Esenler yerel basın emekçileri, " 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" nedeniyle 21 yıl önce görevi başında katledilen Esenler’li gazeteci Metin Göktepe’yi kabri başında andı…
Yerel Basın Göktepe’yi UNUTMADI
Esenler yerel basın emekçileri, " 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" nedeniyle 21 yıl önce görevi başında katledilen Esenler’li gazeteci Metin Göktepe’yi kabri başında andı…
Esenler’in yerel basın emekçileri, yoğun kar yağışı ve olumsuz hava koşullarına rağmen Göktepe’nin kabrine kırmızı karanfiller sundular, “Özgür Basın, Özgür Ülke” dövizi açtılar.
Esenler’de çalışan basın emekçileri adına Esenler Time imtiyaz sahibi Erdoğan Aksu günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Özgürce Çalışamayacağımız Bir Rejime Doğru Sürükleniyoruz… ErdoğanAksu, “Değerli Metin Göktepe, sana kara kışın hüküm sürdüğü ‘Çalışan Gazeteciler Günü’nde hoş bulduk demek isterdik. Ancak ülke senin bıraktığın günlerden daha çetin ve zor koşulları yaşıyor. Bugün ilerici, devrimci, demokrat, yurtsever ve vatansever olmak, hatta gazeteci olmak yürek ve cesaret istiyor. Ulusal basında çalışan gazeteciler hâkim iradenin, egemen güçlerin baskısı altında. Şimdilik çalışan yerel basın emekçilerine baskı ve sansür uygulamaları ulaşmamış olsa bile yarınların ne getireceği meçhul. Başkanlık ve seçilmiş partili cumhurbaşkanlığı anayasa taslağının mecliste görüşülmeye başladığı günün ertesinde bu ziyareti gerçekleştirdik. Eğer anayasa meclisten ve halkoyundan geçerse ülke yeni kamplaşmalara gebe. Yani özgür basının olmadığı, özgürce çalışamayacağımız özgür olmayan bir rejime doğru sürükleniyoruz.
Meçhule giden bu gemide zamanında aynı senin yaptığın gibi mücadele ve direnç eylemliliğimizi devam ettirmek niyet ve gayreti içerisindeyiz. Sonucunda biz yerel basın emekçilerini nelerin beklediğini de biliyoruz. Ülke maalesef öyle bir sürece evriliyor. Güzel yarınlar için bir bedel ödenecekse ki sen canınla ödedin, payımıza ne düşerse düşsün asla çekinmeden, ürkmeden mücadele edeceğiz. Değerli Metin Göktepe çalışan gazeteciler günümüz kutlu olsun, ışıklar içinde uyu…”