Emekçiler 1 Mayısı yine kutlayamadılar, Taksim yine yasak oldu, orantısız güç oldu. Ülkeyi yönetenlerin emeğe, emekçiye saygısızlığı adres şaşırtmacasıyla hesapta günü kurtarmak oldu.
Taksim, emektir, kutsalımızdır!
Emekçiler 1 Mayısı yine kutlayamadılar, Taksim yine yasak oldu, orantısız güç oldu. Ülkeyi yönetenlerin emeğe, emekçiye saygısızlığı adres şaşırtmacasıyla hesapta günü kurtarmak oldu.
Siz emek hırsızı fıtratçılar, insanlık onurunu görmezden gelenler. İşçi köleliği için zemin hazırlayarak polis devletini kurma hevesinde olanlar. ABD menşeli, faşist halk düşmanları, siz Taksim’in 1 Mayısın DİSK’in ne olduğunu bilemezsiniz. DİSK 12 Eylül 1980 faşist diktasının en ağır betelerlini ödemiş bir emek kuruluşudur, kulağınıza su kaçıran, hırsızlıklarınızın önünde set oluşturan, çıkar ve menfaatlerinize Devrimci duruşuyla karşı koyan emekçilerin en Yüce kurumu DİSK dir.
Ezilen halkların mücadelesini en ön saflarda veren DİSK, bu uğurda sizlerin karanlık güçleri tarafından genel başkanı şehit edilmiştir. DİSK, sermayenin hain pususu karşısında verdiği şehitlerini onurları kabullenmiş ve o şehitlerin hesabını alanlara haykırmak için 1 Mayısta alanlarda olmanın mücadelesini veriyor. Siz istediğiniz kadar önlem alsanız bile bu vatan bu alanlar, bu meydanlar üreten emekçilerindir.
Taksim Meydanı her Devrimci için ve her emekçi yurttaşımız için kutsaldır. Taksim’de yitirdiğimiz çanlarımız bu ülkenin yarınları için, nasırlı elleri ile ürettiklerinin karşılığını almak için onurlu mücadele vermişlerdir. Bu mücadelenin karşısında sömürü düzeniniz yıkılacağını anladınız ve kiralık faşistlerinizce tetiğe basarak onlarca işçi kardeşimizi şehit ettiniz. Bu cinayetlerin elbette hesabı sorulacak. Sormazsak zaten namerdiz.
O yürekli emekçilerimiz, o önderlerimiz, “ hak verilmez alınır” diyerek Taksim meydanından haykırarak sizlere mesajlar verenlerdirler. Taksim’de açılar yaşadık, orada anılar bıraktık. Siz kim oluyorsunuz da o kutsalımıza yasak koyuyorsunuz. Taksim, emektir, direniştir, alınteridir. Her şeyden önemlisi ise işçi sınıfının, emeğin Kâbe’sidir.
Bu şehir bu topraklar ihanet edenlerin çiftliği, bu vatan uğruna emek verenlerin yasağı olamaz olmamalı! Yasaklar koydunuz direndi emekçiler on iki yıldır geçmiş alışkanlıklarınız devam ettirerek kabus oldunuz emekçilerin üzerinde. Düşün artık yakamızdan evet anlıyoruz kalabalıklar korkunuz oluyor. Emekçilerin alanlardan haykırışı ise arpalıklarınızın elinizden uçması oluyor. Bir ilkeyi ret etme adına bayramı ve bu şehri kuşatma altına aldınız. Kamu araçlarına el koyarak emek temsilcilerinden el öpmesini ve ayağınıza gelmesini beklediniz ancak emek onurdur, boyun eğmez boyun eğdirir vazgeçin bu tezlerinizden.
Faşist ve emek düşmanı siyasal iktidarlar istedikleri kadar yasak koysunlar böyle gelmiş böyle gidecek desinler devrimciler direnir böyle gelmiş böyle gitmez diyerek en alasında bu alanları size tepkileri ile dar ederler. Ancak eski İP… yeni Vatan partisi gibiler düzenin nimetlerinden yararlanmak ve oy uğruna ilkelerden vazgeçerek sizinle bir masada buluşabilir onlara hiçte şaşırmadık onları makas değiştirenler olarak not defterinin kenarına yazdık.
Halkın sesinin çıkmadığı alanlarda emekçilerin emek sömürüsü ve haksızlıklara haykıramadığı alanlarda hukuk olmaz insani değerler olmaz. İstediğiniz kadar HİÇ güvenlik paketleri çıkarın polis devleti kurarak çantalarda gaz maskelerini suç delili kabul ederek baskı kurun bizim alanlara çıkışımızı asla engelleyemezsiniz.
Çünkü insanlık onuru işkenceyi yenecek.
