Türkiye devrimci hareketinin önemli isimlerinden Garbis Altınoğlu, kalp rahatsızlığı nedeniyle yaşamını yitirdi. 12 Eylül döneminde ağır işkencelere maruz bırakılmış bir devrimci olan Altınoğlu, 1978 Maraş Katliamı’nda da direnişin simgelerinden biri olmuştu.
1946 yılında Amasya’da doğan Altınoğlu, İbrahim Kaypakkaya önderliğinde kurulan TKP-ML’de yer almasının ardından MLKP örgütünün kurucuları arasında yer aldı. Geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda 12 Eylül döneminde devrimcilere yönelen işkence uygulamalarına değinen Altınoğlu, “12 Eylül faşizmi döneminde ve onu izleyen yıllarda işkence sadece emniyette değil, sürekli olmamak kaydıyla cezaevlerinde de olağan bir uygulamaydı. Pek çok devrimcinin gördüğü işkenceleri, bir parça fazlasıyla ben de gördüm; Ermeni kökenli bir komünist olmam nedeniyle bu konuda da ayrıcalıklıydım. Savcı Yardımcısı Selahattin Karagöz’ün anlatımıyla, “Her nasılsa Türkiye’de doğmuş, Türk tabiyetinde olan kolejlerde cemaat adına okuyan, Boğaziçi Üniversitesi’nde tahsil gören, hasılı devlet ve milletin bahşettiği en büyük nimetleri nefsinde yaşayan bu ermeni oğlu ermeni…” idim. Bana en zor gelen, 1987-88’de Sinop Cezaevi’nde 7 ay süreyle –fareleri saymazsak- hemen hemen kimseyi görmediğim koşullarda tek başıma yeraltı hücrelerinde tutulmam oldu. Tabii bu, o zaman Sinop Devlet Hastanesi’nde görev yapan ve bu yarı karanlık ve nemli hücrelerde yatmamda sağlık açısından bir sakınca görmeyen Dr. Ömer Dönderici’nin raporunun yardımıyla oldu” demişti.