Stensil, sanat dünyasını hakimiyeti altına aldı

Stensil, sanat dünyasını hakimiyeti altına aldı
 
Esenler’de bir dönem resim öğretmenliği yapan Turan Büyükkahraman, stensilerden etkilenerek Atatürk resimlerini ve posterlerini sokakta halkla buluşturdu.
 
Turan Büyükkahraman, 21 Ekim’de Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde 10 sürecek olan sergisinde eserlerini halka sunmadan önce gazetemize açıklamalarda bulundu: 
 
“2011,2012, 2013 yılları arasında stensilerinden yola çıkarak çalıştığım Atatürk serisini ve duvarları referans olarak aldım ve sokak çalışmalarına başladım. Çünkü her yönü ile çökmüş büyük bir imparatorluktan yeni bir devlet inşa eden Ulu Önder M. Kemal Atatürk, dehasıyla ve devrimleri ile tüm dünya ülkelerinin saygınlığını kazanmış sömürülen mazlum milletlerin umudu ve sembolü olmuş bir kişiliktir.
 
Yaptığı devrimlerle Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk, kısa zaman içinde birçok devletin uzun zamanda yapmayı planladığı yenilikleri kısa bir süreçte hızlı hamlelerle yapmayı başarmıştır.
 
Bilindiği gibi sokak sanatında yer alan stensilerinin çoğu yasal olmayan yollarla yapılmıştır. İşçiliğinin çoğu başka mekanlarda yapılabilen bu işler, mukavva veya karton kağıtlarının kesimiyle oluşturulup, eylemin gerçekleştirileceği duvara ya da duvarlara boyayarak sprey boya ile birkaç saniye gibi kısa bir zamanda oluşturulur. Gece hızlıca yapılan bu işler gündüz izleyicisi ile buluşur.
 
Bu anlamda son yıllarda ülkemizde adım adım atılan hamlelerle Atatürk ismi ve eserleri bir bir silinmeye ve yok edilmeye çalışılmaktadır. Neredeyse Atatürk resimlerinin yasaklı olmaya doğru gidilen bu süreçte biline geldik Atatürk resimlerinden farklı yaptığım bu çalışmalarım tepkisel bir davranıştır.
  
Stensil, 1980’lerde yükselişe geçen "street art" yani sokak sanatı kavramının bir kolu olarak doğdu. Uygulanış tekniği farklı olsa da stensil grafitinin uzantısı. Ne de olsa ikisinin de amacı, eleştirmek ve topluma mesaj vermektir. Söz konusu özgürlük olunca dünya çapına da hızlıca yayılmış olan bu sanat hareketi dünyanın pek çok yerinde insanların, fikirlerini özgürce paylaşabilecekleri bir platform, ortak bir dil oluşturuyor.

 
Artık sokak sanatçılarının gücü sokakları aştı ve şirket binalarından, galerilerden hatta müzelerden içeri girdi ve oradakileri dışarı çıkardı. Hatta, artık galeriler üzerinde sokak sanatı eserleri bulunan duvarları galerilerine götürebilmek için yerinden sökmeyi bile göze alıyorlar. Sosyal medyanın yoğun etkisiyle son yıllarda içerisine girdiğimiz şeffaflaşma ve sınırsız bilgi paylaşımı akımı en çok sokak sanatına yaradı ve bu şeffaflaşma sürecinin sanatsal yansıması olarak sanat dünyasını hakimiyeti altına aldı. Bende bu işi severek yapıyorum”.



Orjinal Habere Git