması için gerekirse göbek atarız". Sizin gibi çakma ulusalcılar bu hassasiyeti anlayamazlar.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin 2023 hedeflerini benimsediğini söyleyen Erdoğan, "Sayın Devlet Bahçeli'yi 6. kez genel başkan seçilmesi nedeniyle tebrik ederim. Patentine sahip çıkmaya çalıştığı 2023 vizyonuna ilişkin hiçbir somut öneri göremedim" dedi.
-MHP kongresinde hamasetten öte bir duruş göremedim. Her zaman söylüyorum, lafla peynir gemisi yürümez. Bu ülkenin bu milletin geleceğine dair hiçbir perspektifi olmayanlara diyoruz ki; Bizi izlemeye devam edin!
-Muhalefetin bu tavrı AKP iktidarının 2023'e kadar devam edeceğini zımni olarak kabul ettikleri anlamına geliyor.
-Biliyorsunuz Sayın Kılıçdaroğlu dün bir tespit daha yaptı. Demokrasinin olmadığı yerde sağlıklı bir ekonomiyi sağlayamazsınız dedi. Biz demokrasi ile ekonomi at başıdır dedik hep. Ama bugün bunu öğrendiler. Çalışkan bir öğrencidir.
Biliyorsunuz bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. Sayın Kılıçdaroğlu'nu 40 yılda bir doğru bir şey söylediği için kutluyorum.
-AKP'nin sağladığı ekonomik başarıların altında demokratikleşme mücadelesi, özgürleşme hamleleri yatıyor. Bu mücadele kime karşı veriliyor, sadece çetelere, darbecilere, karanlık odaklara karşı mı? Hayır. Aynı zamanda onlarla ideolojik yakınlığı olan ve başını CHP'nin çektiği statükoculara karşı veriliyor
-Bir cd ile genel başkanlık koltuğuna oturmayı sağlayacak komploları bilmeyiz. Ben aday değilim diye açıklamalar yapacaksın. Sonra da ertesi gün çıkıp ben başkan adayıyım diye açıklama yapacaksın. Ondan sonra da bize dürüst bir başkan adayı olarak takdim ediyorlar. Bunu da böyle servis ediyor medya. Birbirlerinden bir farkları yok.
-Cumhuriyetimizi geçtiğimiz 10 yılda biz taçlandırdık. Millet devlet kaynaşmasını biz sağladık. İnşallah önümüzdeki on yılda demokrasiyi daha da ileriye taşıyarak 2023'de dünyanın en büyük on ekonomisinden biri haline getireceğiz.
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasetlerinin; zümre, elit ve istismar siyaseti değil, hizmet siyaseti olduğunu belirtti.
Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, Kızılcahamam'da geçen hafta sonu geleneksel istişare ve değerlendirme toplantılarının 19'uncusunu gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Millet ile istişareyi olduğu gibi kendi aralarındaki istişareyi de asla ihmal etmeyen bir siyasi hareket olduklarını ifade eden Erdoğan, istişare, danışma, müzakere, ortak aklın bütün olumlu sonuçlarından, hayırlı semerelerinden bugüne kadar fazlasıyla yararlandıklarını, bundan sonra da yararlanmayı sürdüreceklerini söyledi.
İSTİŞARE TOPLANTISINDA TÜRKİYE'NİN GELECEĞİNİ DEĞERLENDİRDİK
Erdoğan, istişare toplantılarında sadece partinin durumu, geleceğini değil; ülkenin genel durumu ve geleceğini değerlendirdiklerini, muhasebe yaptıklarını anlattı. Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Milletin sinesinden doğmuş, millet ile olan birliğini, bütünlüğünü, sürekli güçlendirerek bugünlere gelen parti olarak, milletimizin hissiyatını en doğru şekilde anlamaya, ona en güzel şekilde tercüman olmaya çalışıyoruz. Hani hep 'biz dertliyiz, sevdalıyız' diyoruz ya. Bizim derdimiz, milletimizin derdi; bizim sıkıntımız milletimizin sıkıntısı; bizim özlemlerimiz milletin özlemleridir.
Bizim siyasetimiz zümre siyaseti, elit siyaseti, istismar siyaseti değildir, hizmet siyasetidir. Bizim siyasetimiz sadece bir etnik grubu, sadece bir inanç grubunu, sadece bir bölge insanını veya belli bir toplum kesimini değil 75 milyon vatandaşımızın tamamını kucaklamaya yöneliktir.''
Erdoğan, bunun için istişare toplantılarında ülkenin, milletin bütün meselelerini ortaya koyduklarını, bu çerçevede görüş, tespit ve önerileri değerlendirdiklerini kaydetti.
Bu görüşme ve karşılıklı fikir alışverişleri sonunda yapılaması gereken somut işler konusunda parti yönetimindeki, Meclis grubu ve Bakanlar Kurulu'ndaki arkadaşlarını görevlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, yılda iki kez tekrarladıkları istişare toplantıları geleneğini aynı şekilde sürdüreceklerini belirtti.
Erdoğan, bundan sonraki toplantılarını, gelecek yılın Mayıs ayında yapaklarını ifade etti.
BDP'YE YÜKLENDİ
-KCK operasyonlarını bahane ederek hükümete yüklenenler Şemdinli Saldırısı sonrasında üç maymunu oynuyor.
-Diyarbakır Valiliği'nin önünde gözlerinde kinle aslan kesilenler ki bunlar parlamentonun içinde, terör saldırıları karşısında kedi oluyorlar. Okullara yapılan saldırılar karşısında kağıttan kaplana dönüşüyorlar.
-BDP'lileri nekrofili olarak niteleyen Erdoğan şunları söyledi: Zaten bedel ödeyen insanları bir de açlık grevine sokanlar ortada. BDP ve dağ kadrosu. Bu insanlar sizin kanlı oyunlarınızın parçası olmak zorunda mı? Açlık grevlerinin cezaevi şartlarıyla hiçbir ilgisi yok. Bütün istekler dışarıda siyasi olarak yürütülmesi gereken mücadelenin tutuklulara yüklenmesidir. Sizin acınız üzerinden kendilerine parlak bir hayat kurmak niyetindeler.
-Cezaevlerinde, örgütün kamplarında çocuklara bulunan anne ve babalara sesleniyorum; Sizlerin çocuklarınız hayatı, canı üzerinden kendilerine saltanat düzeni kuranlara izin vermeyin. Bunlar asla size huzur getirecek, hayır getirecek bir mücadele içinde değiller. Bunlar sizi ve sizin çocuklarınızı kullanarak ücreti mukabili taşeronluk görevini yerine getiriyorlar
-Şemdinli saldırısı sırasında 11 yaşında çocuklarını kaybeden ailenin BDP'lilere gösterdiği tepkiyi anlıyor, aileyi kutluyorum. Bölgede çocuklarını okula göndermeyen aileler var. Bu büyük bir bedel. Ben bölgedeki kardeşlerime seslenmek istiyorum, siz kararlı olursanız çözülür.
-Onların bombası varsa ben de diyorum ki benim Kürt kardeşim bunların karşısında imanıyla, inancıyla dimdik dursun diyorum. 77 milyon insanımızla teröre karşı birlikte durmalıyız. Türkiye'yi birlikte bugünlere getirdik, inşallah terör meselesinin de üzerinden geleceğiz. Kürt kardeşlerim boykotlara itibar etmedikçe, terör kuruyacaktır. Böyle olursa Türkiye ekonomisinin vites yükseltmesi kolay olacaktır. İnşallah o günler yakındır.
YEREL SEÇİM ZAMANINDA YAPILACAK
-Bu hafta büyükşehirlerle ilgili kanun tasarımızın görüşmeleri var. Bu kanunla Büyükşehir Belediyelerindeki hizmet anlayışımızı yeniden düzenliyoruz. Daha önce bunun provasını İstanbul ve İzmit'te yaptık ve başarı elde ettik.
-Yerel seçimlerin tarihi ile ilgili olarak, ''Artık biz 27 Ekim olayını (Anayasa değişikliği) geride bıraktık. Yerel seçimi zamanında yapacağız. 2014 Mart. Madem ki böyle isteniyor, öyleyse biz 2014 Mart'ında yapacağız''
-Bu uygulamayı 29 ilimizin tamamına yayıyoruz. İkisinde zaten uygulanıyor. Artık biz Yerel Seçimi zamanında yapacağız. 2014 Mart'ında gerçekleşecek.
-Nüfusu az, personeli olmayan birçok yerin belediye olması yanlıştı ama yaptılar. Biz buna izin vermeyeceğiz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, belediye başkanlarının lobisine yenildi. Seçimi altı ay öne aldırtmak isteyen Başbakan Erdoğan, belediye başkanlarının karşı girişimleri yüzünden sonuca ulaşamadı. Seçim yasasını çıkartamayan Erdoğan, "Seçimler 2014'te, zamanında yapılacak" demek zorunda kaldı. Bilindiği üzere, birçok belediye başkanı seçimlerin öne alınmasını içeren kanun teklifi aleyhine çalışma yapmış, kanun bu yüzden çıkmamıştı. Erdoğan'ın parti içindeki zemin yoklamaları da sonucun değiştirmeyeceğini ortaya koydu. Milletvekillerinin ''erken seçim kanunu''na oy vermeyeceği anlaşıldı. Erdoğan da böylece seçimi erken alma sevdasından vazgeçmek zorunda kaldı.