AKP Hükümeti, ülkeyi Taşeron Cumhuriyeti'ne bir adım daha yaklaştırmaya hazırlanıyor. Hazırlanan taslakla taşeron işçiler için hayati öneme sahip bir maddede değişikliğe gidiliyor
Taşeron Cumhuriyeti'ne bir adım daha
AKP Hükümeti, ülkeyi Taşeron Cumhuriyeti'ne bir adım daha yaklaştırmaya hazırlanıyor. Hazırlanan taslakla taşeron işçiler için hayati öneme sahip bir maddede değişikliğe gidiliyor.
Buna göre; taşeron işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmayacak. Bir işverenin taşeron çalıştırması için aranan Yargıtay hükmündeki "3 şart" da artık aranmayacak
Başkentte bugün taşeron işçileri ilgilendiren önemli bir toplantı gerçekleşti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırladığı taşeron sistemine ilişkin yasa taslağı düzenlenen Üçlü Danışma Kurulu toplantısında ele alındı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in başkanlığında yapılan "Üçlü Danışma Kurulu"na patron sendikası TİSK Genel Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, işçi kesiminden Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Toruntay, DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve ilgili bürokratlar katıldı.
TAŞERON SİSTEMİ YENİDEN TANIMLANACAK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı toplantıda taşeron ssitemine ilişkin hazırladığı yasa taslağını sundu. Taslağa göre, alt işveren tanımı yeniden yapılacak. Ancak düzenleme mevcut kazanımları gerileteceği benziyor. Mevcut durumda taşeron işçi çalışan bir işyerinde muvazaanın (hile) tespiti halinde taşeron işçisi, başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılıyordu. Hukuk yoluna başvuran işçiler için bu madde önemli kazanımları elde etmelerini sağlıyordu.
Taşeronluk sistemini temel çalışma biçimi haline getiren AKP, işçinin bu hakkını elinden almaya hazırlanıyor.
Toplantıda Bakan Çelik, taraflara alt işverenlik (taşeron) hakkında hazırladıkları yasal düzenlemelere ilişkin sunum yaptı.
Bakan Çelik, alt işverenlikte tanım ve kapsam, işyeri bildirimi, yıllık ücretli izin, ücretlerin tam ve zamanında ödenmesi, kıdem tazminatı ve ihale süresi ile ilgili yasal düzenlemeler yapmak istediklerini öne sürdü.
ASIL İŞÇİ SAYILAMAYACAK
Taslakta, muvazaa (hile) durumunda kimin tespit etmeye yetkisi bulunduğu da yeniden düzenlendi. Mevcut durumda iş müfettişleri alt işverene verilemeyecek işler, asıl işverenin eski işçilerinin alt işveren işçisi veya alt işveren olması gibi durumlarda muvazaa kararı verebiliyor ve müfettiş raporunda muvazaa tespitini 6 iş günü içinde dava açılabilse de temyiz hakkı bulunmuyor.
Mevcut durumda muvazaanın tespiti halinde taşeron işçisi, başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılıyor. Bu durumun işçi kadrosu olmayan ya da kadroya atanmada belirli şartları arayan kamu kurum ve kuruluşları için soruna neden olduğuna işaret eden Bakanlığın taslağına göre, kanuna aykırılığın tespit edilmesi halinde taşeron işçisine, emsal işçi ücreti ödenecek. Böylece mahkemenin kanuna aykırılığa karar vermesi halinde taşeron işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmayacak ancak alt işveren işçisinin ücret ve sosyal hakları, asıl işverenin emsal işçisi ile aynı hale getirecek.
ARTIK 3 KOŞUL ARANMAYACAK
Çelik'in sunduğu taslakta alt işverenliğin tanımının karmaşık olduğuna işaret edilerek, tanımın daha anlaşılır hale getirileceği belirtildi.
Mevcut durumda asıl işveren-alt işveren ilişkisi "Bir işverenden, iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin veya işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini, bu işyerinde çalıştıran diğer işveren ile arasında kurulan ilişki olarak” tanımlanıyor..
Bakanlığın hazırladığı taslakta, alt işveren ilişkisi şöyle tanımlanıyor: "Bir işverenden iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin teknoloji veya uzmanlık gerektiren bölümlerinde ya da yardımcı işlerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçileri sadece o iş yerinde çalıştıran diğer işveren."
YARGITAY KARARLARI BY-PASS EDİLECEK
Peki bunun anlamı nedir?
Mevcut durumda İş Yasasının 2. Maddesinde asıl işin bir bölümünde taşeron çalıştırılması “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler” gibi üç ayrı koşulunun birlikte var olması durumunda söz konusu...
İşverenler bu üç koşulun birlikte değil ayrı ayrı olması durumunda da asıl işte taşeron çalıştırılabileceğini iddia ediyordu. Ancak Yargıtay asıl işin bir bölümünde taşeron çalıştırılmasında üç koşulun birlikte aranması gerektiğini karara bağlamıştı. Bu sınırlama uygulamada sınırlı da olsa taşeronu sınırlayabiliyordu. Öngörülen değişiklik ile işverenlerin yıllardan beri savundukları talep gerçekleşmiş oldu ve asıl işin her aşamasında taşeron çalıştırılmasının önü açılmış oldu. Bu değişiklik ile çalışma yaşamı tam bir taşeron cenneti haline geliyor.
TAŞERONLUK KURALSIZLIKLAŞACAK
Toplantının yapıldığı saatlerde DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası üyeleri Meclis önünde bir araya geldi.
Dikmen Kapısı önünde toplanan sendika üyeleri adına konuşan Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Erol Ekici, Bakanlığın yapmak istediği değişikliğin yasalaşması durumunda asıl işveren-alt işveren ilişkisi kopartılarak, taşeronlaştırmanın tümüyle kuralsızlaştırılacağını söyledi.
Ekici, mevcut ihale mevzuatının taşeron şirkette çalışan işçilerin sendikal haklarını fiilen ortadan kaldırdığını da belirterek, "İşçiler sendikalara üye olsalar bile toplu sözleşme mevzuatı nedeniyle toplu sözleşme hakkı gasp edilmektedir" diye konuştu.
Taşeronlaştırma sorununun işçi sınıfı açısından çok can yakıcı hale geldiğini ifade eden Ekici, şunları kaydetti: "İşçiler, taşeronlaştırma nedeniyle işlerini ve evrensel sendikal haklarını kaybediyorsa, bu sorun TBMM'nindir. TBMM, bu soruna gözlerini kapatamaz."
Yurt Gazetesi