CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi SÖZCÜ’ye konuştu. Çelebi, “Verilerin toplanacağı uygulama çalışmadı. Sahada sağlanan başarı teknik aksaklıkla gölgelendi. Ortada önemli bir sorun var.
Tegmen Çelebi'den Onursal Adıgüzel'e istifa cağrısı!
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi SÖZCÜ’ye konuştu. Çelebi, “Verilerin toplanacağı uygulama çalışmadı. Sahada sağlanan başarı teknik aksaklıkla gölgelendi. Ortada önemli bir sorun var. Bedeli neyse ödenmeli” dedi
Mehmet Ali Çelebi 1984’te Amasya’da geldi dünyaya. Maltepe Askeri Lisesi’ni birincilikle tamamladı. Kara Harp Okulu’nda da üstün başarısı devam etti. 2007’de teğmen olarak göreve başladı. FETÖ kumpasında tutuklanan ilk muvazzaf subaydı. Hasdal Askeri Cezaevi’nde 33 ay esir tutuldu. FETÖ’cülerin, telefonuna Hizbud Tahrir Terör Örgütü mensuplarının telefon numaralarının kaydedildiğini ortaya çıkardı. “Sehven olmuş” açıklaması yapıldı. Mayıs 2011’de tahliye oldu. Güneydoğu’da PKK’yla mücadele görevine başladı. Ağustos 2013’te tekrar tutuklandı, 8 ay daha tutsak edildi. İkinci kez tahliye edildikten sonra ise severek yaptığı askerliği bırakmak zorunda kaldı. Mücadelesine siyasette devam etme kararı aldı. 24 Haziran’da CHP İzmir Milletvekili seçildi. Çelebi ile Sandık Gücü Platformu’nu ve gönüllülerden oluşan bir müşahit ordusunu konuşmak için bir araya geldik…
SANDIKLARA HAKİMDİK
– Sandık Gücü’nü tanımlar mısınız?
Gönüllü müşahit organizasyonu. Partiler yeterli olmadığından gönüllülerle takviye ettik. Oy kullanma, oy sayımı, sandıkların korunması amacıyla oluşturduğumuz gönüllü organizasyonuydu. Bunun için Adil Seçim Platformu kuruldu. Ülkedeki sandıkların yüzde 99’una ulaşan bir yapı oluştu. Biz bu ana organizasyona 30 bin gönüllüyle katılan sivil toplum kuruluşlarından biriydik. Sandıklara hakim olduk.
– 50 bin sandığın boş bırakıldığı iddia edildi. Doğru mu?
Hayır. Sahada hiç olmadığımız kadar güçlüydük. Yaklaşık 400 bin sandık görevlisi YSK’ya bildirildi. Elbette ki sandığa gitmeyen, sandıktan baskıyla uzaklaştırılan, darp edilen görevliler olmuştur. Bu iddiayı ortaya atanlar keşke Erzurum, Şanlıurfa gibi illerde bizlere eşlik etselerdi.
BEN DE ÇOK ÜZGÜNÜM
– Fakat tüm bunlara karşın Türkiye seçim sonuçlarını öğrenemedi.
Organizasyonda veriler Adil Seçim Platformu’nun mobil uygulaması üzerinden CHP Genel Merkezi’ne aktarılacaktı. Mobil uygulamayı CHP olarak bizim ekiplerimiz yaptı. Fakat verilerin akacağı ve toplanacağı mobil uygulama çalışmadı. Sahada sağlanan başarı Adil Seçim Platformu’ndaki teknik aksaklıklar yüzünden gölgelendi. Onca emek heba oldu. Seçim gecesi halk bilgisiz kaldı. Halkın üzüntüsü ve hayal kırıklığı çok büyük oldu. Ben de çok üzgünüm. Ortada önemli bir sorun var. Bedeli neyse ödenmesi gerekiyor. Sorumluluk makamında olanların başarısız olunca koltuğa yapışmaması lazım. Güven sorununu gidermek ve umutları yeniden yeşertebilmek için hesap vermek gereklidir.
Ordu hepimizin ordusu kışlaya siyaset girmemeli
– Seçim günü nerede görevliydiniz?
Sandık güvenliği konusunda en sorunlu yerlerin başında Şanlıurfa vardı. Oğlum Ali iki günlükken Şanlıurfa’ya gittim ve seçim günü de oradan ayrılmadım.
– Neler yaşandı orada?
Birçok yerde kadınlar oy kullanmaya gönderilmiyordu, gönüllülerimizin üstün gayretleriyle hayatında ilk kez oy kullanan kadınlar oldu. Bazı görevlilerimiz köylere girmeden kovuldular. Sandık başında beklerken ölüm tehdidi alanlar, 30’a yakın yerde saldırıya uğrayan görevlilerimiz oldu. Detaylı bir Urfa raporu hazırlıyoruz.
TEHLİKE DEVAM EDİYOR
– FETÖ ile mücadeleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeterli, sağlıklı ve samimi bulmuyorum. Kendimden yola çıkayım; mahkemedeki savunmam internette yayınlandı diye tekrar ifadeye çağırdılar beni. Oysa, yayınlanan o savunma FETÖ ile mücadele örneğinin dik alasıdır.
– Sizce yaşananlardan gerekli dersler çıkarıldı mı?
FETÖ’nün beli kırıldı ama şu anda orduda tarikatçılık devam ediyor hâlâ. Başka dini cemaatler varlığını sürdürüyor. Bu çok tehlikeli. Böyle giderse 10-15 sene sonra başka felaketlerle karşılaşabiliriz. Tarihin tekerrür etmemesi için ders çıkarmak ve orduya siyaseti, mezhepçiliği, ayrılıkçılığı sokmamak gerekir. Milli Ordu ruhunu yeniden canlandırmak ve TSK’nın yaralarını sarmak elzemdir. Ordu hepimizin ordusudur ve kışlaya siyaset girmemelidir.